Kerry'nin ziyaretinin anlamı ne?

Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry Dışişleri Bakanı olarak seçildikten sonra ilk ziyaretini geçen Mart ayında Türkiye'ye yapmıştı. Aradan geçen bir ay gibi kısa bir zamandan sonra Kerry, Türkiye'ye hafta sonu gelmesi bekleniyor.
Halk arasında bir söz vardır “Hayırdır”. Bu sözle şaşkınlığımızı ya da hayretimizi ifade ederiz. Ben de şimdi “Hayırdır!” diyorum. Amerikalılar tarafından bu kadar çok sevilmek pek hayra alamet değildir. Demek ki başımıza yine ve yeni bir çorap örecekler ki, ölçü almaya geldiler.
Zamanlama zaten her şeyi aşikâr ediyor da, bunu görmek mesele. Sebeb-i ziyareti analiz etmeden önce iki meslektaşı biraz daha yakından tanıyalım ki, daha isabetli yorum yapmış olalım.
Sayın Dışişleri Bakanımız kısaca “Politika” denen Boğaziçi Uluslararası İlişkiler Ekolünden, yani ağırlıklı olarak ABD’li Siyaset Bilimci ve Stratejistlerin görüşlerinin ders kitabı olarak okutulduğu Bölümde Lisans, Yüksek Lisans ve Doktorasını yapmış. İş başına geldiği günden beri “sıfır sorun” politikasıyla Türk Hariciyesinin sıfırla çarpıldığı bu süreçte, ABD'li “Dostlarının” görüş ve düşüncelerine paralel icraatlarda bulundu. Örneğin Arap Baharı sürecinde ABD destekli değişikliklere sahip çıktı. Suriye'de muhalefet adı altında “terör” estiren gruplara kalben ve madden destek verdi. İran'a karşı Alman kuvvetlerinin ülkeye gelmesine izin verdi.
ABD'li meslektaşı John Kerry Yale Üniversitesi ekolünden gelme bir politikacı. Okul mensup olduğu “Skulls and Bones” yani Kuru Kafa ve Kemikler adlı gizli bir örgütle ünlü. Daha önceleri George W. Bush'un da öğrenciliğinde üye olduğu bu gizli yapılanma, Masonlarınkine benzer bir semboller ve tören geleneğine sahip ve Alman Illuminati topluluğunun ABD'li versiyonu olduğu biliniyor.  Buradan yetişen kişiler ileride önemli noktalara geliyor (getiriliyor).
Kerry'nin Büyük Babası John Kohn Çekoslovak asıllı bir Yahudi’yken, 1902 yılında Hıristiyanlığa geçtiğini söyleyerek 1905'te ABD'ye yerleşiyor ve Frederrick Kerry ismini alıyor. Aynı şekilde Büyük Annesi de evlenmeden evvel Yahudilikten Hıristiyanlığa geçiyor. Daha da ilginci ABD'li Bakan'ın kardeşi Cameron Kerry de 1983'te asıl dinleri olan Yahudiliğe geçiyor. Daha sonra 2009'da ABD Ticaret Bakanlığı'nın Hukuk Müşavirliğine getiriliyor.
Yukarıda haklarında kısa bilgi verdiğimiz Davutoğlu ve Kerry ikilisinin ajandalarında yazılı gündemleri kestirmek zor olmasa gerek. Suriye'de Yönetime karşı terör gruplarına verilen destek, Muhalefetin Dünya kamuoyunda resmen tanınmasına yönelik çalışmalar ve Beşar Esad'ın Yönetimden alaşağı edecek formüller üzerine yapacakları fikir alışverişi muhtemel gündem maddeleri arasında.
Sık yapılan ziyaretlerin muhtemel nedenlerinden biri de Obama'nın Başkanlık Seçimi sonrası İran'a haddini bildireceği söylemlerini pekiştirme olma ihtimali oldukça yüksek. Zaten Alman Füze Birliğinin Ülkemizde konuşlanmasının da İran'a karşı bir yapılanma olduğu çok açık.
Gündemin açıklanan maddesi Irak yönetimiyle Türkiye arasındaki buzları eritmek. Ancak Bağdat'ın ya da Ankara'nın Kerry'nin sözü dışına çıkıp, ABD'nin çıkarı dışında bir icraat yapmaları olası olmadığına göre, geriye iki ülkeyi İran'a karşı ortak bir tavra itmek gündem maddelerinden biri olacağı çok net…
İç politika bağlamında da ziyaretin zamanlaması İmralı'nın mektubu, 7 Bölgeye gönderilecek AKP'li ulakların belirlenmesi, Federasyon hazırlıkları gibi hassas konulara denk getirilmesi bir rastlantı olmasa gerek.
Erdoğan'ın Mayıs ayında yapmayı planladığı ABD gezisi öncesi, Erdoğan Hükümetinin Obama'nın ricalarını kırmayacağı aşikâr. Kerry'nin çantasındaki gündem maddeleri, Federasyona geçişte İmralı genelgeleri ve AKP'nin yandaş ve toplama heyetinin yapacağı “ikna” çalışmaları daha şimdiden ayağımıza bağlanacak yeni zincirlerin habercisi.