Bir seçim sürecini de geride bırakırken yer yer enteresan yorumlarla karşılaşıyoruz.
Muhalefet mensupları ve muhalefete manevi destek veren arkadaşlarımız, bu seçimdeki muhalefet başarısından bahsediyorlar…
İktidar mensuplarıysa hâlâ ellerinde bulunan iktidarı ve mahalli anlamda da belediye iktidarlarını göstererek kendilerinde bir başarı gösteriyorlar…
Hâlbuki işin böyle algılanması, böyle anlatılması ve hadi anlatıldı diyelim, böylece kabul görebilmesi çok acıdır.
Bir düşününüz, beş milyon kişi bir insanı destekliyor diye desteklenen insan başarılı olabilir mi?
Yani bu nasıl bir başarıdır?
Ülkenin derdi, toplumun milyonlar halinde çeşitli isimleri desteklemiyor olması mı? Toplum kimseye rey vermiyor, kimseyi desteklemiyordu mu?
Hayır.
Bu ülkenin gerçek problemleri var. Gerçek çözümler isteyen gerçek problemleri…
Bu yüzden ben bu başarı anlayışını kabul edemiyorum.
Eğer bir başarı aranıyorsa bu, ülkemizin her türlü derdini çözecek tezlerin sahibi olan Prof. Dr. Haydar Baş'tır, Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Ülkeyi yönetmeye talip olan bir insan olarak, çözüme sahip olmak başlı başına başarının kendisidir.
Ülke insanı çözümün peşine gitmiyorsa maalesef halkımız başarısızdır.
Halkımız kendisine verilen oy verme hakkını ülkeye çözüm getirme yolunda kullanmadı demektir.
Aslında muhalefetiyle, iktidarıyla çözümsüzlük olan adreslere vardığı için faturasını da kendisinin ödüyor ve ödeyecek olduğu bir başarısızlıktır bu.
Ha eğer illa ki başarıyı çokça destek toplamakta arıyorsak yine Prof. Dr. Baş varacağımız adrestir. Neden? Çünkü Sayın Baş'ın ardına Milli Ekonomi Modeli için düşmüş BRICS, 4 milyar insana tekabül eder.
İstanbul 15 milyon, Ankara 5 milyon, Adana 2 milyon…
Yani, çözümü boş vermiş, sadece peşteki insan sayısını başarı gören bu anlayışlarda bile Sayın Baş yine görülmek zorundadır.
Zira Prof. Dr. Haydar Baş, bu illerimizden binlerce ile ifade edilen bir kesimin, çözümlerinden ötürü hocası ve önderi olmuştur. Tezinden dolayı dünyanın yarısını peşine takmıştır.
O yüzden başarı arayan gözler açılsın da burnumuzun dibindeki en büyük başarıyı görsün…
Bu görülmesi öyle gereken bir şeydir ki görmememiz çözümsüzlüğümüzdür, boş yere konuşuyor olmamızdır…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018