Bir Oy Nelere Kadir

Ülkemiz önemli bir yol ayrımında. Önümüzde iki seçenek var: Ya elimizdeki bütün değerleri kaybederek tarihin karanlığına gömülüp gideceğiz, ya da milli projelerle yeniden toparlanarak dünyaya yön veren ülkelerin başına geçeğiz, insanlığa ışık saçağız.Başka bir seçenek var mı? Konu Türk milleti olduğu için yok.Bu gerçeği bazen ifade ettiğimiz zaman, kendilerine çizilen dairenin dışına çıkamayan bazı aklı evveller, "Yahu böyle felaket senaryoları üretmeyin, bunlar komplo teorisi" deyip geçiştiriyorlar.Lütfen söyleyin bana, ceddimizin önüne konulan Sevr Antlaşması bir komplo teorisi mi, yoksa tarihi bir gerçek  mi? Ya dün Kıbrıs'ta, Bosna'da, bugün Irak'ta yaşananlar?Lütfen başımızı kumdan çıkarıp etrafımıza birilerinin etkisi altında kalmadan bir bakalım.Siyasilerimiz yıllardan beri, kendi sahip olduğumuz milli değerlerimizi bir kenara koyarak, yok AB, yok ABD, yok IMF diyerek aziz milletimizi oyalamadı mı?Hala bu çıkmaz sokaklarda oyalanmaya ve bizleri de oyalamaya devam ediyorlar. AB'ye, ABD'ye, IMF'ye öyle bir teslimiyet içinde bağlılar ki, bu teslimiyet milli değerlerimize olsaydı, bu kara sevda vatana, bayrağa, millete olsaydı bizler yüzlerce defa kainat devleti olurduk.Peki, siyasilerimizin peşinden koştuğu AB, ABD, IMF bizlerden ne istiyor?"36 etnik parçaya bölünün; ulus devlet olmaktan vazgeçin; madenlerinizi, topraklarınızı, bütün karlı kamu kuruluşlarını bize satın; kendi paranızı basmayın, bizden faizle borç alın; sıcak paramıza müsaade edin hiçbir yerde kazanamadığımız karları sizden kazanalım; tarımı bitirin, bizim pazarımız olun; ihracata destek vermeyin, ithalatı canlandırın; Rum Kesimi'ni Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla adanın tek hakimi olarak tanıyın, askerinizi adadan çekin, KKTC'yi ilga edin; Barzani'yi tanıyın, Kerkük'ü unutun, PKK'ya karşı silah kullanmayın, teröristleri affedin, güneydoğunuzu federatif bir yapıya sokun; ABD'nin İran'a müdahalesinde askerinizi kullanın; misyonerlik faaliyetlerinin önünü açın, gençlerinizin Hıristiyan olmasını engellemeyin, bol bol kilise açın, camileri sahipsiz bırakın; Ermenistan sınırını açın, sözde Ermeni soykırımını tanıyın, kabul etmek yetmez tazminat ödeyin, ödeyemezseniz toprak verin; askerinizin sayısını azaltın, susturun, silahlarını azaltın?" ve daha nice talepler. Tavizlerin hepsini saymak için bu sayfalar yetmez.Diyelim ki bu tavizleri birebir yerine getirdin, yeni taviz talepleri bitmez.Kısaca AB, ABD ve IMF ne istiyor sorusuna şu cevap verilebilir:Ekonomi tamamen yabancılara devredilecek?Ülke 36 parçaya bölünecek?Milletimiz paramparça, birbirinden kopuk, birbirine düşman, devletine yabancı, yabancıya hayran hale getirilecek.Ve ülke işgale hazır olacak?Diğer bir ifadeyle TÜRKİYE CUMHURİYETİ tamamen tarih olacak?İşte böyle karanlık ve sonucu olmayan bir vadiye girmek de milletimizin tercihi, bunların hepsini elinin tersiyle iterek ülkemizi ilelebet payidar etmek de?Önümüzde bir seçim var. Bu seçim üzerinde bizden çok daha fazla yabancıların ilgi ve alakası var. Çünkü bahsettiğimiz taviz sürecinin devamını sağlayacak bir iktidarı iş başına getirmek istiyorlar.Bugüne kadar ektiklerini biçmek istiyorlar.Ama millet olarak ayıkırsak, söz ve vaatlerden ziyade çözüm etrafında kenetleşirsek, yabancılara kul köle olanları değil, milletinden icazet alanları, milli projeleri olanları iş başına getirirsek işte o zaman güneş farklı doğacaktır.Bu anlattıklarımız bu seçime mi bağlı? Elbette ki evet.Verilecek olan doğru bir oy bizi şaha kaldırır, yanlış bir oy ise yerin dibine batırır. Bu kadar net ve kesin.Esasen sandık başı oyunlarını da hesaba katarsak, sadece oya değil, sandığa da, seçim sonuçlarına da, yerinde, iş işten geçmeden sahip çıkılmalıdır.