4 kişinin ölümüne sebep olan ve 30'a yakın ili etkisi altına alan kuş gribinin, doğal bir virüs olmadığı ve laboratuar ortamında üretilip Türkiye'ye sokulduğu iddia ediliyor. Türkiye kamuoyun bu iddiaların doğruluğunu ve yetkililerin araştırmalarını merak ediyor. Kuş gribi şokunu yaşayan Türkiye günler sonra bu işin arkasında ne var sorusunu tartışmaya başladı. Ortalıkta hiç de yabana atılamayacak ciddi iddialar dolaşıyor.Sorulan kritik soru şu: Kuş gribi Türkiye'ye karşı yapılan biyolojik bir saldırı olabilir mi? İşte kuş gribi gündemine farklı bir boyut getiren açıklamalar. Kuş gribi taşıdığı öne sürülen göçmen kuşlar binlerce yıldır bu göç yollarını kullanıyor. Bugüne kadar böyle bir yaygın ve tehlikeli hastalık hiç gündeme gelmemişti. Üstüne üstlük bu göçmen kuşlar sadece Türkiye'den değil bir çok ülkeden geçiyor. Neden en büyük tehdit ve tehlike Türkiye'de ortaya çıkıyor? Beyaz et sektörü çöktüBu sorulara cevap arayan uzmanların ciddiye alınması gereken görüşleri şöyle:Yıllardır uygulanan IMF programlarıyla önce Türkiye''nin tarım sektörünü bitirdiler. Çiftçi istediği ürünü ekemez hale geldi. Tarımda kendi kendine yeten nadir ülkelerden biri olan Türkiye neredeyse dışa bağımlı hale getirildi. Ondan sonra hayvancılık sektörü darbe yedi. Tarihimizde ilk defa yurt dışından kırmızı et almaya başladık.Şimdi beyaz et ve yumurta sektörüne sıra geldi. Bize kümes hayvancılığının Türkiye için uygun olmadığını dikte ediyorlar. Tarım bakanı Mehdi Eker'in açıklamasına göre kuş gribi tehlikesinin geçmesi için Türkiye'de en az 20 milyon kanatlı hayvanın itlaf edilmesi gerekiyor. Böyle bir sonuç yaklaşık 3 milyar dolarlık beyaz et sektörünün sonu anlamına geliyor. Küçük üreticiyi bu yöntemlerle ortadan kaldırıp, büyük yatırımlar gerektiren entegre tesisler de, yaşanan krizle birlikte yok olunca, devreye bu kez yabancı para babaları girecek. Büyük kriz içersindeki dev tesisler böylece yabancıların eline geçmiş olacak. Böyle bir niyeti olanlar için kuş gribi bulunmaz bir fırsat. Bio-terör olabilirÖte yandan kuş gribinin CIA, FBI ve NATO Genel sekreterinin  ziyaretinden hemen sonra yeniden Türkiye gündemine gelmesini "bio terör" olarak değerlendirenlerin sayısı da bir hayli fazla. Stratejistlere göre Türkiye'ye kuş gribi etiketiyle yapılan biyolojik saldırının bir diğer hedefi de İran. Türkiye'den İran operasyonu için destek isteyen ABD Türk kamuoyunun dikkatini bu gündemle dağıtmaya çalışıyor.Stratejjstler  3 yıl önce Çin'de ortaya çıkan  SARS hastalığı ile kuş gribi arasında da ilginç bağlantılar kuruyor. Rus bilim adamları SARS'ın aslında biyolojik  silah olduğunu açıklamıştı. Bilim adamlarına göre kendiliğinden  oluşması mümkün olmayan SARS virüsü ancak laboratuar ortamında hazırlanabilirdi. O dönemde yapılan yorumlara göre ABD SARS'la hem Çin'e mesaj vermiş hem de Irak savaşının en tartışmalı günlerinde gündemi değiştirme imkanı yakalamıştı. 3 yıl önce sars ile Çin ve Irak savaşı arasında bağ kuran uzmanlar şimdi de kuş gribiyle de Türkiye ve İran savaşı arasında bir bağ olabileceği üzerinde duruyor.Akdağ: Uçuk bir düşünceİddialarla ilgili Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Bu, uçuk bir düşüncedir. İspatlanamamış bir durumdur'' dedi. Bakan Akdağ, bakanlığın geç kaldığı yönündeki eleştirilere, "Biz çalışmalara 2004 yılında başladık'' cevabını verdi.