Beşiktaş daha çok istedi

Evet sayın okuyucular sezonun son derbisinde kazanmak isteyen taraf Beşiktaştı.

İlk olarak ben Valerien Ismael'in takımını iyi motive ettiğini düşünüyorum.

Maç öncesi hafta için yaptığı açıklamalarda 'skor ne olursa olsun bitiş düdüğüne kadar en üst düzeyde mücadele edeceğiz. Futbolda saniyelerin bile önemi var. Yeter ki isteyelim mucize diye bir şey yoktur' dedi.

Beşiktaş hakikaten çok iyi mücadele etti. Ne var ki bu mücadeleyi 90 dakikaya yayamadı.

Beşiktaş 65'ten sonra durunca maçı lehine çevirme imkanı kalmadı. Fenerbahçe yine de oyunda üstünlük kuramadı.

Şimdi özellikle şunu söylemek istiyorum bu maç sezon başından beri temel olarak işlediğim tezi doğrular nitelikteydi.

Yani ülkemiz futbolunda tempo ile organizasyon arasında ters orantı var. İkisini bir arada yapamıyoruz.

Bu maçta da tempo Türkiye ortalamasının üstündeydi. Fakat maçın tamamında her iki takım da savruktu ve derli toplu bir oyun oynayamadı.

Teknik anlamda bu maçın analizini yapmak oldukça güç. Örneğin onca mücadele içinde ben 23'te bir Fenerbahçe atağını organize atak olarak süzebildim.

Beşiktaş 65. dakikaya kadar çok agresif bir oyun sergiledi. Bu Fenerbahçe'nin pek alışkın olduğu bir durum değil.

Bunu nereden anlıyoruz. Fenerbahçe'nin yakaladığı 11 maçlık yenilmezlik serisi süresince oynadığı futbol oldukça teknik ve tam anlamıyla pas oyununa dayanmasa bile topa sahip olmasını sağlayan anlayış üzerine kurgulanmış bir stratejiye sahip.

Beşiktaş'ın 65 dakikalık yoğun baskısı içinde bu strateji çöktü. Bu anlamda Beşiktaş'ın hanesine yazılacak bir artı da kendi futbol anlayışını Fenerbahçe'ye 65 dakika boyunca dayatmasıdır.

Kamuoyunda Beşiktaş'ın futbolu direkt oyun stratejisi olarak adlandırılıyor ve bu stratejiyi 65 dakika boyunca denediler ve Fenerbahçe'yi bozdular.

Yine de futbolumuzun gerçeği içinde tempo ile organize olamayınca sonuç almak mümkün olamıyor. Nitekim Beşiktaş da sonuç alamadı.

Dediğim gibi her iki takımın savruk oyunundan dolayı sağlıklı analiz yapmak güç.

Fakat genel olarak Beşiktaşlı futbolcular Fenerbahçeli futbolculardan daha iyi bir performans sergilediler.

İlk çeyrek içinde Rıdvan'ın futbolunu dikkatle seyrettim. Rıdvan enteresan bir futbolcu. Çok sık topla buluşuyor ama bunları çok da olumlu kullanamıyor.

İki örnek. 15'te bir pas atıyor Ghezzal'ın gerisine düşüyor. 17'de Emirhan'dan aldığı topu çok kötü ortalıyor.

Yine de hakkını yemeyelim 13'te Larin'e çok klas sert bir orta yaptı. Pozisyonda Ferdi'nin müdahalesi olmasa Larin golü atacaktı.

Beşiktaş'ta iyi oynayan futbolculardan biri de Emirhan'dı. Emirhan hem pas atarak hem de driplingler ile birçok atağı başlattı ve oynadığı mevkinin hakkını verdi.

Beşiktaş'ta Larin de etkiliydi. Özellikle ikinci yarının başında bir şutunu Altay çıkardı bir kafa şutu da direkten döndü.

Fenerbahçe'de de dikkatimi çeken oyuncular vardı.

Mesela Nazım. Nazım'ın attığı pasların hemen hemen tamamı hatalıydı. Bir maç içinde bu kadar mı pas hatası yapılır. Olacak şey değil.

Diğer maçlarda göze batan Mert Hakan ve Ferdi gibi oyuncular işin açıkçası bu derbide pek etkili değildiler.

İkincilik mücadelesinde rakibi Konyaspor ile çekişen ve alacağı her bir puan altın değerinde olan bir takım için Novak gibi bir oyuncu lüks olsa gerek.

1-0 öndesin ve 2 penaltıya neden oluyorsun. Böyle hata olabilir mi?

Bütün bu yönleriyle sezonun son derbisinde üzülen taraf olmadı.

Fenerbahçe ikincilik mücadelesinde 1 puan almış oldu.

Beşiktaş'ın futbolunda da daha belirgin iyileşmeler görülmüş oldu.

Gelecek sezon daha iyi derbiler izlemek dileğiyle bu sezonu da bitirmiş oluyoruz.