2015 yılında Türkiye'nin güneydoğusunda terör örgütü PKK ile girişilen hendek/barikat çatışmalarında Diyarbakır'ın Sur ilçesinin temizlenmesi üç buçuk ayı bulmuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) Zeytin Dalı Harekâtı'yla adım adım yaklaştığı Afrin, Diyarbakır Sur'dan hem yüzölçümü olarak hem de nüfus olarak çok daha büyük.
Afrin'deki handikap bunlarla da sınırlı değil.
Diyarbakır Sur ve diğer ilçelerimiz Türkiye'nin sınırları içerisindeydi, Afrin ise 5 yıldır tümüyle PKK-PYD/YPG'nin kontrolünde ve özellikle son 1 yıldır silah yığınağı ve terörist aktarılmasıyla tahkim edilmiş durumda. Dolayısıyla çetin bir mücadele bizi bekliyor Afrin'de.
Aynı zamanda Türkiye'nin sınırları içindeki hendek ve barikat mücadelelerinde karşılaştığımız yabancı paralı askerler, yani lejyonerler de başrolde olacaklar. Elbette batılı ülkelerin eğittiği PKK'lı keskin nişancılar da cephede olacak.
Belçika Askeri İstihbarat Başkanı General Eddy Testelmans'ın 2016 yılında YPG'li azılı teröristleri Brüksel'de ağırladığı ve YPG'li teröristlere keskin nişancılık ve yakın muharebe eğitimi verildiği dün ortaya çıktı.
Dolayısıyla Afrin'i Diyarbakır Sur ilçesi gibi bir mücadeleyle temizleme planını tekrar düşünmek gerekiyor.
Başka bir seçenek olmadığı için Sur ilçesini temizledik ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait olan ilçe sahibinde kaldı. Peki, Afrin veya Münbiç böyle mi olacak? Buraları büyük bedeller ödeyerek temizledikten sonra kime bırakacağız? Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu açıklıyor her fırsatta. O zaman Suriye devletine teslim edeceğiz anlamı çıkıyor. Madem öyle neden şimdi yapmıyoruz bu teslimatı? Afrin'e kundaktaki bebeğini öperek giden Mehmetçiklerimizden bir tanesinin canı bile 10 tane Afrin'den daha kıymetli değil midir?
Burada bir virgül koyarak Suriye'de yaşanan bir başka gelişmeye dikkatimizi yoğunlaştıralım.
Suriye'nin güneyinde neler oluyor?
Suriye'nin kuzeyinde bunlar olurken gözlerden uzak Suriye'nin güneyinde çok kritik adımlar atılacağı haberleri geliyor. Buna göre İsrail bölgedeki Dürzi milisler üzerinde uzunca bir süredir planlar kurguluyor. İsrail, Suriye'nin güneyinde sınır boyunca 40 kilometre derinliğinde bir tampon bölge kurmak için İsrail düğmeye basmak üzere.
Bu durum aslında şunu gösteriyor; Suriye'nin kuzeyinde Türkiye, Fırat'ın doğusundaki Türkiye sınırı boyunca YPG/PYD, Suriye'nin güneyinde ise İsrail'in kuracağı en az 3 tampon bölgeden oluşan bir yapılar silsilesi söz konusu.
Acele istikrar gerekiyor
Bu gelişmeler Suriye'de ivedilikle istikrar sağlanmazsa İsrail başta olmak üzere başka devletlerin de ülkede var olacaklarının göstergesi.
ABD, Rusya, İran, Türkiye ve taşeron terör örgütlerinin var olduğu Suriye'de İsrail gibi ülkelerin de işin içine girmesi, ülkede istikrar ve toprak bütünlüğünün bir daha sağlanamayacak noktaya taşınması anlamına geliyor.
Suriye'deki istikrar, Türkiye'nin ve bölge ülkelerinin de istikrarı demek olduğu gibi istikrarsızlık da aynı şekilde etkili?
Suriye dışında herkesle müzakere
Türkiye için zor da olsa Suriye devleti ile Beşar Esad'la işbirliği masasına oturmanın vakti gelmiş de geçiyor.
Türkiye bugün İslam coğrafyasındaki misyonerlik faaliyetlerinin elebaşı Papa ile oturup müzakere edebilmektedir.
Türkiye bugün PKK-YPG terör örgütlerine 5 bin tır ve 2 bin kargo uçağı dolusu silah yığan, teröristleri eğiten ABD'nin Başkanı Trump ile oturup müzakere edebilmektedir.
Türkiye'yi her fırsatta aşağılayan, tam üyelik kapısını kapatan Avrupa Birliği ülkeleri bütün yaşananlara rağmen müzakere edebilmektedir, AB'ye üyelik rotasından sapmadığını en üst seviyede ifade edebilmektedir.
Türkiye bugün Mavi Marmara'da 10 tane vatandaşımızı katleden, Filistin'de Müslümanlara kan kusturan, Gazze'yi açık ölüm kampına çeviren Mescid-i Aksa'yı esir eden İsrail ile oturup müzakere edebilmektedir.
Peki, biz neden Suriye ile oturup müzakere edemiyoruz? Suriye ve Suriye yönetenler Müslüman olduğu için mi?
Afrin'deki handikap bunlarla da sınırlı değil.
Diyarbakır Sur ve diğer ilçelerimiz Türkiye'nin sınırları içerisindeydi, Afrin ise 5 yıldır tümüyle PKK-PYD/YPG'nin kontrolünde ve özellikle son 1 yıldır silah yığınağı ve terörist aktarılmasıyla tahkim edilmiş durumda. Dolayısıyla çetin bir mücadele bizi bekliyor Afrin'de.
Aynı zamanda Türkiye'nin sınırları içindeki hendek ve barikat mücadelelerinde karşılaştığımız yabancı paralı askerler, yani lejyonerler de başrolde olacaklar. Elbette batılı ülkelerin eğittiği PKK'lı keskin nişancılar da cephede olacak.
Belçika Askeri İstihbarat Başkanı General Eddy Testelmans'ın 2016 yılında YPG'li azılı teröristleri Brüksel'de ağırladığı ve YPG'li teröristlere keskin nişancılık ve yakın muharebe eğitimi verildiği dün ortaya çıktı.
Dolayısıyla Afrin'i Diyarbakır Sur ilçesi gibi bir mücadeleyle temizleme planını tekrar düşünmek gerekiyor.
Başka bir seçenek olmadığı için Sur ilçesini temizledik ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait olan ilçe sahibinde kaldı. Peki, Afrin veya Münbiç böyle mi olacak? Buraları büyük bedeller ödeyerek temizledikten sonra kime bırakacağız? Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu açıklıyor her fırsatta. O zaman Suriye devletine teslim edeceğiz anlamı çıkıyor. Madem öyle neden şimdi yapmıyoruz bu teslimatı? Afrin'e kundaktaki bebeğini öperek giden Mehmetçiklerimizden bir tanesinin canı bile 10 tane Afrin'den daha kıymetli değil midir?
Burada bir virgül koyarak Suriye'de yaşanan bir başka gelişmeye dikkatimizi yoğunlaştıralım.
Suriye'nin güneyinde neler oluyor?
Suriye'nin kuzeyinde bunlar olurken gözlerden uzak Suriye'nin güneyinde çok kritik adımlar atılacağı haberleri geliyor. Buna göre İsrail bölgedeki Dürzi milisler üzerinde uzunca bir süredir planlar kurguluyor. İsrail, Suriye'nin güneyinde sınır boyunca 40 kilometre derinliğinde bir tampon bölge kurmak için İsrail düğmeye basmak üzere.
Bu durum aslında şunu gösteriyor; Suriye'nin kuzeyinde Türkiye, Fırat'ın doğusundaki Türkiye sınırı boyunca YPG/PYD, Suriye'nin güneyinde ise İsrail'in kuracağı en az 3 tampon bölgeden oluşan bir yapılar silsilesi söz konusu.
Acele istikrar gerekiyor
Bu gelişmeler Suriye'de ivedilikle istikrar sağlanmazsa İsrail başta olmak üzere başka devletlerin de ülkede var olacaklarının göstergesi.
ABD, Rusya, İran, Türkiye ve taşeron terör örgütlerinin var olduğu Suriye'de İsrail gibi ülkelerin de işin içine girmesi, ülkede istikrar ve toprak bütünlüğünün bir daha sağlanamayacak noktaya taşınması anlamına geliyor.
Suriye'deki istikrar, Türkiye'nin ve bölge ülkelerinin de istikrarı demek olduğu gibi istikrarsızlık da aynı şekilde etkili?
Suriye dışında herkesle müzakere
Türkiye için zor da olsa Suriye devleti ile Beşar Esad'la işbirliği masasına oturmanın vakti gelmiş de geçiyor.
Türkiye bugün İslam coğrafyasındaki misyonerlik faaliyetlerinin elebaşı Papa ile oturup müzakere edebilmektedir.
Türkiye bugün PKK-YPG terör örgütlerine 5 bin tır ve 2 bin kargo uçağı dolusu silah yığan, teröristleri eğiten ABD'nin Başkanı Trump ile oturup müzakere edebilmektedir.
Türkiye'yi her fırsatta aşağılayan, tam üyelik kapısını kapatan Avrupa Birliği ülkeleri bütün yaşananlara rağmen müzakere edebilmektedir, AB'ye üyelik rotasından sapmadığını en üst seviyede ifade edebilmektedir.
Türkiye bugün Mavi Marmara'da 10 tane vatandaşımızı katleden, Filistin'de Müslümanlara kan kusturan, Gazze'yi açık ölüm kampına çeviren Mescid-i Aksa'yı esir eden İsrail ile oturup müzakere edebilmektedir.
Peki, biz neden Suriye ile oturup müzakere edemiyoruz? Suriye ve Suriye yönetenler Müslüman olduğu için mi?
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023