Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık

14 Nisan Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Hakk'a vuslatı sebebiyle Türkiye'nin ve dünyanın birçok şehrinde ve Avrupa'da Hocamızı anma programı düzenlendi.

Almanya Berlin'deki anma programı ile birlikte Hocamın sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da da anıldığına şahit oldum. Buradaki kadro ile tanıştım. O kadar donanımlı, o kadar bilgi ile donatılmış ki, Hocamın yetiştirdiği insan işte böyle olur dedim, gurur duydum, ben de bu kadronun içinden bir parça olduğum için mutlu oldum.

Evet, anma programı düzenlendi. Ama ne demek anma?

Anmak, hatırlamak demek. Hatırlamak onu yaşamak demektir. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı ekonomik, siyasi, gönül olarak farklı alanlarda andık. Ehl-i Beyt'i bize öğretmesinden, ekonomik çözümü olan Milli Ekonomi Modeli'nden, insan olarak Prof. Dr. Haydar Baş'tan, FETÖ ile yapmış olduğu mücadeleden, gerçek Atatürk'ü bizlere anlatışına kadar her konuya değindik. Şiirler okunuldu, sinevizyon gösterileri oldu, duygu dolu anlar yaşandı. Onun yetiştirmiş olduğu kişiler olarak onu anabilmek bizim için manevi bir güç oldu. Hocamla olan anılarımız aklımıza geldi, herkes kendi gönül penceresinden Hocamızı yaşadı.

Hocama ister fiziki olarak yakın olalım, isterse binlerce kilometre uzaklarda olalım, gönül olarak yaklaştıktan sonra mesafelerin hiçbir anlamı kalmadı. Hocam derdi ya insan gönüldür diye, bunu uzakta olunca daha çok yaşadık. Biz onu andıkça, hatırladıkça, onu yaşadıkça onunla beraber oluyoruz. Allah u Teâlâ (c.c) buyurmuş ya, "Onlara ölüler demeyiniz" diye, işte gönlü bu denli büyük olan insanlara ulaşmak sadece bir gönül meselesi. İster Trabzon'da olalım, ister Berlin'de. Biz nerede Hocamızı anarsak onu orada yaşarız.

İşte Avrupa'da da, Almanya'da da bu denli mükemmel yetişen bir kadro var. Prof. Dr. Haydar Baş hocamız hepimize sahip çıktı, her türlü fitneden korudu, doğruları anlatarak buradaki insanları da yetiştirdi. İşte bu yetiştirdiği insanlar onun çok güvenmiş olduğu İcmal Gençliği'nin Avrupa'daki kalesi.

Biz nerede olursak olalım, hangi ülkede olursak olalım, bilin ki orada Haydar Hoca'nın meşalesi yanıyor, o anılıyor, o yaşanıyor...