Bölgesel dengeyi iktidar bozuyor

ABD Kafkasya'da emellerine ulaşmak için Gürcistan'ı Rusya'ya hamle yapması için iyi doldurmuş olacak ki! Gürcistan önünü ardını hesap etmeden Güney Osetya'ya giriverdi. Ardından sert bir hamle yapan Rusya Gürcistan'ı Osetya'ya girdi gireceğine pişman etti. Gürcistan'ı Osetya'ya iten ABD'yi de dondurdu. Öyle kararlı bir tavır sergiledi ki ABD ne yapacağını şaşırdı. Ne AB ülkelerini, ne de ABD umurunda olmayan Rusya sergilediği tavır ile Dünya'ya ve ABD'yi gözünde büyüten ülkelere çok iyi bir ders verdi. 

ABD'nin bu kadar büyütülecek bir ülke olmadığını bütün Dünya'ya gösterdi. İktidar bundan kendisine pay çıkarmak yerine ABD adına ABD'den habersiz sözcülüğe soyundu. İktidarın ortaya koyduğu zihniyet ve bu türlü zihniyetler ABD'yi bir anda farklı bir konuma soktu. İktidar, ABD'ye "Siz merak etmeyin biz sizi kollar ve savunuruz" gücünü açıklamaları ile verdi.Bu arada ABD'ye her hamlesinde rest çeken İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad Kafkasya'da meydana gelen olayların ardından Türkiye'yi ziyaret etti. Enerji alışverişi, doğalgaz, PKK ve PJAK konusunda ortak hareket etme açıklamaları ve basında lanse edilen haberler işin senaryo kısmından ibaretti. Ahmedi Nejad'ın Türkiye'yi Kafkasya'da meydana gelen savaşın hemen ardından ziyaret etmesinin sebebinin arka planı ABD'nin elinin güçlenmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Rus ordusunun Güney Osetya'daki ortaya koyduğu tavrın sonucu şöyle gelişebilir.  Bundan sonra gerek Kafkasya gerekse Ortadoğu'ya yönelik baskı kurma amacına hizmet edecek olan yeni bir ABD üssünün kurulmasını bekleyebiliriz. Kuzey Kafkasya'yı ve İran'ı aynı anda tehdit altına alarak Kafkasya'yı Ortadoğu'nun bir uzantısı haline getirmek için 2. önemli bir merkez olabilir. Birinci merkez neresi sorusu aklınıza gelebilir. İktidarın sergilediği tavır ortadır. Kafkas ve Ortadoğu'da büyük emelleri olan ABD, Rusya'nın Gürcistan'a koyduğu tavrı hem Kafkasya hem de İran konusunda koz kullanabilir. ABD'nin son gelişen Kafkas olaylarından sonra İran'a savaş açma manevrasının da daha pekiştiği kanısındayım. Çünkü; Son zamanlarda Rusya ile İran ortak açıklamalara imza atıyorlardı. Kafkasya da Rusya, Ortadoğu'da İran ABD'ye kolay lokma değildir.  İktidarı suyolu yapan ABD Kafkasya da Rusya'dan Ortadoğu da İran'dan yüz bulamıyor. Bölgede etkin  güç olan Türkiye, Rusya ve İran arasındaki bölgesel denge iktidarın sergilediği tavrı göz önünde bulundurursak tamamen ABD işine gelmektedir. ABD Gürcistan'a yapılanları koz olarak ileri sürüp İran'a her an savaş açabilir.

Peki, her zaman İran'a savaş tehditleri yapan ABD tek başına veya İsrail'le beraber İran'a savaş açabilir mi?   Kesinlikle açamaz. İran ABD ve İsrail'den çekinir mi? Hiçbir zaman çekinmez. Ahmedinejad'ın çıkışları ortadadır.Bu bölgede ABD'nin İran'la savaşa girmesi çok zor ve imkânsıdır. Gürcistan'ı nasıl Rusya'nın karşına dikmişse, iktidarın tavırları İran'ın karşısında her an ülkemizi savaşa sokabilir. İran'ı gözü kesmeyen ABD'nin en büyük hedefi Ortadoğu emellerinde önce İran'ı susturmak ardından Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmektir. Bu nasıl olur. İran'la Türkiye'yi savaştırmakla?  Bu bölgenin en güçlü üç ülkesi Türkiye, İran ve Rusya'dır. Rusya ile İran aynı zeminde buluşurken İktidar ortaya koyduğu ABD eğilimli politikalar ile kendisini hiç ilgilendirmeyen konulara taraf olmaktadır. Bundan endişe duyan İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad Türkiye'yi ziyaret etmiştir. ABD'ye koşulsuz evet diyen iktidar İran'ın duyduğu endişeyi doğrular mı? Kanımca doğrular? Kafkasya ve Ortadoğu olaylarında ABD tarafında olmaya ve sazanlığa gerek olamadığı kanısındayım.  Son tahlilde gelişen olayların seyrine baktığımızda Ahmedinejad Türkiye'yi ziyaret sebebi ortadır. ABD'den çekinmeyen İran Türkiye'nin taraf olmasından çekiniyor. Ortaya çıkan tabloya baktığımızda bölgesel üç gücün en güçlüsü Türkiye?

Türkiye'nin bu dengeleri iyi gözetmesi ve buradaki avantajı iyi kullanması gerektiği kanısındayım. Türkiye merkez olduğunu anlaması ve ona göre davranması gerekir. Ne yazık ki bu gücü iktidar ABD'nin hizmetinde kullanarak ülkemizi ve halkımızı perişan ediyor.Eğer ülkemiz İran ve Rusya gibi dik durabilse o zaman bölgesel gücü elinde bulunduran Türkiye lider ülke olacak. O zaman ABD bu bölgenin adını dahi ağzına alamayacak. Ama iktidarın aciz politikaları ABD'yi bölgede söz sahibi yapıyor. Diğer taraftan bırakın dik durmayı ülke içindeki meseleleri çözmekten aciz olan iktidar kendi kaynaklarımızı dahi ABD'ye peşkeş çekiyor. Sergilediği zihniyetle sadece ülke insanımızı perişan etmekle kalmayan iktidar bölgedeki dengeleri de bozmaktadır.