Beşiktaş'ta, restoranının önündeki istinat duvarının çökmesi davasına devam edildi

İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tarafların avukatları katıldı.

Duvarın çöktüğü anda maktul Ahmad Muhammed Salem Lubbad'ın yanında bulunan kişilerden Abdurrazaq Mukhtar Ahmed Abdulgader duruşmada tanık olarak dinlendi.

Abdulgader, şu an da Libya'da yaşadığını, olay tarihinde 6 kişi olduklarını ve Etiler'deki bir restoranda yemek yedikten sonra yürümeye başladıklarını ifade etti.

Ölen kişiyi iş arkadaşı olarak tanıdığını ve yakınlığı olmadığını belirten Abdulgader, "Birlikte iş yemeği yedikten sonra biz üç kişi olarak geriden geliyorduk. Ölen kişi önümüzden yürüyordu. Sonrasında restoranın sağ tarafından yüksek ses duyduk. Bir kişi 'Kardeşim Ali' diye bağırdı. Gördüm hatta biz de o yöne yürüyorduk. Aramızda 20-25 metre vardı. Biz de duvarın yanına gittik, Ahmad'ın üzerine büyük taş parçası düştüğünü gördük." dedi.

Mahkeme başkanı, olay yeri keşfinin ardından hazırlanan bilirkişi raporunun dava dosyasına girdiğini bildirdi.

İstinat duvarının, Nispetiye Caddesi'nin Levent ana arter listesinde bulunduğu, ana arterlerin de İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) sorumluluğunda olduğunun bilindiği kaydedilen raporda, duvarın fiili kullanım durumuna ilişkin ise şu ifadelere yer verildi:

"Her ne kadar duvar parsel sınırının dışında kalsa da duvar ile kış bahçesi arasında peyzaj alanı oluşturulduğu, parsel sınırının kısmen kış bahçesiyle çakıştığı, kış bahçesi ile duvar arasında toprak dolgu yapıldığı, bu alanın İBB yönünden hiçbir amaca hizmet etmediği, görsel görüntü ve peyzaj olarak söz konusu restorana hizmet ettiği, duvarın çok eski tarihlerden itibaren eski hava fotoğrafları incelendiğinde var olduğu ve parsel sınırı gibi eski tarihlerde inşa edildiği gerekçeleri ile fili kullanımın olaya konu işletmeye ait olduğu sonuç ve kanaatimiz mevcuttur."

Raporun okunmasının ardından sanık Somer Sivrioğlu'nun avukatlarından Kübra Aslan, raporda duvarın İBB'nin sorumluluğunda olduğunun görüldüğü, duvarı kullanmadıklarını ve kendileri açısından da duvarın faydasının olmadığını iddia etti.

Beşiktaş Belediyesine ihbarda bulunulmasına rağmen önlem alınmadı

Duruşmada, duvarın yıkılabileceğine ilişkin 2022'de Beşiktaş Belediyesi'ne ihbarda bulunan Semih Yenibayrak da tanık sıfatıyla yer aldı.

Nisan 2022'de olay yerinden yaya olarak geçtiğinde duvarın eğik olduğunu gördüğünü, yıkılabileceğini düşünüp, Beşiktaş Belediyesini arayarak ihbarda bulunduğunu dile getiren Yenibayrak, "43 gün sonra yazı geldi, MERNİS adreslerine bakılacağı söylendi. Zaten 2 gün sonra da duvarın yıkıldığını haberde gördüm. Belediyeyi, 'Ya önlem alsınlar ya da yayalara kapatılsın' diye aradım. Normal bir vatandaş da o duvarın eğikliğini fark ederdi. Duvarın tepesindeki ayrıklıklar gözüküyordu." diye konuştu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, olaya en yakın tarihteki görüntülerin "Google Street View" uygulamasından temin edilip, dava dosyasına gönderilmesine hükmetti.

Dava dosyasının, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesini kararlaştıran heyet, duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 21 Mayıs 2022'de Etiler Mahallesi Nispetiye Caddesi'nde bir restoranın önündeki istinat duvarının çöktüğü anlatılıyor.

Çökme nedeniyle 1 kişinin yaralandığı, 1 kişinin ise öldüğü belirtilen iddianamede, sanıkların bahçe duvarının çökmesiyle kişilerin ölümünü veya yaralanmasını öngörebilecek durumda olmalarına rağmen ruhsatlandırma, bakım, tadilat, onarım veya güçlendirme işlemlerini yaptırmadan duvarı kullanmaya devam ettikleri aktarılıyor.

İddianamede, sanıkların dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri sonucu müşteki Baha Eddin Ali Hafez Shanableh'in yaralanmasına, Ahmad Muhammed Salem Lubbad'ın ise ölümüne neden oldukları kaydedilerek, sanıklar Somer Sivrioğlu, Sakine Öçal, Gülay Kula, Sevinç Kula, Mehmet Levent Kula, Kazım Evirgen ve Kadri Berk Cemal'in "bilinçli taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl sekizer aydan 22 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.