‘Birçokları, hayli ziyan etti’
Peygamber (s.a.v.) Kâbe’nin gölgesinde oturuyordu. Zekâtını vermeyenleri kastederek, “Bu Kâbe’nin Rabbına yemin olsun ki birçokları, hayli ziyan etti” buyurdu
30.05.2023 21:00:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İmam Gazali Hazretleri buyurdu ki:
"O kimseler ki, altın ve gümüşlerini saklarlar; Allah yolunda harcamazlar, onları çetin azapla müjdele." (Tevbe, 34).
Yukarıda zikredilen ayet-i kerime zekât vermeyenlere dairdir. Hâlbuki zekât İslâm esaslarından biridir. Beş şarttan bir tanesidir.
Ebu Zer (r.a.) der ki: "Peygamber (s.a.v.) Kâbe'nin gölgesinde oturuyordu. Yanına vardım. Beni görünce, 'Bu Kâbe'nin Rabbına yemin olsun ki birçokları, hayli ziyan etti' buyurdu. Kimler olduğunu sorunca, 'Bol mal sahibi olanlar, şöyle sağını solunu, yanını yöresini gözetenler hariç... Bunlar da pek az. Her sığır ve koyun sahibi, zekâtını vermeli... Aksi halde kıyamet günü onların daha büyüğü, boynuzlusu tırnaklısı gelir. Boynuzu tırnağı ile vura vura halkın önüne getirir' buyurdu." Bu hadis-i şerif Buhari ve Müslim'den alınmıştır. En doğrusunu Allah bilir.
Zekât verilmesi icap ettiren şeyler, ilgili kısımlarına göre altıdır; sürüler, hazır altın-gümüş, ticaret malı, dikili ağaç ve madenler, mahsulâtın da verilen onda biri, bir de fitre...
Sürüler: Burada, koyun, keçi vb. hayvanlar kastedilmektedir. Bunların ve diğerlerinin zekâtını hür ve Müslüman olan verir. Bulûğa ermek, akıllı olmak şart değildir. Delinin ve çocuğun malından da zekât verilir.
Zekât verilecek malın beş şartı bulunması icap eder.
Zekâtı verilen şey, koyun keçi cinsinden ise büyümüş olması.
Mevcut ve yaşar olması.
Üzerinden bir yılın aşması.
Cinsine göre, zekât verilme değerine maddeten sahip olması.
Sonra zekâtı verilecek şeyin, tamamen sahibi olmak.
Koyundan, geyikten, attan ve merkepten doğan körpelere zekât düşmez, ikinci şartta belirtildiği gibi büyümüş olması, kendine yem verilmekten kurtulmuş olması icap eder.
Yukarıda da belirtildiği gibi, mutlaka zekât düşen miktarı haiz olması gerekir.
Deve beş adede varmadan zekâtı verilmez.
Beş adet deve için iki yaşında bir koyun verilir. Yahut üç yaşında bir keçi...
On deve için, iki koyun verilir.
On beş deve için üç koyun verilir.
Yirmi deve için, dört koyun verilir.
Yirmi beş deve için, iki yaşında bir dişi deve verilir; malı arasında böyle bir deve yoksa, üç yaşında bir erkek deve verilir. Satın almaya güçlü ise, alır, verir.
Otuz altı deve için, dört yaşında bir deve verilir.
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
"O kimseler ki, altın ve gümüşlerini saklarlar; Allah yolunda harcamazlar, onları çetin azapla müjdele." (Tevbe, 34).
Yukarıda zikredilen ayet-i kerime zekât vermeyenlere dairdir. Hâlbuki zekât İslâm esaslarından biridir. Beş şarttan bir tanesidir.
Ebu Zer (r.a.) der ki: "Peygamber (s.a.v.) Kâbe'nin gölgesinde oturuyordu. Yanına vardım. Beni görünce, 'Bu Kâbe'nin Rabbına yemin olsun ki birçokları, hayli ziyan etti' buyurdu. Kimler olduğunu sorunca, 'Bol mal sahibi olanlar, şöyle sağını solunu, yanını yöresini gözetenler hariç... Bunlar da pek az. Her sığır ve koyun sahibi, zekâtını vermeli... Aksi halde kıyamet günü onların daha büyüğü, boynuzlusu tırnaklısı gelir. Boynuzu tırnağı ile vura vura halkın önüne getirir' buyurdu." Bu hadis-i şerif Buhari ve Müslim'den alınmıştır. En doğrusunu Allah bilir.
Zekâtın sebepleri ve icapları
Zekât verilmesi icap ettiren şeyler, ilgili kısımlarına göre altıdır; sürüler, hazır altın-gümüş, ticaret malı, dikili ağaç ve madenler, mahsulâtın da verilen onda biri, bir de fitre...
Sürüler: Burada, koyun, keçi vb. hayvanlar kastedilmektedir. Bunların ve diğerlerinin zekâtını hür ve Müslüman olan verir. Bulûğa ermek, akıllı olmak şart değildir. Delinin ve çocuğun malından da zekât verilir.
Zekât verilecek malın beş şartı bulunması icap eder.
Zekâtı verilen şey, koyun keçi cinsinden ise büyümüş olması.
Mevcut ve yaşar olması.
Üzerinden bir yılın aşması.
Cinsine göre, zekât verilme değerine maddeten sahip olması.
Sonra zekâtı verilecek şeyin, tamamen sahibi olmak.
Koyundan, geyikten, attan ve merkepten doğan körpelere zekât düşmez, ikinci şartta belirtildiği gibi büyümüş olması, kendine yem verilmekten kurtulmuş olması icap eder.
Yukarıda da belirtildiği gibi, mutlaka zekât düşen miktarı haiz olması gerekir.
Deve beş adede varmadan zekâtı verilmez.
Beş adet deve için iki yaşında bir koyun verilir. Yahut üç yaşında bir keçi...
On deve için, iki koyun verilir.
On beş deve için üç koyun verilir.
Yirmi deve için, dört koyun verilir.
Yirmi beş deve için, iki yaşında bir dişi deve verilir; malı arasında böyle bir deve yoksa, üç yaşında bir erkek deve verilir. Satın almaya güçlü ise, alır, verir.
Otuz altı deve için, dört yaşında bir deve verilir.
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.