Baykuşlar tünedi dalıma benim

Bu mısra, ünlü halk türkülerimizden birine ait.Farkında mısınız, duyup hissedebiliyor musunuz bilemiyorum? Edirne'den Ardahan'a, Sinop'tan Anamur'a bütün bir cennet vatanımızın dağları tepeleri, ovaları yaylaları, çayları dereleri, ırmakları denizleri hal lisanları ile koro halinde bu mısrayı mırıldanıyorlar:BAYKUŞLAR TÜNEDİ DALIMA BENİM! Yüz yıllardır bu topraklarda Müslüman Türk milletine dalından meyve sunan elma-armut, portakal-mandalina, şeftali-kayısı, vişne-kiraz? ağaçları acı rüzgarlarla beraber korkutucu bir uğultu halinde dertleşiyorlar:BAYKUŞLAR TÜNEDİ DALIMA BENİM!Aşık Veysel'in; "Yüzün yırttım kazma ile bel ile/Yine beni karşıladı gül ile" şeklinde tarif ettiği sadık yarimiz kara toprak, son yıllarda insanlarca terk edilişinden ötürü, bağrından çıkardığı binbir çeşit ürünlerin para etmeyişinden ötürü ve özellikle de yadellere satılışından, ecnebilere zorla yar edilişinden dolayı lisan-ı haliyle homurdanmaktadır:BAYKUŞLAR TÜNEDİ DALIMA BENİM!Zengin kaynakların fakir bekçileri haline getirilen, altın küpü üzerinde oturmuş dilenci durumuna düşürülen izzetli, şerefli insanımız; çocuklarını parkta oynatırken çocukların simitçi ile karşılaşmamaları için park değiştiren, gittiği yeni parkta da baloncu ile karşılaşınca çocukları oradan uzaklaştırmak için soğuk terler döken, yani cebinde simit ve balon parası olmayan analar-babalar, biz böyle değildik, bize ne oldu anlamında gözyaşları eşliğinde bu türküyü mırıldanıyorlar:BAYKUŞLAR TÜNEDİ DALIMA BENİM!Süt kazanlarını sokağa deviren sütçüler, yoğurt kovalarını çarşının ortasına boşaltan yoğurtçular, pamuk balyalarını tarlada ateşe veren pamuk üreticisi, portakalını, mandalinasını dalından indirmeye mecali kalmadığı için bahçesine gidemeyen narenciye üreticisi, hacizden kurtulabilmek için traktörünü ve kamyonunu yarı fiyatına saltığa çıkarmış Türk çiftçisi dertli bir türkü tutturmuş son yıllarda:BAYKUŞLAR TÜNEDİ DALIMA BENİM!Anadolu coğrafyasının üstünde yaşayanlar ne kadar dertli ise, herkes kendi yöresel makamın da ama aynı türküyü söylüyorsa; yaz-bahar ayında kar bize düştü/Gül-çimen içinde kor bize düştü/Makamlar içinde zar bize düştü/kolaylıklar içinde zor bize düştü deyip geziyorlarsa bu coğrafyanın bağrında yatanlar da bir o kadar dertli. Yani yerin üstündekiler de altındakiler de son yıllarda bir türkü tutturmuşlar,seslerini duyurmaya çalışıyorlar:BAYKUŞLAR TÜNEDİ DALIMA BENİM!Hani birileri 1998 yılında Vatikan'a gidip ölen Papa'ya en derin saygı ve hürmetlerini sunmuş, Anadolu'da ve Ortadoğu'da bazı mekanlara ortak ziyaretler yapalım diye teklifte bulunmuştu ya ve iki yıl sonra, yani iki bin yılına girerken aynı Papa, bağlılarına Türkiye üzerinden Asya kıtasını Hrıstiyanlaştırma hedefini göstermişti ya, işte o yıllardan sonra bu ülkenin insanına, taşına toprağına, ağacına yaprağına bir haller oldu. Baykuşların bir yerlere tünediğinin farkında olanlar, olmayanları uyarmak için bağırıp çağırıyorlar:BAYKUŞLAR TÜNEDİ DALIMA BENİM!