Avrupa Birliği'ndeki ülkelerin ekonomileri hiç iyi durumda gözükmüyor. Yunanistan, İrlanda, Portekiz, İspanya'dan sonra Slovenya ekonomisi de tehlike sinyalleri vermeye başladı.
Hâlbuki bundan birkaç yıl önce Slovenya ekonomisi örnek olarak gösteriliyordu. Ülkenin Başbakanı Janez Jansa "Kamu harcamalarının faturalarını birkaç hafta daha ödeyebilecek paramız kaldı. Slovenya, Ekim ayında iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir" dedi.
Başbakan Jansa, kurtarma fonundan destek gelmesi durumunda ülkedeki son sözü artık kendilerinin söyleyemeyeceğine inandığını bildirdi. Sloven lider "En kötü Sloven hükümeti bile AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası'ndan oluşan Troyka'dan daha sosyaldir" diyerek fon hakkında açık düşüncelerini ifade etti.
Her ülke kendi iktisadi yapısının çürük yerinden krize yakalanıyor. Örneğin İspanya krize konut sektörüyle yakalandı. Alman ve Fransız bankaların verdikleri borçla temin edilerek konut sektörüne verilen krediler, konut fiyatları düşünce geri ödenemedi. Verilen kredilerin geri ödenememesinden ötürü de İspanyol bankaları krizin içine girmiş oldu. Eğer bu bankalar 100 milyar euro temin edemezlerse, taahhütlerini yerine getirmeleri mümkün olmayacak. Konuyla ilgili yapılan toplantıda AB ülkeleri gereken miktarı vermeyi kabul etti. Dolayısıyla AB'nin Yunanistan, Portekiz ve İrlanda'ya ödedikleri paralarla beraber toplam kurtarma yardımı tutarı 486 milyar euroya yükselecek.
Uzmanlar Kıbrıs Rum Kesiminin de krizden nasibini alacağını belirtiyorlar. Rum Kesimi Bankaları Yunan Bankalarının bonolarına yatırım yaptığı için krizin yakın zamandan Rumların ekonomisini de çökertmesi bekleniyor. Rumların geçen sene Ruslardan aldığı 5 milyar euroluk kredi de ekonominin ağrısını dindirmeye yeterli olmadı.
Görüldüğü üzere nice hayallerle kurulan Avrupa Birliği ekonomik anlamda çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Eğer bu sıkıntılar çözüme ulaştırılamazsa ki çok zor gözüküyor, Birliği, ciddi siyasi krizler bekliyor. Aslında bu tip bir krizin ilk işaretlerini "Schengen Bölgesinde dolaşımın sınırlandırılması" tartışmalarıyla vermişti. Önümüzdeki günlerde siyasi görüş ayrılıklarının daha da gün yüzüne çıkacağını bildiren uzmanlar, bunun da bir çözülmeyi de beraberinde getirebileceğini de belirtiyorlar.
İşin çok önemli bir tarafı da ülkemizin seçkin bir İlim ve Siyaset Adamının, Prof. Dr. Haydar Baş'ın euroya geçişin ilk günlerinde öngördüğü AB'nin bu parasal birliği başaramayacağı düşüncesi bugün açık seçik gerçekleşmiş durumda. Dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan ünlü Rus, Özbek, Alman, Hollandalı, Fransız, Azeri v.b. ekonomistler, şu anda Prof. Baş'ın daha ne gibi farklı, yeni ve insanlık yararına olan görüşleri açıklayacağını heyecanla bekliyor. Hepsi ülkelerinde kürsülerinde Hocamızın engin görüşlerinden yararlanmak istediğini yürekten belirtiyorlar.
Hâlbuki bundan birkaç yıl önce Slovenya ekonomisi örnek olarak gösteriliyordu. Ülkenin Başbakanı Janez Jansa "Kamu harcamalarının faturalarını birkaç hafta daha ödeyebilecek paramız kaldı. Slovenya, Ekim ayında iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir" dedi.
Başbakan Jansa, kurtarma fonundan destek gelmesi durumunda ülkedeki son sözü artık kendilerinin söyleyemeyeceğine inandığını bildirdi. Sloven lider "En kötü Sloven hükümeti bile AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası'ndan oluşan Troyka'dan daha sosyaldir" diyerek fon hakkında açık düşüncelerini ifade etti.
Her ülke kendi iktisadi yapısının çürük yerinden krize yakalanıyor. Örneğin İspanya krize konut sektörüyle yakalandı. Alman ve Fransız bankaların verdikleri borçla temin edilerek konut sektörüne verilen krediler, konut fiyatları düşünce geri ödenemedi. Verilen kredilerin geri ödenememesinden ötürü de İspanyol bankaları krizin içine girmiş oldu. Eğer bu bankalar 100 milyar euro temin edemezlerse, taahhütlerini yerine getirmeleri mümkün olmayacak. Konuyla ilgili yapılan toplantıda AB ülkeleri gereken miktarı vermeyi kabul etti. Dolayısıyla AB'nin Yunanistan, Portekiz ve İrlanda'ya ödedikleri paralarla beraber toplam kurtarma yardımı tutarı 486 milyar euroya yükselecek.
Uzmanlar Kıbrıs Rum Kesiminin de krizden nasibini alacağını belirtiyorlar. Rum Kesimi Bankaları Yunan Bankalarının bonolarına yatırım yaptığı için krizin yakın zamandan Rumların ekonomisini de çökertmesi bekleniyor. Rumların geçen sene Ruslardan aldığı 5 milyar euroluk kredi de ekonominin ağrısını dindirmeye yeterli olmadı.
Görüldüğü üzere nice hayallerle kurulan Avrupa Birliği ekonomik anlamda çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Eğer bu sıkıntılar çözüme ulaştırılamazsa ki çok zor gözüküyor, Birliği, ciddi siyasi krizler bekliyor. Aslında bu tip bir krizin ilk işaretlerini "Schengen Bölgesinde dolaşımın sınırlandırılması" tartışmalarıyla vermişti. Önümüzdeki günlerde siyasi görüş ayrılıklarının daha da gün yüzüne çıkacağını bildiren uzmanlar, bunun da bir çözülmeyi de beraberinde getirebileceğini de belirtiyorlar.
İşin çok önemli bir tarafı da ülkemizin seçkin bir İlim ve Siyaset Adamının, Prof. Dr. Haydar Baş'ın euroya geçişin ilk günlerinde öngördüğü AB'nin bu parasal birliği başaramayacağı düşüncesi bugün açık seçik gerçekleşmiş durumda. Dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan ünlü Rus, Özbek, Alman, Hollandalı, Fransız, Azeri v.b. ekonomistler, şu anda Prof. Baş'ın daha ne gibi farklı, yeni ve insanlık yararına olan görüşleri açıklayacağını heyecanla bekliyor. Hepsi ülkelerinde kürsülerinde Hocamızın engin görüşlerinden yararlanmak istediğini yürekten belirtiyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hakan Rona / diğer yazıları
- Güneydoğu'ya huzur ancak MEM'le gelir / 09.04.2013
- Kerry'nin ziyaretinin anlamı ne? / 06.04.2013
- Milli olmayan ekonomi, şirketleri iflasa sürüklüyor / 05.04.2013
- Milli çizgiden uzaklaşan Türk dış politikası / 07.03.2013
- Moskova'nın orta yerinde baharı yaşadık / 05.03.2013
- Milli Kahramanlarımız programlarına sosyal bir okuma / 19.02.2013
- Güneydoğu Asya ekonomileri ve Milli Ekonomi Modeli / 28.12.2012
- Tam bağımsız devlet, hür millet ve adalet / 27.12.2012
- Arap dünyasının Truva atı: “Müslüman Kardeşler” / 17.10.2012
- Amerikan askeri ne amaçla Türkiye’de / 14.10.2012
- Kerry'nin ziyaretinin anlamı ne? / 06.04.2013
- Milli olmayan ekonomi, şirketleri iflasa sürüklüyor / 05.04.2013
- Milli çizgiden uzaklaşan Türk dış politikası / 07.03.2013
- Moskova'nın orta yerinde baharı yaşadık / 05.03.2013
- Milli Kahramanlarımız programlarına sosyal bir okuma / 19.02.2013
- Güneydoğu Asya ekonomileri ve Milli Ekonomi Modeli / 28.12.2012
- Tam bağımsız devlet, hür millet ve adalet / 27.12.2012
- Arap dünyasının Truva atı: “Müslüman Kardeşler” / 17.10.2012
- Amerikan askeri ne amaçla Türkiye’de / 14.10.2012