Milli Mücadele’nin sessiz kahramanı: Ali Çetinkaya
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Milli Mücadele döneminde, adı sıkça anılmasa da etkisi derin olan bir isim vardır: Ali Çetinkaya. "Vezir Ali" lakabıyla tanınan bu asker ve devlet adamı, yalnızca cephede değil, siyasetin ve devletin inşasında da iz bırakmıştır
15.10.2025 00:09:00 / Güncelleme: 15.10.2025 01:15:50
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





Ali Çetinkaya, 1878 yılında Afyonkarahisar'da dünyaya geldi. Babası demirci ustası Ahmet Efendi, annesi ise Fatma Hanım'dı. Küçük yaşta babasını kaybeden Ali, güçlü bir karakterle büyüdü.
Bursa Askerî İdadisi ve ardından Mekteb-i Harbiye'den mezun olarak 1898'de teğmen rütbesiyle Osmanlı ordusuna katıldı.


Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan mücadele
Ali Çetinkaya'nın askerî kariyeri, Balkanlar'da komitacılara karşı yürütülen operasyonlarla başladı. Arnavutluk, Bulgaristan ve Makedonya dağlarında eşkıya takibinde görev aldı. 1903'te üsteğmenliğe yükseldi ve çeşitli birliklerde görev yaptı.
I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi'nde Ruslara karşı savaştı; Irak Cephesi'nde Kut'ül Amare Zaferi'nde önemli rol oynadı. Bu başarıları ona rütbe, madalya ve nişanlar kazandırdı.


Milli Mücadele'deki rolü
Ali Çetinkaya, Kurtuluş Savaşı'nın ilk kıvılcımlarından biri olan Ayvalık Direnişinin lideridir. 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgalinden hemen sonra, Ayvalık'ta Yunan kuvvetlerine karşı ilk kurşunu atan komutan olarak tarihe geçti. Bu direniş, Anadolu'da işgale karşı örgütlü mücadeleyi başlatan ilk adımlardan biri oldu.


Siyaset ve devlet adamlığı
Cumhuriyet'in ilanından sonra Ali Çetinkaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 1. dönemden 7. döneme kadar milletvekilliği yaptı. Afyonkarahisar'ı temsilen mecliste yer aldı.
Bayındırlık Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı görevlerinde bulundu. Özellikle demiryolu projeleri ve altyapı yatırımlarıyla Türkiye'nin kalkınmasında önemli rol oynadı.


Mirası ve vefatı
Ali Çetinkaya, 21 Şubat 1949'da İstanbul'da hayatını kaybetti. Geride bıraktığı miras, yalnızca savaş meydanlarında değil, Cumhuriyet'in inşasında da hissedilen bir direniş ruhudur.


Bugün Afyonkarahisar'da adına düzenlenen etkinlikler ve anıtlar, onun bu topraklara kattığı değerin birer nişanesidir.


Ali Çetinkaya'nın hikâyesi, kahramanlığın yalnızca cephede değil, fikirde ve hizmette de mümkün olduğunu gösteren bir örnektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.