"Tüm uygarlıklar aynı kefeye konamaz. Batı uygarlığı, İslam uygarlığının üstündedir... İki uygarlığı aynı kefeye koyamayız. Hürriyet, İslam uygarlığında yoktur. Dolayısıyla, Batı'nın değerlerini 1400 yıl öncesinde kalmış halklara da yaymak durumundayız."
Yukarıdaki sözler, tarihî 11 Eylül saldırısı dolayısıyla konuşan sayın İtalyan Başbakan Berlusconi'ye aittir. Tüm Coni'lerin ortak fikri olan bu düşünceyi ifşa etme cesaretini gösteren bay Berlusconi değişimiyle ünlü AKP Lideri sayın Tayyip beyi ülkesinde konuk etti.
Sebep gayet açık, Türkiye'nin AB'ye girmesinde sayın Coni'nin himmet ve gayretlerini elde etmek.
Ziyaretin zamanlaması çok ilginçti. Müslümanların oruç ayına denk düşen bu ziyaret, sayın Coni beyin verdiği öğle yemeğiyle de apayrı bir hüviyete büründü.
Türkiye'deki kimi papaz ve hahamın, oruç tutmasa da, iftar kovalamaktan yorgun düştüğü bir zamanda Katolik Berlusconi'nin, halkının yüzde 99'u Müslüman bir ülkenin %34.5 oy almış bir parti liderine sunduğu programda öğle yemeğinin yer alması çok tuhaftı.
Şöyle açayım, Vatikan Türkiye temsilcisi sayın Mon Senyor Maroviç, Berlisconi ile aynı mezhebe mensup.
Türkiye'de Maroviç iftardan iftara koşarken, hatta koşmakla yetinmeyip, iftar duası yaparken, dindaşı bir Başbakan bir Türk liderine Ramazan günü öğle yemeği veriyor.
"Her herzede bin hikmet" bulmakta mahir kimileri, bu baştan sona talihsizlikle dolu gelişmede, yine sayısız hikmet bulsa da, akli selim sahibi her fert bunun bir hata olduğunu kabulde zorlanmasa gerektir.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da, yani Ramazan'da öğle yemeği konusunda da, "Maydanoz TV" hemen devreye girdi ve uygun yerden uygun fetvayı temin etti.
Şehy'ül İslam Patlıcan efendiye sual edildi:
Seyru sefere çıkan Zeyt, öğle yemeği yerse ne lazım gelür?
El cevap; gününe gün lazım gelür, zira o sefer halindedür.
Doğru Kur'an-ı Kerim'de yüce Allah böyle buyuruyor:
"Eğer oruç tutamayacak kadar hastaysanız, ya da seferdeyseniz orucunuzu bir başka günde tutun."
Ama ayetin sonunda şu da var; "(Buna rağmen) oruç tutmanız daha hayırlıdır."
Yani bir Ramazan günü, dindaşı Türkiye'de iftardan iftara koşan bir Başbakan sizi öğle yemeğine davet ederse, seferi olduğunuz için, oruç tutmayabilirsiniz, ama tutarsanız daha hayırlıdır.
Uçak AKP tarafından THY'den kiralanmıştı.
Medyaya yansıyan uçak mönüsünün içecek listesi şöyle;
Şampanya,
Viski,
Şarap,
Meyve suyu, çay ve kahve.
Sayın Coni'nin öğle yemeğindeki içecekler de, kırmızı ve beyaz şarap ile likör.
Bir mübarek ayda, uçakta içki içilmesi konusunda, sayın Patlıcan efendi ne buyurur bilemeyiz.
Ama bu da "her herzede bin hikmet" bağlamında ele alınmalı.
İçmeli, içilmeli,
AB uğruna kendinden geçilmeli.
Peki sayın Berlusconi niye böyle bir iş yaptı?
İşte tarihi cevap!
Değişim konusunda, kendi ülkesinde, başta Doğan Center olmak üzere herkesi ikna eden sayın Lider, dışarıdakileri de ikna etmesi gerekirdi. İçeridekiler yetmezdi, dışarıdakileri ikna etmek gerekirdi.
Hatta belki de dışarıdakiler, içeridekilerden daha önemliydi.
İşte bunun için sayın Berlusconi, sayın Tayyip bey onuruna öğle yemeği verdi.
Tayyip bey de değişimini tescil için oturdu, yemeğini yedi.
Geride kaldı bu duruma %34.5 ne diyeceği konusu?
Onu da "Maydanoz TV", Şayh'ül İslam Patlıcan efenden aldığı son kullanım tarihi geçmemiş fetvayla çözdü.
Sayın Tayyip bey, bu anlamlı hareketiyle Berlusconi'yi de mat etti.
Hani demişti ya; "Hürriyet İslam uygarlığında yoktur. Dolayısıyla, Batı'nın değerlerini 1400 yıl öncesinde kalmış halklara da yaymak durumundayız."
Tayyip bey şunu demiş oldu Berlusconi'ye: Rahat uyu ey Coni, Batı uygarlığı çoktaaaandır yayıldı o belli yerlere.
Yukarıdaki sözler, tarihî 11 Eylül saldırısı dolayısıyla konuşan sayın İtalyan Başbakan Berlusconi'ye aittir. Tüm Coni'lerin ortak fikri olan bu düşünceyi ifşa etme cesaretini gösteren bay Berlusconi değişimiyle ünlü AKP Lideri sayın Tayyip beyi ülkesinde konuk etti.
Sebep gayet açık, Türkiye'nin AB'ye girmesinde sayın Coni'nin himmet ve gayretlerini elde etmek.
Ziyaretin zamanlaması çok ilginçti. Müslümanların oruç ayına denk düşen bu ziyaret, sayın Coni beyin verdiği öğle yemeğiyle de apayrı bir hüviyete büründü.
Türkiye'deki kimi papaz ve hahamın, oruç tutmasa da, iftar kovalamaktan yorgun düştüğü bir zamanda Katolik Berlusconi'nin, halkının yüzde 99'u Müslüman bir ülkenin %34.5 oy almış bir parti liderine sunduğu programda öğle yemeğinin yer alması çok tuhaftı.
Şöyle açayım, Vatikan Türkiye temsilcisi sayın Mon Senyor Maroviç, Berlisconi ile aynı mezhebe mensup.
Türkiye'de Maroviç iftardan iftara koşarken, hatta koşmakla yetinmeyip, iftar duası yaparken, dindaşı bir Başbakan bir Türk liderine Ramazan günü öğle yemeği veriyor.
"Her herzede bin hikmet" bulmakta mahir kimileri, bu baştan sona talihsizlikle dolu gelişmede, yine sayısız hikmet bulsa da, akli selim sahibi her fert bunun bir hata olduğunu kabulde zorlanmasa gerektir.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da, yani Ramazan'da öğle yemeği konusunda da, "Maydanoz TV" hemen devreye girdi ve uygun yerden uygun fetvayı temin etti.
Şehy'ül İslam Patlıcan efendiye sual edildi:
Seyru sefere çıkan Zeyt, öğle yemeği yerse ne lazım gelür?
El cevap; gününe gün lazım gelür, zira o sefer halindedür.
Doğru Kur'an-ı Kerim'de yüce Allah böyle buyuruyor:
"Eğer oruç tutamayacak kadar hastaysanız, ya da seferdeyseniz orucunuzu bir başka günde tutun."
Ama ayetin sonunda şu da var; "(Buna rağmen) oruç tutmanız daha hayırlıdır."
Yani bir Ramazan günü, dindaşı Türkiye'de iftardan iftara koşan bir Başbakan sizi öğle yemeğine davet ederse, seferi olduğunuz için, oruç tutmayabilirsiniz, ama tutarsanız daha hayırlıdır.
Uçak AKP tarafından THY'den kiralanmıştı.
Medyaya yansıyan uçak mönüsünün içecek listesi şöyle;
Şampanya,
Viski,
Şarap,
Meyve suyu, çay ve kahve.
Sayın Coni'nin öğle yemeğindeki içecekler de, kırmızı ve beyaz şarap ile likör.
Bir mübarek ayda, uçakta içki içilmesi konusunda, sayın Patlıcan efendi ne buyurur bilemeyiz.
Ama bu da "her herzede bin hikmet" bağlamında ele alınmalı.
İçmeli, içilmeli,
AB uğruna kendinden geçilmeli.
Peki sayın Berlusconi niye böyle bir iş yaptı?
İşte tarihi cevap!
Değişim konusunda, kendi ülkesinde, başta Doğan Center olmak üzere herkesi ikna eden sayın Lider, dışarıdakileri de ikna etmesi gerekirdi. İçeridekiler yetmezdi, dışarıdakileri ikna etmek gerekirdi.
Hatta belki de dışarıdakiler, içeridekilerden daha önemliydi.
İşte bunun için sayın Berlusconi, sayın Tayyip bey onuruna öğle yemeği verdi.
Tayyip bey de değişimini tescil için oturdu, yemeğini yedi.
Geride kaldı bu duruma %34.5 ne diyeceği konusu?
Onu da "Maydanoz TV", Şayh'ül İslam Patlıcan efenden aldığı son kullanım tarihi geçmemiş fetvayla çözdü.
Sayın Tayyip bey, bu anlamlı hareketiyle Berlusconi'yi de mat etti.
Hani demişti ya; "Hürriyet İslam uygarlığında yoktur. Dolayısıyla, Batı'nın değerlerini 1400 yıl öncesinde kalmış halklara da yaymak durumundayız."
Tayyip bey şunu demiş oldu Berlusconi'ye: Rahat uyu ey Coni, Batı uygarlığı çoktaaaandır yayıldı o belli yerlere.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024