Galatasaray Trabzon deplasmanından istediğini alarak döndü.
Son haftalarda Galatasaray'dan iyi futbol seyredemedik işin doğrusu.
Fakat her seferinde Galatasaray maçları kazanmasını bildi. Galatasaraylılar ne edip ne yapıp gol atmasını biliyorlar.
Karşılaşma başlar başlamaz Galatasaray Barış Alper Yılmaz ile bir hücumu sonlandıramadı.
Barış maçın ilk anlarındaki bu pozisyonda yerden bir pasla Osimhen'i göreceğine 18 içinde tuhaf şekilde topu havalandırdı ve hiç kimsenin olmadığı bir yere topu yolladı.
Oyunun başında top Galatasaray'da gibi gözüktü. Tempo oldukça düşük seyrederken Trabzonspor daha çok savunmada kaldı.
Yine ilk anlarda Barış Alper, Sallai'nin getirip ilettiği pasta topu ıska geçerek bir şutu kaleye gönderemedi.
Maçın başında etkili olmaya çalışan bir tek Atilla Sallai var gibiydi. Oyunu organize eden ise orta saha oyuncularından daha çok Davinson Sanchez idi.
Muslera da sıklıkla ileri uzun paslarla oyun kurucu rolüne büründü.
İki takım da vasat bir görüntü çizmeye devam ediyorlardı. Fakat Galatasaray bilhassa daha kötü bir görünüm veriyordu.
Bilemiyorum bunun nedeni acaba biz bu maçı ne yapar eder alırız rahatlığı mıydı?
Her şeye rağmen Galatasaray topu ayağında tutmayı bilen bir görüntü veriyordu.
Lukas Torreira oldukça etkisiz bir görüntü verirken insanın aklına acaba kötü oyunun nedeni Torreira'nın etkisizliği mi diye bir soru ister istemez geliyordu.
İlk yarıda özellikle dikkatimi çeken bir olgu vardı. Galatasaraylılar işin açıkçası hem ceza sahasında çoğalmıyorlar hem de pozisyonları dikkatle izlemiyorlardı.
Gerçi doğru düzgün pozisyon da yoktu. İlk yarım saatten sonra Osimhen hareketlenmeye başladı.
Yunus ise hâlâ silik görüntüye devam ediyordu.
Fakat 38'den sonra oyun Trabzon'a döndü. Bu dakikada Muslera bir kez daha büyük kaleciliğini konuşturdu ve peşpeşe iki kritik kurtarış yaptı.
Son anlarda Okay'ın bir kafa şutu da direkten döndü. Bu dakikalarda Galatasaray'ın kalesinde gol görmemesi büyük şanstı işin açıkçası.
İkinci yarıya Galatasaray daha hareketli başladı. İkinci yarının ilk on dakikasından sonra tempo yükseldi ve bu durum Galatasaray'a yaradı.
Üst üste gelen Galatasaray kornerlerinden birinde ise Galatasaray'ın ilk golü geldi.
Bu kornerde ceza sahası içinde oldukça kalabalık olan Trabzon savunmasının golü atan Abdülkerim Bardakçı'nın kafa şutuna nasıl izin verdikleri anlaşılar bir durum değil.
İkinci yarı Galatasaray hücumda etkili olduğu gibi savunmaya da çabuk dönerek ilk yarının son anlarında düştükleri zor durumlara düşmediler.
İlk golden sonra Trabzonspor'un oyunu dengeleme çabaları oldu. Fakat buna rağmen 84'te Galatasaray ikinci golü buldu.
Son birkaç dakika içinde sahada Mertens olmadığı hâlde Galatasaray ayağa paslar ile çok iyi top çevirdi ve maçı kazanmasını bildi.
Trabzonspor Galatasaray karşısında çok da iyi görüntü vermezken en etkili oyuncuları Cham gibi gözüktü.
Fakat Cham de çok klas bir oyuncu değil. Pasları genelde isabetsiz ve şutları da açık farklarla auta çıkıyor.
Evet bu iki takım bir de çarşamba akşamı Türkiye Kupası finalinde karşılaşacaklar.
İşin açıkçası Trabzonspor umut vaat etmiyor. Galatasaray kötü oynasa da kazanıyor. Bu kural kupada da işler mi bakacağız. İnşallah iyi bir maç izleriz.
Son haftalarda Galatasaray'dan iyi futbol seyredemedik işin doğrusu.
Fakat her seferinde Galatasaray maçları kazanmasını bildi. Galatasaraylılar ne edip ne yapıp gol atmasını biliyorlar.
Karşılaşma başlar başlamaz Galatasaray Barış Alper Yılmaz ile bir hücumu sonlandıramadı.
Barış maçın ilk anlarındaki bu pozisyonda yerden bir pasla Osimhen'i göreceğine 18 içinde tuhaf şekilde topu havalandırdı ve hiç kimsenin olmadığı bir yere topu yolladı.
Oyunun başında top Galatasaray'da gibi gözüktü. Tempo oldukça düşük seyrederken Trabzonspor daha çok savunmada kaldı.
Yine ilk anlarda Barış Alper, Sallai'nin getirip ilettiği pasta topu ıska geçerek bir şutu kaleye gönderemedi.
Maçın başında etkili olmaya çalışan bir tek Atilla Sallai var gibiydi. Oyunu organize eden ise orta saha oyuncularından daha çok Davinson Sanchez idi.
Muslera da sıklıkla ileri uzun paslarla oyun kurucu rolüne büründü.
İki takım da vasat bir görüntü çizmeye devam ediyorlardı. Fakat Galatasaray bilhassa daha kötü bir görünüm veriyordu.
Bilemiyorum bunun nedeni acaba biz bu maçı ne yapar eder alırız rahatlığı mıydı?
Her şeye rağmen Galatasaray topu ayağında tutmayı bilen bir görüntü veriyordu.
Lukas Torreira oldukça etkisiz bir görüntü verirken insanın aklına acaba kötü oyunun nedeni Torreira'nın etkisizliği mi diye bir soru ister istemez geliyordu.
İlk yarıda özellikle dikkatimi çeken bir olgu vardı. Galatasaraylılar işin açıkçası hem ceza sahasında çoğalmıyorlar hem de pozisyonları dikkatle izlemiyorlardı.
Gerçi doğru düzgün pozisyon da yoktu. İlk yarım saatten sonra Osimhen hareketlenmeye başladı.
Yunus ise hâlâ silik görüntüye devam ediyordu.
Fakat 38'den sonra oyun Trabzon'a döndü. Bu dakikada Muslera bir kez daha büyük kaleciliğini konuşturdu ve peşpeşe iki kritik kurtarış yaptı.
Son anlarda Okay'ın bir kafa şutu da direkten döndü. Bu dakikalarda Galatasaray'ın kalesinde gol görmemesi büyük şanstı işin açıkçası.
İkinci yarıya Galatasaray daha hareketli başladı. İkinci yarının ilk on dakikasından sonra tempo yükseldi ve bu durum Galatasaray'a yaradı.
Üst üste gelen Galatasaray kornerlerinden birinde ise Galatasaray'ın ilk golü geldi.
Bu kornerde ceza sahası içinde oldukça kalabalık olan Trabzon savunmasının golü atan Abdülkerim Bardakçı'nın kafa şutuna nasıl izin verdikleri anlaşılar bir durum değil.
İkinci yarı Galatasaray hücumda etkili olduğu gibi savunmaya da çabuk dönerek ilk yarının son anlarında düştükleri zor durumlara düşmediler.
İlk golden sonra Trabzonspor'un oyunu dengeleme çabaları oldu. Fakat buna rağmen 84'te Galatasaray ikinci golü buldu.
Son birkaç dakika içinde sahada Mertens olmadığı hâlde Galatasaray ayağa paslar ile çok iyi top çevirdi ve maçı kazanmasını bildi.
Trabzonspor Galatasaray karşısında çok da iyi görüntü vermezken en etkili oyuncuları Cham gibi gözüktü.
Fakat Cham de çok klas bir oyuncu değil. Pasları genelde isabetsiz ve şutları da açık farklarla auta çıkıyor.
Evet bu iki takım bir de çarşamba akşamı Türkiye Kupası finalinde karşılaşacaklar.
İşin açıkçası Trabzonspor umut vaat etmiyor. Galatasaray kötü oynasa da kazanıyor. Bu kural kupada da işler mi bakacağız. İnşallah iyi bir maç izleriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Fenerbahçe Galatasaray'ı örnek almalı / 01.06.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025