"Zikir; lügatta anmak, hatırlamak, düşünmek, adı geçmek, hatırdan çıkarmamak, hatırlayıp icra etmek manalarına gelmektedir. Istılahta ise; insanı Cenab-ı Hakk'ın kudret ve azametini düşünmeye, düşündürmeye sevk etmek manalarını taşıdığı gibi, birçok yerde Kuran-ı Kerim, namaz, oruç hatta Peygamberler anlamına da gelir. En yaygın olarak zikir, tekbir, tehlil, tesbih, salavat ve vird gibi, dil ile Hakkı anmak olarak husûsî manada kullanılmaktadır." (Prof. Dr. Haydar Baş, Dua ve Zikir, s. 23).
Zikir, mümin kalplerin, gönüllerin huzur kaynağıdır; "Bilin ki, kalpler ancak Allah'ın zikriyle huzur bulur" ( Rad/28) ayetinde buyrulduğu gibi, manevi huzura açılan kapının anahtarıdır.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v), "Kalpler, demirin paslandığı gibi paslanır" buyurmuştu.
Sahâbe-i kirâm, "Onun cilâsı nedir ey Allâh'ın Resûlü?" diye sordular.
Allah Resûlü (s.a.v), "Allah'ın kitâbını çokça tilâvet etmek ve Allah'ı çok çok zikretmektir" cevabını verdi. (Ali el-Müttakî, II, 241).
Zikir kelimesi, Kuran-ı Kerim'de 71 surede, 256 ayette 278 kez geçmektedir.
"Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru" (Âl-i İmran Sûresi/191) ayetinde buyurulduğu üzere zikir, Allah'ın birliğini, sonsuz kudretini ve yüceliğini dile getirmek, O'nun nimetlerini tefekkür ve tezekkür etmektir.
"Allah'ı çok zikret ve gece gündüz onu tesbih et." (Âl-i İmran/41).
"Muhakkak ki arınmış olan ve Rabbinin ismini zikredip namaz kılan saadete erişecektir." (Ala/14,15).
"Namazı bitirdiğinizde, ayaktayken, otururken ve yanlarınız üzere yatarken Allah'ı zikredin." (Nisa/103).
"Allah'ın azabından korkarak, Rabbinin rahmetini umarak gecenin (ilerleyen) saatlerinde secdeye kapananlar, ayakta durur hâlde taat ve ibâdet eden kimseler, Allah'ın rahmet ve mağfiretine nâil olurlar" (Zümer Sûresi/9) ayetinde buyurulduğu gibi Rabbimizin rahmet ve mağfiret kapısının anahtarı namaz ve zikirdir.
"Sabah akşam Rabbinin ismini zikret." (İnsan/25).
"Rabbini gönlünden, korkarak gizli ve aşikâr, sabah akşam zikret; sakın gafillerden olma." (Araf/205)
"Artık siz beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim. Siz bana şükredin ki, ben de size olan nimetimi artırayım. Sakın nankörlük etmeyin." (Bakara/152).
Ayet-i kerimelerden de anlaşılacağı üzere Yüce Allah zatını durmadan zikretmemizi istemektedir. Rabbimizin bizi zikretmesi, hatırlaması, anması ise bizim O'nu hatırlamamız, anmamız yani zikretmemiz ile mümkündür.
Yine aynı şekilde bize olan nimetini artırması, rızkımızı bol tutması, bizlerin O'na çokça şükretmemiz yani bütün varlığın sahibinin, Malik olan Yüce Allah'ın olduğunu hiç bir zaman unutmadan her an "elhamdülillah" dememiz ile mümkündür.
"Ey iman edenler, Allah'ı çok çok zikrediniz ve O'nu sabah akşam tesbih ediniz." (Ahzab/41,42).
"Hem Rabbinin ismini zikret, hem de her şeyden kesilerek O'na ihlâs ile ibadet et." (Müzemmil/8).
"Namaz kılınız, muhakkak ki namaz, insanları kötülüklerden ve inkara sapmaktan korur. Allah'ı anmak en büyük ibâdettir." (Ankebût/45).
(devam edecek…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gülsüm Kavak / diğer yazıları
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -2- / 29.08.2021
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -1- / 28.08.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-IV / 23.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-III / 22.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-II / 19.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-I / 18.02.2021
- Sevgi ispat ister / 12.10.2020
- Muharrem ayı ve oruç / 23.08.2020
- Prof. Dr. Haydar Baş ve ulusal egemenlik / 25.04.2020
- O, herkesten farklıydı / 23.04.2020
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -1- / 28.08.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-IV / 23.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-III / 22.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-II / 19.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-I / 18.02.2021
- Sevgi ispat ister / 12.10.2020
- Muharrem ayı ve oruç / 23.08.2020
- Prof. Dr. Haydar Baş ve ulusal egemenlik / 25.04.2020
- O, herkesten farklıydı / 23.04.2020