logo
23 NİSAN 2024

Batı Trakya ne yana düşer'...

07.07.2002 00:00:00
Bu hafta hoş bir tevafuk sonucu gerçekleşen bir buluşmadan söz edeceğim. Sultanahmet Firuzağa Camiinin avlusunda Yunanistan'ın yıllardır baskısını yaşamış Müslüman Türklerin seçimiyle İskeçe Müftüsü olan Mehmet Emin Aga ile karşılaşmamızdı bu buluşma. Namaz sonrası bir kahve için ısrarlarımızı yanındaki misafirleri ve yoğun programından dolayı kibarca bir davete çeviren, sayın müftüyle yola koyulduk.

Hemen yakındaki Yeni Batı Trakya Kültür Dergisinin merkezine beraberce yol aldık. Sakin, mütevekkil ve kararlı Mehmet Emin Aga. Kısa sayılacak sohbetimiz boyunca Batı Trakya insanının tüm yükü omuzlarında adeta, ama en ufak bir yılgınlık belirtisi yok. Rahatsızlığına ve tedavi görmesine rağmen o hep Batı Trakya ve Türkiye'den söz etti.

Evet, Mehmet Emin Aga, İskeçenin, (Yunanistan'ın tanımadığı) seçilmiş müftüsü. Yunanistan, sınırları içindeki Türklerle ilgili en son düzenleme Lozan Antlaşması'nda yapılmış ve Türklerin hakları garanti altına alınmıştı. Ancak Yunanistan bu garantileri hiçe sayarak göç ettirmek veya asimile etmek suretiyle Batı Trakya Müslüman Türk azınlığını tamamen eritmek için sistemli bir politika uygulamış ve bu politikaya devam ettirmektedir.

Delik deşik Lozan

Batı Trakya Türk Azınlığının din ve vicdan özgürlük ve haklarıyla din kurumları Lozan Antlaşması'nda genel ifadelerle düzenlenmişti. Batı Trakya Türk Azınlığının din kurumlarını düzenleyen metin 1913 Atina Antlaşması olup bu antlaşma hükümleri, 1920 tarih ve 2345 sayılı yasa ile Yunan hukuk sisteminin bir parçası haline getirilmiştir. Yasaya göre, Batı Trakya Türk azınlığı dinsel kurumlarını kendi özgür iradesiyle oluşturmakta ve müftüleri seçim yoluyla görevlendirmektedir.

Yunanistan son dönemde bu yasayı yürürlükten kaldırarak müftülerin atama yoluyla işbaşına getirilmesini öngören yeni bir yasayı yürürlüğe koydu. Ancak, yasa değişikliklerinin Yunanistan'ın ahdi yükümlülüklerini ortadan kaldırmadığı açıkça ortada. Bu şekilde Atina Antlaşması'nı ihlal eden Yunanistan, Yunan Kilisesi'ne tanıdığı metropolitleri, Yahudi cemaatlerine tanıdığı yöneticilerini ve hahamlarını seçme hakkını Türk Azınlığından esirgeyerek azınlıklara diğer vatandaşlara tanınan hakların tamamının tanınacağını amir Lozan Antlaşması'nın 40. maddesini de ihlal ediyor.

Batı Trakya'da biri seçilmiş biri atanmış iki müftü

Bu sorun yeni müftülerin seçimi söz konusu olunca ciddi bir insan hakları ihlaline dönüştü. İskeçe ve Gümülcine Müftülerinin vefatından sonra azınlığın bütün ısrarlarına rağmen Yunan makamlarının 2345 sayılı yasaya göre gerekli seçimleri düzenlememekte direnmesi üzerine Azınlık İskeçe ve Gümülcine'de müftü seçimi yapmış ve iki müftü seçmiştir. Bu seçimler üzerine de Yunanistan 2345 sayılı yasayı iptal etmiştir. Yunan Hükümeti Azınlıkça seçilmiş İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif'i birbirini izleyen mahkeme ve hapis cezalarıyla taciz etmektedir. İskeçe Müftüsü Mehmet Emi Aga aleyhinde şimdiye kadar bilinen toplam 15 dava açılmıştır.

Halen İskeçe ve Gümülcine'de Müslüman ve Türklerin seçtiği ve tanıdığı ile İdare'nin re'sen atadığı ikişer müftü bulunmaktadır.

Evet, seçilmiş müftü sayın Aga'nın durumu bu. Anlatılacak çok şey olmasına rağmen köşemizde bu kadarına yer verebiliyoruz. Bu konuda geniş bilgi edinmek isteyenler Süleyman Sefer Cihan Bey'in büyük fedakarlıkla çıkardığı Yeni Batı Trakya Dergisinden faydalanabilirler.(0212 512 54 72)

AB üyesi Yunanlı dostlarımızın (!) tarafı bulundukları Lozan Anlaşmasını delik deşik ederek yaptığı açık insan hakları ihlallerine, taraf olan Türkiye'den hiç ses çıkmıyor. Bizim hariciyemiz Yunanlı bakanlarla sirtaki oynaya dursunlar, 300 bin soydaşımız ve dindaşımız AB standartlarında işkenceye maruz kalmaktalar. Biz ise düğün bayram egemenliğimizi, Kıbrıs'ı milli kimliğimizi devrederek AB'den bir tarih koparabilmek için çırpınalım. Ve bizim hükümetimiz, muhalefetimiz hep bir ağızdan bağıra dursunlar. Ya AB ya ölüm.

Patriğe devlet

töreni, müftüye hapis

Maalesef memleketimizin acı manzarası bu. Öte yandan Yunanlıların delik deşik ettiği Lozan Anlaşmasına göre iki bin civarında Rum azınlığın din adamı olan Fener Patriği de kendisini ekümenik (evrensel) patrik olarak dünyadaki tüm Ortodoksların patriği ilan ediyor. İstanbul sur içinde Vatikan benzeri bir devletinin alt yapısını oluşturuyor. Türk Kanunlarına göre Eminönü Kaymakamlığına bağlı patrik, özel uçaklarla ABD'ye, AB ülkelerine uçuyor. Devlet törenleriyle karşılanıyor. Çift başlı Bizans kartallı bayrak çekiyor. Uluslararası anlaşmalar imzalıyor. En azından hukuken bağlı olduğu ülkeyi ABD Başkanına şikayet ediyor, sayın başkan da ricalarını(!) başbakanımıza iletiyor. Heybeliada Ruhban Okulu'nu kendileri kapattığı halde Türk kanunlarının denetiminden uzak yeniden açmak için Türkiye'ye ABD yoluyla baskı yaptırıyor ve ardından "Eğer devlet iradesi varsa okulun açılması için çözümü bulunur" diyor.

Bizim hariciyemiz ne yapıyor, içişlerimiz ne yapıyor. Saygı değer patriğe hiç kimse bir şey sor(a)mıyor.

Diyanet ve diyalog

müptelaları

Ya Diyanet İşlerimiz ne yapıyor? Patrikle sarmaş dolaş iftardan iftara toplanıp barış duaları ederken, bu barışın içinde Batı Trakyalı kardeşlerimizin de girebileceği hatırlanıyor mu? Yoksa sayın patrik öncelikle etrafında topladığı Diyanet mensuplarıyla reisine ve hocaefendi lakaplı diyalog müptelalarına mı ekümenikliğini kabul ettiriyor bu toplantılarda. Patrik Efendi, Türkiye'de fazlasıyla bulduğu her türlü özgürlüğün onda birinin Yunanistan'da bulunan Müslümanlara tanınmasını rica edebiliyor mu(ki ricaları her zaman emir sayılır)

Tabii ki hayır. Batı Trakyalı 300 bin Müslüman Türk de artık taraf olan Türkiye'den bir şey ummuyor, umamıyor.

Sohbetimiz sonunda Mehmet Emin AGA, 'Türkiye hele bir kendini toparlasın, güçlensin' diyor ve devamını getirmiyor. Sonunda bizim "'Allah'ımız var" diyerek bitiriyor.

Evet, sayın AGA ile güzel buluşmamız böylece sürüp gidiyor, ama sohbetin bir yanında hüzün, umut ve Türkiye hep vardı. Bir de bizim siyasilerimiz sirtaki oynamaktan başka şeyler de yapsalar. Yunanlı meslektaşlarıyla Filistin sorununa el atan hariciyemiz bir de kendi canından kanından 300 bin soydaşımızın acılarına ortak olsa. Ve büyük devlet olmanın onurunu yaşatsa hem bizlere hem onlara.
 
Mustafa Çiçek / diğer yazıları
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.