Bakan çocukları Metris'e konuldu

HABER MERKEZİYolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili süreç devam ediyor. Operasyonda 65 kişi serbest kalırken, toplamda 24 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve işadamı Rıza Sarraf da var. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, İşadamı Ali Ağaoğlu ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ise serbest bırakılanlar arasında. Aralarında Ali Ağaoğlu, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve üç bakanın oğlunun da bulunduğu 71 kişi Cuma günü, sorgulanmak üzere Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilmişti. Savcılık sorgusunun ardından 22 kişi serbest bırakıldı. Ağaoğlu'nun da aralarında olduğu 4 şüpheli hakkında yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Böylece 6. gününe giren ve 89 kişinin gözaltına alındığı soruşturmada tutuklu sayısı 24 kişiyi buldu.Rüşvet, sahtecilik ve örgüt kurmaTutuklanan kişilere, 'Altın kaçakçılığı', 'rüşvet almak-vermek', 'imar kirliliği', 'kara para aklama', 'sahtecilik', 'görevi kötüye kullanma', 'resmi belgede sahtecilik', 'örgüt kurmak', 'nüfuzu kötüye kullanmak' suçlamaları yöneltildi. Gruplar halinde şüphelilerin ifadesine başvuran mahkeme, ilk kararını dün saat 01.00 sıralarında verdi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar'ın da aralarında bulunduğu 14 kişi serbest bırakıldı. İkinci karar ise dün saat 07.00 sıralarında geldi. Kararla İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve işadamı Rıza Sarraf tutuklandı. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ise serbest bırakıldı. Tutuklananların bir kısmının Metris Cezaevi'ne, bir kısmının ise Paşakapısı Cezaevi'ne gönderildiği öğrenildi.Adli Kolluk Yönetmeliği değiştirildi       Dğer taraftan Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın ortaklaşa hazırladığı "Adlî Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Adlî Kolluk Yönetmeliğinde yapılan değişiklikte Emniyet ve Jandarma kolluk amirlerine adli olayları mülki idare amirine bildirme zorunluluğu getirildi. Buna göre; yönetmenliğin 5. Maddesine eklenen yeni uygulama şu şekilde; "En üst dereceli kolluk amiri adlî olayları, suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumakla ve bu konuda gerekli tedbirleri almakla görevli ve yetkili olan mülki idare amirine derhal bildirir."'Yerel taşeronları olan bir operasyon'Dün Samsun'da halka hitap eden Başbakan Erdoğan operasyonla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone'yi eleştiren Erdoğan, "Büyükelçiler bazı provokatif eylemlerin içine giriyorlar. Onlara sesleniyorum işinizi yapın. Biz sizleri ülkemizde tutmaya mecbur değiliz" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan Çarşamba'da yaptığı konuşmada, "Son günlerde olan olaylar, uluslararası boyutu olan, ulusal boyutta da maalesef yerel taşeronları olan bir operasyondur. Hukuka yansıyan olay, hukukta karşılığını bulur zaten. Bizim meselemiz hukukun çalışmasıdır. Hukukçuların da hukuka saygılı hareket etmesidir, güdümlü hareket etmesi değil. Güdümlü hareket ettikleri zaman, kusura bakmasınlar bizler siyasiler olarak, yasama, yürütme organı niye var bu ülkede?" dedi.  TRT'de 'cemaat' operasyonu Türkiye'yi sarsan büyük yolsuzluk operasyonunun ardından emniyet ve MASAK'tan sonra TRT'de başlayan operasyon da genişliyor. Bir zamanlar TRT'ye geçiş için etkili olan ''Zaman ve STV'de çalışmış olma'' referansı tersine döndü. Operasyon çerçevesinde TRT'nin iki genel müdür yardımcısı ile haber dairesindeki önemli isimlerin de görevine son verileceği belirtiliyor. İlk olarak TRT Haber Dairesi Başkanı Ahmet Böken ve yardımcısı Ahmet Çavuşoğlu görevden alındı. Böken TRT'ye Samanyolu TV'den geçmişti. TRT'ye Zaman Gazetesi, Samanyolu TV ve Cihan Haber Ajansından transfer edilen ve uzun süredir etkin görevlerde bulunan 20 kadar ismin pasifize edilip, bazılarının da kurumla ilişkilerinin kesileceği öğrenildi. Bu kapsamada bazı bakanlıkların basın ve halkla ilişkiler müşavirlerinin de değiştirileceği belirtiliyor. Operasyonun cemaat mensuplarının yoğun bir şekilde kadrolaştığı diğer devlet kurumlarına da sıçrayacağı ifade ediliyor.