Bir kötü performans daha

Galatasaray tarihinin en sıkıntılı dönemini yaşıyor.

Şimdi düşünün bir hoca var oyuncuları ile vedalaşmış. Yetmezmiş gibi kendisine ödenecek tazminatın peşine düşmüş.

Bir yönetim var ama kulüp sonu gelmez kavgaların içinde bitap düşmüş durumda. Mevcut yönetim yeniden seçilecek mi? Yoksa başka bir yönetim mi gelecek belli değil.

Bu şartlarda futbolcular oynamaya çalışıyorlar. Kim bilir kamuoyuna yansımayan daha ne sorunlar var.

Galatasaray hem idari hem de sportif anlamda bıçak sırtında. Gelecek sezon için bir planlama var mı yok mu belli değil.

Galatasaray açısından oynanan futboldan daha kritik meseleler söz konusu.

Fakat tabii biz yine de futbol içinde kalmalıyız. Futbol içinde kalalım dedik ama sahada oynanan maç gayet zevksiz ve yavan.

75. dakikaya kadar maç hızlanmadı. Bundan sonra hızlansa da şöyle kaliteli bir atak falan da izleyemedik.

Koskoca Galatasaray'ın en net tehlikesi 90+4'te. Olacak şey değil.

Barış Alper Yılmaz'ın altı pas içinde şutu direkten auta çıkıyor. Hepsi bu.

Galatasaray maç boyunca çok kötü bir performans sergiledi.

Fakat öyle kötü oynayan bir oyuncu vardı ki ondan bahsetmek şart. O Boey.

Şimdi maç boyunca Trezeguet'ten kaç çalım yedi sayısını söylemek mümkün değil.

Başakşehir'in sol beki Lima biraz olsun Trezeguet'e olumlu katkı verse Başakşehir Boey'in kanadından birkaç gol bulabilirdi.

Galatasaray'da kim iyi oynadı? Kim görevini daha iyi yaptı dersek. Ben stoper Alpaslan derim. Marcao'yu aratmadı.

Çok kritik hamleler ile birçok tehlikeyi savuşturdu. Açık ara Galatasaray'ın en iyisiydi.

Dediğim gibi maç boyunca tempo çok düşüktü. Her iki taraf da inisiyatif alarak tempoyu yükseltip organize atak yapmakta isteksizdiler.

Galatasaray 18., 29., 70., 75. ve de 84. dakikalarda organize ataklar yaptı ama bunlar sonuçsuz kaldı.

Enteresandır bunların ilki hariç son dördünde atakların içinde Boey var.

Son ikisi hariç ilk üçünde de Babel'i görüyoruz. Babel bu maçta vasatın üstündeydi ama tabii bu yeterli olmadı.

Kerem bu maçta pek oyunun içinde değildi. Böyle olunca göze batan bir hata ya da katkısı olmadı.

Berkan da maçın diğer bir kötüsü idi. Berkan forvet arkasında Cicaldau ile birlikte başladı.

Berkan'ın kötü performansından birkaç örnek verelim. İlk örnek dakika 61 Babel'e attığı pas çok kötü. Top Babel'in uzağına düşüyor ve doğrudan taca çıkıyor.

Dakika 66 Berkan Kerem ile uyum göstermiyor ve top taca çıkıyor.

76. dakikada bir Galatasaray atağında Kerem'in pasını alamıyor çünkü yanlış yöne koşu yapıyor. Kısacası Berkan birçok hata yaptı.

Taylan da yeterli bir performans gösteremedi. 39'da öyle bir kötü pas verdi ki Alpaslan büyük ihtimalle bu pasın ne olduğunu anlamadığı için hareket etmedi bile.

Deniz biraz düzgün vuruş yapsa Galatasaray kalesinde golü görebilirdi.

Sahanın nispeten iyi oynayan oyuncusu kimdi derseniz. O da Başakşehirli Tolgaydı derim.

Tolga sıklıkla topla buluştu ve ileri doğru anlamlı paslar üretti. 64. dakikada ise Tolga nefis bir şut çıkardı ve olumlu futbolunu görsel olarak hafızalarda kalacak bir aksiyon ile bütünledi.

Maçın genelinde iki kötü takımdan hangisi iyiydi derseniz ben Başakşehir derim.

Bu sezon Galatasaray taraftarı için oldukça tatsız işkence kıvamında geçen bir sezon oldu denebilir.

Fakat asıl tehlike gelecek sezon için gözüküyor. Bu takım nasıl toparlanacak belli değil. Allah Galatasaraylılara sabır versin diyelim.