Biyopsi ile erken tanı hayat kurtarıyor

Son yıllarda tiroit kanseri vakalarında hızlı bir artış gözlemleniyor ve bu hastalık, en sık görülen ilk beş kanser türü arasında yerini aldı. Uzmanlar, bu artışın nedenleri arasında radyasyona maruziyetin yanı sıra ultrasonografi ve biyopsi gibi görüntüleme tekniklerinin yaygın kullanımını gösteriyor.
Tiroit kanserlerinin çoğu, nadir görülen anaplastik ve medüller tiroit kanseri gibi türler hariç, genellikle yavaş büyüyor ve erken dönemde belirti vermiyor. Bu durum, kanserin sessizce büyümesine ve zamanla nefes darlığı, çarpıntı ve daralma hissi gibi şikayetlere yol açmasına neden oluyor.
Risk faktörleri arasında radyasyona maruziyet (örneğin Çernobil kazası), tiroit bölgesine radyasyon uygulanması, iyot eksikliği, ailesel yatkınlık ve genetik faktörler bulunuyor. Tiroit kanseri tanısı, genellikle tiroit nodüllerine yapılan biyopsi ile konuluyor. Tiroit nodüllerinin %90'ından fazlası iyi huylu olup, biyopsi ile bu nodüllerin iyi huylu olduğunun anlaşılması gereksiz ameliyatları önlüyor.
Erken teşhis, tiroit kanserinin en iyi tedavi edilebilen kanser türleri arasında yer almasını sağlıyor. Bu nedenle, biyopsi ve diğer görüntüleme tekniklerinin yaygın kullanımı, hastalığın erken evrede tespit edilmesine büyük katkı sağlıyor.