Tarihi 11 Eylül çökertmesinden sonra ABD'de, hani şu;
Demokrasinin beşiği,
İnsan haklarının döşüğü,
Vahşi kapitalizmin şimşir kaşığı,
Ve antiterörün sarmaşığı ABD medyasında el Kaide'den, ya da ünlü terörist Usame Bin Ladin'den bahsetmeyi yasaklamıştı.
Beyaz Saray şerifi ünlü kowboy Duble Bush bir ferman yayınlamış ve şöyle demişti:
"Her gece rüyalarıma tecavüz eden Made in USAme bin Laden isimli terörist hakkında, bundan böyle, çay ocaklarında, kafeteryalarda, mah ve dahi humburger salonlarında hiçbir kişi bir tek cümle irat etmeyecektir.
Dünya devi bir ülkeyi cümle aleme rezil-ü rüsva eden bu adamın adını anan, çocuğuna göbek adı koyan, kurduğu gelişi güzel cümlede kullanan en kısa zamanda fişlenecek, keşişlenecek ve "İslamcı terörist" yaftasıyla yaftalanıp, ardından da paftalanıp ülke hudutlarının dışına ihraç edilecektir".
Bizde ise durum farklı.
ABD ve diğer batı ülkelerinden her ne yaptıysa, bir türlü insan haklarına saygılı, F tipi odaları yaygılı, anti kaygılı raporu alamayan Türkiye'de işler çok farklı.
Burnumuzun dibinde kurulan ve tamamen Türkiye'yi bölme amaçlı, ilerisi için tam bir baş belası, bayan Mitterand'ın halası ve AB'de kazığını tikalasi Kürdistan devleti her gün ekranlarda.
Liderleri bir ekrandan diğerine zor yetişiyor.
Türkiye'yi tehdit eden beyanatlar gırla gidiyor.
Özellikle de CIA'nın resmi yayın kuruluşu CNN'in önüne Türk ilavesi yapılarak yayın yapanı CNN Türk başta olmak üzere.
Ve, milliyetini bir türlü yetkili ağızdan öğrenemediğimiz M.Ali Brand'ın başını çektiği bir ekip bu işi dava edinmiş.
Dolandırıcılık suçundan kovulduğu TRT'den sonra özel kanallarda icra-i sanat ettiği yıllar Bekaa'ya, evine gider gibi seferler düzenleyip 35 bin insanın katiliyle çay sohbetlerinde bulunan M.Ali geçen hafta Trabzon'daydı.
Ünlü Manşet programını Zigana TV'den canlı olarak sundu.
Kürdistan devlet başkanıyla canlı yayın yaptı, zehrini kusmasına imkan sağladı.
Yine Türkiye'yi tehdit eden sözler, yine meydan okumalar, yine bildiğini dokumalar.
Ve yerel TV'de bir heyecan, bir hava atma ki, sormayın.
Trabzon'da ilk defa!
Nanana nan.
Güzel mi anan.
Büyük televizyonculuk olayı.
Nininini nin!
Sağlığı nasıl ebenin?
Adettendir, bu kadar önemli bir olayı ebedileştirmek.
Muhabir kız, heyecanını zar zor yatıştırıp uzatıyor mikrofonunu M.Ali'ye ve Trabzon'u nasıl bulduğunu soruyor.
Brandgiller için Trabzon eşittir Sümela Manastırı.
"Trabzon'u nasıl buldunuz?" sorusunun cevabına bir bakın;
Sümela çok güzel.
Dedelerinin aziz hatırasına yapılan saygısızlığı da dile getirip sitem ediyor M.Ali:
Ne hale getirdiniz Sümela'yı.
Nereye kurdunuz şu helayı,
Bekleyin Tanrı'dan belayı.
Ve ekliyor M.Ali;
Şehri de mahvettiniz.
Böyle mimari olur mu?
Bu ne biçim yapılaşma?
O güzelim Rum evlerini ne yaptınız?
İkinci gelişte de şunu mu soracak acep: "Ne yaptınız Rumları?"
Trabzon'dan bir Brand geçti.
Niye mi?
Ben nereden bileyim?
Son bir not;
Geçen hafta İstanbul Emniyeti, Karadeniz'de Pontus faaliyetleri yapmak üzere Yunanistan'da eğitim gören bir genci yakaladı.
O haberde bir Yunanlı albayın ismi geçti. Sava Kalenterides isimli bu albay yıllarca PKK teröristlerini eğiten albay olarak biliniyor ve bu adamın Türkiye'ye girmesi yasak.
Bir zahmet çayınızı içerken o kovalent bağını siz kurun.
Olmaz mı?
Ne yapsın M.Ali, hep nirvanaya çıkacak değil ya.
Demokrasinin beşiği,
İnsan haklarının döşüğü,
Vahşi kapitalizmin şimşir kaşığı,
Ve antiterörün sarmaşığı ABD medyasında el Kaide'den, ya da ünlü terörist Usame Bin Ladin'den bahsetmeyi yasaklamıştı.
Beyaz Saray şerifi ünlü kowboy Duble Bush bir ferman yayınlamış ve şöyle demişti:
"Her gece rüyalarıma tecavüz eden Made in USAme bin Laden isimli terörist hakkında, bundan böyle, çay ocaklarında, kafeteryalarda, mah ve dahi humburger salonlarında hiçbir kişi bir tek cümle irat etmeyecektir.
Dünya devi bir ülkeyi cümle aleme rezil-ü rüsva eden bu adamın adını anan, çocuğuna göbek adı koyan, kurduğu gelişi güzel cümlede kullanan en kısa zamanda fişlenecek, keşişlenecek ve "İslamcı terörist" yaftasıyla yaftalanıp, ardından da paftalanıp ülke hudutlarının dışına ihraç edilecektir".
Bizde ise durum farklı.
ABD ve diğer batı ülkelerinden her ne yaptıysa, bir türlü insan haklarına saygılı, F tipi odaları yaygılı, anti kaygılı raporu alamayan Türkiye'de işler çok farklı.
Burnumuzun dibinde kurulan ve tamamen Türkiye'yi bölme amaçlı, ilerisi için tam bir baş belası, bayan Mitterand'ın halası ve AB'de kazığını tikalasi Kürdistan devleti her gün ekranlarda.
Liderleri bir ekrandan diğerine zor yetişiyor.
Türkiye'yi tehdit eden beyanatlar gırla gidiyor.
Özellikle de CIA'nın resmi yayın kuruluşu CNN'in önüne Türk ilavesi yapılarak yayın yapanı CNN Türk başta olmak üzere.
Ve, milliyetini bir türlü yetkili ağızdan öğrenemediğimiz M.Ali Brand'ın başını çektiği bir ekip bu işi dava edinmiş.
Dolandırıcılık suçundan kovulduğu TRT'den sonra özel kanallarda icra-i sanat ettiği yıllar Bekaa'ya, evine gider gibi seferler düzenleyip 35 bin insanın katiliyle çay sohbetlerinde bulunan M.Ali geçen hafta Trabzon'daydı.
Ünlü Manşet programını Zigana TV'den canlı olarak sundu.
Kürdistan devlet başkanıyla canlı yayın yaptı, zehrini kusmasına imkan sağladı.
Yine Türkiye'yi tehdit eden sözler, yine meydan okumalar, yine bildiğini dokumalar.
Ve yerel TV'de bir heyecan, bir hava atma ki, sormayın.
Trabzon'da ilk defa!
Nanana nan.
Güzel mi anan.
Büyük televizyonculuk olayı.
Nininini nin!
Sağlığı nasıl ebenin?
Adettendir, bu kadar önemli bir olayı ebedileştirmek.
Muhabir kız, heyecanını zar zor yatıştırıp uzatıyor mikrofonunu M.Ali'ye ve Trabzon'u nasıl bulduğunu soruyor.
Brandgiller için Trabzon eşittir Sümela Manastırı.
"Trabzon'u nasıl buldunuz?" sorusunun cevabına bir bakın;
Sümela çok güzel.
Dedelerinin aziz hatırasına yapılan saygısızlığı da dile getirip sitem ediyor M.Ali:
Ne hale getirdiniz Sümela'yı.
Nereye kurdunuz şu helayı,
Bekleyin Tanrı'dan belayı.
Ve ekliyor M.Ali;
Şehri de mahvettiniz.
Böyle mimari olur mu?
Bu ne biçim yapılaşma?
O güzelim Rum evlerini ne yaptınız?
İkinci gelişte de şunu mu soracak acep: "Ne yaptınız Rumları?"
Trabzon'dan bir Brand geçti.
Niye mi?
Ben nereden bileyim?
Son bir not;
Geçen hafta İstanbul Emniyeti, Karadeniz'de Pontus faaliyetleri yapmak üzere Yunanistan'da eğitim gören bir genci yakaladı.
O haberde bir Yunanlı albayın ismi geçti. Sava Kalenterides isimli bu albay yıllarca PKK teröristlerini eğiten albay olarak biliniyor ve bu adamın Türkiye'ye girmesi yasak.
Bir zahmet çayınızı içerken o kovalent bağını siz kurun.
Olmaz mı?
Ne yapsın M.Ali, hep nirvanaya çıkacak değil ya.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024