Aylar sonlar merhabalar

Adetten oldu, uzun arayı Bektaşî fıkrasıyla bağlamak.Siz bıkana kadar ben yazacağım  malum fıkrayı.Namaza ara vermiş Bektaşî."Nasihat" sadedinden; Erenler bir başlasanız namaza demişler.Sormayın demiş ve eklemiş, "bir ara verdik ne yaptıysak başlayamadık."Gelmiş çözüm.Siz hele bir beş kılın, arkası gelir.Cevap vermiş;Siz hele bir kırk bırakın, bakalım bir daha başlayabilecek misiniz?Bu misal.İslam'da "az da olsa sürekli olan ibadet" bu yüzden olsa gerek matluptur.Bir an kırk kılıp, sonra kırparak kılmak değil, dört kılıp, hep kılmak.Tabii bu nevafil içindir.Farz ve vacip namazların dışında kalanlara denir "nevâfil."Az ama sürekli.İman ve istikamet konusunda bir limit ayarlaması yoktur.Az ama sürekli iman diye bir ayar yoktur.Az biraz istikamet diye bir şey de yoktur.İman ve istikamet tam olacak.Adam arkadaşına rüyasını anlatmış.Dün akşam acayip bir rüyam gördüm.Hayrolsun demiş arkadaşı. Hele bir anlat.Anlatmaya başlamış; Gördüm ki rüyamda kıyamet kopmuş.Hesap-kitap sırası bana geldi.Sevabım-günahım tartıldı.Bana cennete girebilmem için 50 gram imana ihtiyacım olduğunu söylediler.Git bul buluştur ve 50 gram iman bir yerden ayarla.Düştüm cennetin yollarına, bir eş-dost görürüm diye.İşte tam da bu sırada seni gördüm, cennetin duvarına yaslanmışsın, elinde Kur'an, okuyorsun.Tamam dedim işte bu. Durumu sana anlattım.50 gram imana ihtiyacım var, sen Kur'an okuyorsun, olsa olsa sende olur dedim.  Eee demiş arkadaşı, sonra?Sonrasını hiç sorma.Bana: "Bu Kur'an gözümü tutsun eğer ben de bir gram varsa" dedin.Bu bir mizansen, köylü mizanseni. Kurgulayanını tanırım.Bugünü çok güzel tasvir ettiği için, bütün risklere rağmen anlattım.Aman dikkat! Bu arada neler oldu neler.Hepsini kronolojik olarak sıralamaya kalkışsak TV dizisi olur.Son günlerin en çok dinlene şarkısı "sınır ötesi harekat."Böyle devam ederse adı "sinir ötesi harekat" olacak gibi. Sinirlerimizi aşan bir durum var yani.Ama ondan da önce iki aktüel olaya değineyim.İsrail Devlet Başkanı geldi ve TBMM'de konuşma yaptı.Bayram değil seyran değil niye bizimkileri öptü Peres diye hiç düşündünüz mü?Hem de dilinde şu malum şarkıyla geldi;HAYDİ (MAHMUD) ABBAS!VAKİT TAMAM.AKŞAM DİYORSAN İŞTE AKŞAM.Bizimkiler için fark etmez.Hem Abbas'cı olurlar hem de Hamas'çı.Dış politikamızın şirazesi aynen böyle; ha Müslüm'cü olmuş ha Orhan'cı. Tarihide ilk gez Büyük Meclis'te bir üst düzey İsrailli konuşmuş.Bu şeref de AKP'nin miş.Peres konuşurken şunu sordum kendi kendime ve sessiz bir çığlık atarak.AKP sıralarında -bir kısmı sünnet-i seniyeye tam mütenasip sakallı zatlar da dahil-, bir zamanlar Sultan Ahmed Meydanı'nda bir yandan kahrolsun İsrail yaşasın Filistin diye slogan atıp bir yandan da İsrail bayrağı yakan kaç vekil vardı acaba? Ya da var mıydı yok muydu?Keşke o yılların dokümanı elimizde olsaydı. Belki öyle birisi de yoktu o salonda.Dedik ya; Dünyaya kapalı Allah'a açık. Yada kullara meçhul ama Allah'a malum.Hadi diyelim öylesi birisi yoktu.Peki, o yıllarda o "kahrı bol dumanı çok" sahneleri seyrederken imanı cûş u hürûşa gelip bir İsrail'li yetkili bulup hesap sormayı can-u gönülden isteyen vekil de mi yoktur? Bunu da bilemeyiz.AKP'li vekillerin Peres'i dinliyorlardı, dillerinde bir şairin dizeleri olduğu halde;Peres'i dinliyorum/Gözlerim kapalı/Huşû içinde.İşte tam da bu günlere denk düşen bir başka olay daha oldu.STO'lar bir toplantı organize ediyorlar İstanbul'da.Ana tema; "MEDENİYETLERİN BEŞİ?İ Kudüs'ü kurtarmak.Bu tarihi(!) etkinliğin Peres'in gelişine denk düşmesi sizce de tuhaf değil mi?Değilse değil. Ben bilmem.Ama bildiğim bir şey var ki o da , söz konusu "medeniyetlerin beşiği Kudüs'ü yıkmak için altını oyan İsrail devleti. Yani AKP'nin şeref konuğu Peres'in başkanı olduğu devlet.Onu da davet etmek gerekmez miydi?İşte bu etkinliğin afişlerini görünce aklım çoook eskilere gitti.Bir zamanlar bu ülkede Milliyetçi Cephe hükümetleri kurulurdu. Kısaca M.C. diye yazılırdı.Biz ona bir de KA ekler, kemence hükümeti diye okurduk.Bush'un dostlarının hükümeti saksofon hükümeti olduğu gibi.O yıllar sağ-sol kavgaları kadar sloganlar da çok meşhurdu."ŞİLİYE ÖZGÜRLÜK, KAHROLSUN M.C." o sloganlardan biriydi.Akli-selim insanlar sorardı kendi kendine;Acaba bir Orta Amerika ülkesi olan Şili'nin özgürlüğü ile kendi ülkesine bile hayrı dokunamayan bir M.C. hükümetinin ne ilgisi olabilirdi?Tıpkı Kudüs'ü yıkan Peres devleti olduğu halde Türkiye'de etkinlik yapmak gibi.Bu milletin fertleri mi yıkıyordu Kudüs'ü? Yooo. Yıkan belli.