Siz ne kadar dostluk şarkıları söylerseniz söyleyin, tarihi gerçeklere ne kadar sırt çevirirseniz çevirin, kaderi ilahi bazı gerçekleri gözümüze soka soka bize hatırlatmaktadır. Tarihte millet-i sadıka diye adlandırdığımız ve asırlarca birlikte yaşadığımız, koruduğumuz, gözettiğimiz Ermeniler, geçmişte bize yaptıkları ihanetten sonra asla doğruyu bulamamışlar, sürekli düşmanlarımızla birlikte olmuşlar, her fırsatta da kinlerini kusmaya devam etmişlerdir.
Sözde müttefiklerimiz (yalancı dostlarımız) bizi Ermenilerin istedikleri çizgiye getirmek için sürekli yanlışa sevk ededursunlar, bizim idarecilerimiz de sürekli tavizler veredursunlar, Ermeniler sözde soykırım iddialarını kabul ettirmek için her yıl 24 Nisan tarihinde dünya kamuoyunda şiddetini artırarak eylemlerine devam etmektedirler.
Bizde bu arada ABD Başkanı Obama’nın verdiği mesajda şöyle dedi mi demedi mi diye züğürt tesellisiyle uğraşıyoruz.
Bu seneki 24 Nisan eylemlerinde Erivan’da maalesef şanlı bayrağımızı yaktılar. Sadece bayrak değil liderlerimizin de resimlerini yakarak hakaret ettiler. İnternette ve bazı basın organlarında Türk bayrağının yakılışını boy boy görüntülemişler, bizde maalesef kanımız içimize aka aka sadece seyrediyoruz.
Ey ilahi ne hallere düştük! Türk Milleti olarak tarihe şan koymuş; haklıya hakkını vermiş, haksıza haddini bildirmiş bir millet olarak düşmana korku, dosta sevgi ve umut olmuşuz, ama şimdi önüne gelen çapulcu bizimle alay eder olmuş... Utanmadan sıkılmadan bayrağımızı yakma cüretini bile gösterebiliyorlar.
Sıfır sorun dedikleri bu olsa gerek. Gelene ağam, gidene paşam... İsrail uluslar arası sularda vatandaşlarımızı öldürür, kınama ile geçiştir. Her önüne gelen bize tehdit savursun, suskunlukla geçiştirilsin. Ermeniler bayrağımızı yaksın, hoş gör gitsin. Dost olmamız gereken Miletlerle düşman olmuşuz, düşman olmamız gereken milletlerle dost olmuşuz. Tehdit sıralamasından en önde olması gerekenler en arkada, en arkada olması gerekenler ise en önde…
Milli tarih şuurunun gereği olan milli duruşumuzun, devletimizin ve milletimizin tehdit sıralamasının ve müttefiklerimizin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde etrafımızı saran ateş çemberi, topyekûn Türk Milletini yakmaya yeter derecededir.
Sözde müttefiklerimiz (yalancı dostlarımız) bizi Ermenilerin istedikleri çizgiye getirmek için sürekli yanlışa sevk ededursunlar, bizim idarecilerimiz de sürekli tavizler veredursunlar, Ermeniler sözde soykırım iddialarını kabul ettirmek için her yıl 24 Nisan tarihinde dünya kamuoyunda şiddetini artırarak eylemlerine devam etmektedirler.
Bizde bu arada ABD Başkanı Obama’nın verdiği mesajda şöyle dedi mi demedi mi diye züğürt tesellisiyle uğraşıyoruz.
Bu seneki 24 Nisan eylemlerinde Erivan’da maalesef şanlı bayrağımızı yaktılar. Sadece bayrak değil liderlerimizin de resimlerini yakarak hakaret ettiler. İnternette ve bazı basın organlarında Türk bayrağının yakılışını boy boy görüntülemişler, bizde maalesef kanımız içimize aka aka sadece seyrediyoruz.
Ey ilahi ne hallere düştük! Türk Milleti olarak tarihe şan koymuş; haklıya hakkını vermiş, haksıza haddini bildirmiş bir millet olarak düşmana korku, dosta sevgi ve umut olmuşuz, ama şimdi önüne gelen çapulcu bizimle alay eder olmuş... Utanmadan sıkılmadan bayrağımızı yakma cüretini bile gösterebiliyorlar.
Sıfır sorun dedikleri bu olsa gerek. Gelene ağam, gidene paşam... İsrail uluslar arası sularda vatandaşlarımızı öldürür, kınama ile geçiştir. Her önüne gelen bize tehdit savursun, suskunlukla geçiştirilsin. Ermeniler bayrağımızı yaksın, hoş gör gitsin. Dost olmamız gereken Miletlerle düşman olmuşuz, düşman olmamız gereken milletlerle dost olmuşuz. Tehdit sıralamasından en önde olması gerekenler en arkada, en arkada olması gerekenler ise en önde…
Milli tarih şuurunun gereği olan milli duruşumuzun, devletimizin ve milletimizin tehdit sıralamasının ve müttefiklerimizin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde etrafımızı saran ateş çemberi, topyekûn Türk Milletini yakmaya yeter derecededir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Türkiye Cumhuriyeti’ni ideal Türk gençleri koruyacak ve yüceltecektir / 03.05.2025
- İdeal Türk genci ‘mandacı değil bağımsızlık yanlısı olmalıdır’ / 02.05.2025
- İdeal Türk genci ‘ırkçı değil milliyetçi olacak’ / 01.05.2025
- İdeal Türk genci ‘fundamentalist olmayacak dindar olacak’ / 30.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- İdeal Türk genci ‘mandacı değil bağımsızlık yanlısı olmalıdır’ / 02.05.2025
- İdeal Türk genci ‘ırkçı değil milliyetçi olacak’ / 01.05.2025
- İdeal Türk genci ‘fundamentalist olmayacak dindar olacak’ / 30.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025