Kendileri Başbakanlık koltuğuna oturalı yaklaşık dört yıl olmuş. Koltuğa oturduğunda terör sıfır noktada iken yıldan yıla tırmanmış ve bu yılın dokuzuncu ayına kadar şehid sayısı yüz rakamını çoktan aşmış. Belli ki geçen yıllar içinde çıkardıkları yeni yasalar olsun, kendilerinin konuşmaları ve yaklaşımları olsun teröristlere cesaret vermiş, terörün yollarını yeniden açmış.Koltuğa oturur-oturmaz acele ile çıkardıkları "eve dönüş yasası" ile terörün sırtı sıvazlanmış, terör örgütüne siyasal ve lojistik destek veren eski vekillerin de yine yargıya müdahale edilerek çıkarılması ve Başbakanlık konutunda ağırlanmaları, kırmızı halılarda yürütülmeleri, teröre "yürü" mesajı vermiştir.Kamuoyu yeni yeni öğreniyor ki; terör örgütüne her türlü desteği sağlayan söz konusu eski vekiller halen vekil maaşı almaktadırlar ve millet vekillerinin yararlandıkları tüm haklardan yararlanmaktadırlar. Yani dört yıldır Başbakan olarak yönettiğiniz devlet, kendi güvenlik güçlerine kuşun sıkan, yollarına mayın döşeyen, Mehmetçiğin, polisin canına kasteden terör örgüne dolaylı olarak nakdi yardımda bulunmaktadır ve siz bu acayip ve garaip halinize bakmıyorsunuz da kalkıp Irak Başbakanına mektup yazıyorsunuz.Ne diye?Terör örgütüne karşı tavır alın diye.O Irak ki, sizin de desteğinizle haçlı ordularının saldırısına uğramış, darmadağın olmuş ve günlük ölü sayısının yüzlerle ifade edildiği kan deryası bir ülke haline gelmiş.Böyle bir ülkenin Başbakanı ilaç bulacak, kendi başına sürecek de biraz da size gönderecek!Siz, geride bıraktığınız dört yıla kırk yıllık gelişimi ve değişimi(!) sığdırdınız, bilmem kaçıncı uyum paketini de oyladınız, onayladınız ve ülkenin temeline yeni yeni dinamitler yerleştirmeyi başardınız da, terör örgütüne lojistik destek sağlayan eski vekillerin maaşlarını kesecek bir yasa çıkarmayı başaramadınız, düşünemediniz akıl edemediniz.Sayın Başbakan, siz dahil mecliste bulunan herkese yazıklar olsun. İktidarı ile muhalefeti ile ne kadar vekil varsa, hepinizin aldığı maaşlar helal değildir.On lira,yirmi lira Bağkur borcu olduğu için,ailece hastahanenin önünden kıvranarak ayrılan, muayene olamayan insanlar tanıdım. Şehidin yavrusu için yeşil kart almaya uğraşan, haftalarca kapı kapı dolaşan yüreği yanık, gözü yaşlı analar tanıdım.Hal böyle iken siz, Bakan olacaksınız, Başbakan olacaksınız, milletvekili olacaksınız ve malum Zanagiller devlet bütçesinden paşa paşa bakılacaklar?Buna siz iyi yönetim mi diyorsunuz?Hortumları kesmek mi diyorsunuz?Yetimin-yoksulun, dulun-yetimin haklarını korumak mı diyorsunuz?Korumak böyle ise korumamak nasıl bir şey acaba?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024