Gülümsemek insanoğlunun yaşamında en çok yaptığı reflekslerdendir. Fakat insanlar ne için ve nasıl güldüğünü iyi bilmelidir. Gülme, insana has bir davranış olarak aynı zamanda insan karakterini belirleyici bir nitelik ve beşeri ilişkilerde sıkça görünen bir tavır olmasından dolayı İslam ahlakıyla iliği kaynaklar ve içinde yaşanılan kültür, bu kavramı inceleme konusu yapmıştır. İnancımız da var olan ve kültürümüzde de benimsenen durum, insanın gülme fiilini gerçekleştirdiği zaman, kendini kaybetmemesi ve edebince gülmesidir. Bu konuyla ilgili Hz Mevlana şöyle der: "Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden ise zekâsını ve seviyesini anlarsınız."Kahkaha atarak, uygun olmayan ortamlarda gürültü yapıp, dikkat çekmek, çok gülmek, yapmacık, boş yere ve alay edici gülmek, hem kültürümüzce, hem de dinimizce hoş karşılanmamaktadır.Nitekim, "Az gül. Çünkü çok gülmek kalbi öldürür" (Tirmizi, zühd, 2; İbn Mace, zühd 19) hadisi bize bu konuda yol gösterebilir. Burada ölçüyü iyi korumak gerekir. Çünkü tebessüm etmek gülümsemek ve güler yüzlü olmakta dinimizce mü'minin sadakasıdır.Resûlullah Efendimizin gülmesinin tebessüm şeklinde olduğu, ayrıca güler yüzlü oluşuyla da yanındakilere sevinç ve huzur verdiği belirtilir. (Tirmizi, s. 120-124) Bu nedenle güler yüzlü olmak aslında sünnettir.İnancımız da ve kültürümüzde gülmek, gülümsemek olgusu bu şekildedir.Acaba gülmenin oluşturduğu izlenim, dünyanın her yerinde de bizim algıladığımız gibi midir? Bu soruya cevap bulmak için önce Amerika'ya gidelim?David isimli bir Amerikalı kişi, ehliyet ve ruhsat belgesini almak için birime başvurur. Yetkililer kendisinden bir fotoğraf ister, fakat fotoğrafta gülmesi gerektiğini belirtir. David, itiraz etmez. Çünkü Amerika'da gülümseyen insan kendinden emin ve kibar olarak nitelendirilir. Birbirine gülümseyen insanlar karşılıklı güven kazanırlar.Peki, bu durum Asya ülkeleri için de geçerli midir?Bu sorunun cevabı içinde Japonya'ya gidelim?Aynı şekilde ehliyet talebi için birime giden Ayumi isimli Japon vatandaş, fotoğrafta gülmeyi reddeder. Çünkü Ayumi, ehliyet almayı hak ettiği için ciddi olması gerektiğini düşünür. Onun için gülümsemek böylesine ciddi bir başarıyı alaya almaktır. Japonya, Kore ve Hindistan gibi ülkelerde insanlar, utandıklarında, üzüldüklerinde, özür dilemek istediklerinde ve nadiren mutlu olduklarında gülerler. Bu ülkelerde gülümsemek, genelde birçok ülkede olduğu gibi arkadaşlık, mutluluk ya da güveni çağrıştırmamaktadır. Onlar için gülümseme ciddiyetsizliktir.Farklı kültür ve davranışlardaki algılar zaman zaman problem yaratabilmektedir. Mesela, Koreli bir pazarlamacı ya da satıcılar güldüklerinde, çocukça ve aptal olarak nitelendirilir, bu şekilde işinde zarar görür.Dünya her şeye olduğu gibi gülmeye de farklı kıtalarda farklı algılarla bakmakta.Ne diyelim? Bizim kültürümüzün öngördüğü şekilde ve insanların sıkıntılarından, streslerinden arınarak, herkesin yüzünde gülümseme ve tebessümün olacağı bir ülke olmak dileğiyle?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Behiye İnekçioğlu / diğer yazıları
- Bir olma vakti / 17.01.2018
- Görmeyene göstermek / 03.10.2014
- Yaparak ve yaşayarak öğrenme süreci / 21.09.2014
- İçimizde kalsın! / 15.09.2014
- Bir parmağı eksik olanlar! / 08.09.2014
- Davaya ram olabilmek / 29.08.2014
- Bu inancın adı nedir? / 24.08.2014
- Haydi, kızlar okula! / 11.08.2014
- İhanet, esaret, asalet ve vicdan / 31.07.2014
- Hoş geldin ya şehr-i Ramazan! / 30.06.2014
- Görmeyene göstermek / 03.10.2014
- Yaparak ve yaşayarak öğrenme süreci / 21.09.2014
- İçimizde kalsın! / 15.09.2014
- Bir parmağı eksik olanlar! / 08.09.2014
- Davaya ram olabilmek / 29.08.2014
- Bu inancın adı nedir? / 24.08.2014
- Haydi, kızlar okula! / 11.08.2014
- İhanet, esaret, asalet ve vicdan / 31.07.2014
- Hoş geldin ya şehr-i Ramazan! / 30.06.2014