Bahçeli'den Erdoğan'ın başlattığı 50+1 tartışması hakkında ilk açıklama: Muhtar seçmiyoruz, cumhurbaşkanı seçiyoruz

MHP Genel Bakanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin gündeminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'kimin eli kimin cebinde belli değil' diyerek değişiklik sinyali verdiği '50+1' kuralı da vardı.

Erdoğan'ın tespit ve değerlendirmelerinin tutarlı ve anlamlı olduğunu söyleyen Bahçeli, kendilerinin geçmişten bugüne kadar bu konudaki görüşlerinin belli olduğunu ve hiç değişmediğini söyledi.

Yeni sistemde kutuplaşma ihtimalinin en aza düştüğü görüşünü tekrarlayan Bahçeli, daha önceki açıklamalarını hatırlattı.

Bahçeli, sistem değişikliği tartışmaları konusunda şunları söyledi:

"Milletvekili seçmiyoruz, belediye başkanı seçmiyoruz, muhtar seçmiyoruz. Cumhurun tamamını temsil edecek cumhurbaşkanını seçiyoruz. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı çizgide, aynı görüşteyiz."

Bahçeli'nini bu sözleri Meclis grubunda alkışlandı.

"Bunları adam yerine bile koymayız"

Bahçeli, buna rağmen Cumhur İttifakı olarak tartışarak ortak yolun ve makul çözümün yeni sistemin doğasını zedelemeyecek tamirat ve onarımın karşılıklı anlaşmayla yağılabileceği inancı ve iradesine sahip olduklarını söyledi. 

"Hiç kimsenin sırtına binmedik, kimseyi de sırtımıza bindirmedik"

Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın bahse konu açıklamalarını çarpıtarak Cumhur İttifakı etrafında tevzirat ve tefrika imal eden prim düşkünü meczuplara da fırsat vermeyiz. Bunları adam yerine bile koymayız. Bazı zeka ve vicdan özürlülerin 'Erdoğan, Bahçeli'yi sırtından atacak mı?' diye yazı kaleme almaları, AK Parti ile MHP arasında sorun olduğundan bahsetmeleri fitne tezgahı açmaları alçak bir teşebbüstür. Allah'a çok şükür siyasi hayatımız boyunca, (Bahçeli burada gruba dönerek 'burayı iyi dinleyin' dediktens sonra) hiç kimsenin sırtına binmedik. Hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz. Yük aldık, yük olmadık. Bedel de ödedik. Yeri geldi şehadet düştü payımıza, ne gam ne keder, şikayet etmedik. Önce ülkem ve millletim demekten de asla vaz geçmedik."

"MHP yancı değildir, ufakçı değildir"

Partisinin cumhurbaşkanlığı kabinesine bakan vermediği ve siyasi sorumluluktan kaçındığı yönündeki eleştirilere de yanıt veren Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanluğı kabinesine bakan vermeidk doğrudur. Ancak bu kabine Türkiye'nin ve Türk milletinin kabinesidir. Alacağı her kararın yanındayız. Sefasına değil, gerekirse cefasına talibiz. MHP tufeyli değilidr, yancı değildir, ufakçı değildir. İkbale meraklı değildir. Türk milletinin serdengeçti ruhu, son kalesi, tüm çareler tükendiğinde düşmana sıkılacak son kurşunudur." diye konuştu.

"Erdoğan'la aramıza hiç kimse giremeyecek"

Erdoğan'la ilişkilerinin diyaloglarının hasbi harbi ve haysiyetli olduğunu belieten Bahçeli, "Saygı ve sevgi temellidir, hiç kimse de aramıza giremeyecektir. Cumhur İttifakı ile ilgili polemik yapan kara sinek tagbiatlı güruhun durumu şudur. Sineğin akıllısı kiraza biner şehre gider, sineğin aptalı gübreye düşer, bunlar gibi ahıra gider."

"İYİP Başkanı bunu açıklamalı"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Oteli olan polis müdürleri var, burada devlet yurtlarında kalan çocukalra fuhuş yaptırılıyor" iddiası hakkında konuşan Bahçeli şunları söyledi:

"İYİ Parti Başkanı Şile'de düzenlenen istişare toplantısında Türk polisini hedef alarak korkunç bir iddiada bulunmuştur. Nitekim huzursuzluk ve hezimet sarmalındaki bu hanımefendi şöyle demiştir: "Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde fuhşun ötesi öksüz kızlar çalıştırılıyor. Bunlara karşı olduğumuz için, bunlara göz yummadığımız için İYİ Parti'ye psikolojik harp uyguluyorlar." Fırtınaya tutulan İYİ Parti'nin şu anki dalgalı ve krizli hali pek tabii bizi ilgilendirmiyor. Herkes kalbinin ekmeğini yer. Hz.Mevlana'ya atfedilen şu söz bizim için çok kıymetli ve manidardır: "Eden kendisine eder; yapan bulur ve çeker. Unutma, kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter." Efendimiz de bakınız ne söylemişti: "Üzülme, kim sana ne yaşatmışsa o da onu yaşayacak; bu dünya etme bulma dünyasıdır." Çok söze gerek yoktur, anlayan ne demek istediğimi zannederim anlamıştır. Para-pul işlerinin takdirini de İYİ Parti'ye oy verenlerin ve milletimizin vicdanına havale ettiğimi huzurlarınızda ifade ediyorum. Gelelim İP Başkanı'nın polis müdürleriyle ilgili iddiasına, bu iddianın ispatlanması muhatabı için bir siyasi onur meselesidir. Hiç kimse Türk polisini töhmet altında bırakamaz. Sözü söyleyip de ucunu açık bırakmak pişkinlik ve kurnazlıktır. Otellerinde fuhuş yaptıran polis müdürleri kim ya da kimlerdir? İP Başkanı bunu açıklamak mecburiyetindedir. Açıklamazsa müfteri olarak anılacak ve kendine de yakışanı yapmış olacaktır."