Biraz dinlenelim

Akşam üstleri limonlu çay yorgunluğa iyi geldiği gibi zihni açmaya da faydası oluyor ya da bize öyle geliyor. Kafanızdaki ve kafamızdaki düşünceler dağılsın diye böyle şeylerden bahsediyoruz. Hayat bizleri yoruyor, düşüncelerden sıyrılmak her zaman kolay olmuyor.Tül perdeden gökyüzünü izleyebiliyorum, güzel güzel bulutlar var pembeye boyanmış. Kuşlar geçiyor arada sırada, bir o yöne uçuyorlar bir bu tarafa, düşünüyorum onların da derdi, düşüncesi var mı acaba? Seher vakti zikreden kuşları duyabilmek mümkün, onların o sırada herhangi bir dertleri olduğunu sanmıyorum. Bir küçük kuş, sanırım bir serçe karşıdaki binanın bacasına kondu, bir müddet orada bekledi ve sonra tekrar kanatlandı. Kim bilir bu sırada o küçük beyninden neler geçti, bilemiyoruz. Hayatta ayrıntılar var kimi önemli kimi önemsiz. Fakat tül perdenin arkasından seçebildiğim serçenin bacaya konduğunda neler düşündüğü beni alakadar ediyor. Bir kuş da olsa en nihayetinde Allah'ın özenerek yarattığı bir canlıdır.Geçenlerde yürürken gözüme bir martı takıldı halbu ki bizim semtimiz denize biraz uzak kalıyor, merak ettim derdi neydi? Yalnız ve kararsız insanları hatırlattı bana, bir şeyler arıyordu fakat bulamıyordu sanki?Kararsızlık hepimizin zaman zaman yaşadığı bir ruh hali, bir kıyıdan ötekine gidiyorsunuz fakat bir türlü karar veremiyorsunuz. Radyodaki parçada "Yaktım gemilerimi / Dönüş yok artık geri" diyor, o kararını vermiş ve belki de rahat etmiş. Kararsızlık bir tür rahatsızlık?Bahara şunun şurasında ne kaldı, İzmir'de erik ağaçları gelinliklerine büründüler, bazı ağaçların tomurcukları ise patlamak üzere, Japon halkının bir kısmı ise soğuk ve zor günlerden geçiyor. Allah onlara da yardım etsin.