8 Mart 1917 tarihinden itibaren Rusya'da, devrim hareketlerinle ÇARLIK REJİMİ yıkılınca Kafkas ülkesi halklarında bir siyasi hareketlilik başlar. Gürcüler 1917 Temmuz'unda Almanya'dan alacakları sisi destekle bağımsızlık hareketini göze alarak Berlin'e yetkili bir heyet gönderirler. Gürcülerin isteğini kabul eden Alman Hükümeti 27 Temmuz 1917 tarihli bir yazı ile Osmanlı dışişleri Bakanlığına gereken işlemlerin yapılmasını isterler: Bütün Gürcü partilerinin amacı bağımsızlıktır ve hep öyle olmuştur. Bu sizin de çıkarlarınıza uygundur. Dolayısıyla: 1-Dört Bağlaşık Devlet şimdiden Gürcistan'ın ilke bakımından sınırları içinde bağımsızlığı tanınmalıdır. 2-Gürcistan'da, Rusya'ya karşı bir ayaklanma olursa, kurulacak geçici Gürcü Hükümetini tanıyacaklarını dört bağlaşık devlet şimdiden açıklamalıdır. 3- Eğer savaş dolayısıyla dört bağlaşık ordudan biri Gürcistan'a girerse orada bağlaşık gibi davranmalıdır. 4- Bağlaşıklar Gürcistan2a diplomatik ve askeri temsilciler göndermelidir. Osmanlı Dışişleri bakanlığı, kendi askeri ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekerken Gürcistan işiyle ilgilenmez. Çünkü Almanlar, savaş öncesinde bize ait olan Batum ve Ardahan'ı da Gürcistan hudutları dahilinde gösterince Gürcistan işine de sıcak bakmaz. Buradan da bağlaşığımız Almanların, Gürcülerle savaş öncesinden beri siyasi planları olduğu anlaşılıyor. Bunun gerçekleşmesinde Osmanlı'yı açık bir şekilde kullanmak istiyor. Osmanlı Hükümeti, Alman siyasi isteklerine karşılık vermeyince Alman Dışişleri Bakanı, Osmanlı Dışişleri Bakanı Ahmet Nesimi Beye 8 Ekim 1917'de resmi bir yazı göndererek, Osmanlı Hükümetince onaylanarak yayınlanmasını ister: Kafkasya'da Rus İmparatorluğu sınırları içinde bağımsız bir devlet kurulur ve o, Almanya ile resmi ilişkiler kurmak isterse, Alman İmparatorluk Hükümeti bu devleti tanımaya ve hatta onun tanınması yönünü bağlaşıkları yönünde desteklemeye hazır olduğunu açıklar. Askeri amaçlı anlaşmalarla Alman askeri vesayetini kabul etmiş görünen Ahmet Nesimi Bey ülkesine yapılan bu sömürge devlet hareketini kabul etmez ve sesini de çıkarmaz. 7 Kasım 1917 günü Petrograd'da Bolşeviklerin ayaklandığı gün İstanbul Alman Büyük Elçisi bir resmi yazı ile 27 Temmuz ve 8 Ekim 1917 tarihli yazılarına cevap alamadıklarını Dışişleri Bakanı Ahmet Nesimi Beye yazar. Osmanlı Dışişleri Bakanı Ahmet Nesimi Bey Alman Büyük Elçisinin bu nezakete aykırı davranışına da ses çıkarmadan hiçbir işlem yapmaz. Bu sefer Almanlar, Berlin'de bulunan Gürcü temsilcilerini, Berlin Osmanlı Büyük Elçisine gönderirler. Çünkü Lenin Hükümeti kurulmuş ve ülke içinde gereken otoriteyi sağlamıştı.Bu nedenle Gürcü Temsilciler 27 Temmuzdan beri haber beklediklerini anlatarak Osmanlı Hükümetinde yazılarında belirtmiş oldukları önerilere cevap vermelerini ister: Bu düşünce ve öneriler şunlardır: Gürcistan'ın bağımsızlığı, Kafkas Uluslarının da bağımsızlığına yol açar. Osmanlı Devletini de Rus komşuluğundan kurtarır. Gürcistan'da başlayan bir ayaklanma, Anadolu'daki Rus ordusunun da darma dağın eder. Doğu illerinizi işgalden kurtarır. Fakat Osmanlı Büyükelçisi de, Alman çalımı ile yapılan bu Gürcü önerilerini ciddiye almaz ve İstanbul'a bakanlığa da göndermez. Çünkü Bakanlık arşivinde böyle bir belge bulunmaz. Belgeleri değerlendirdiğimiz zaman Kafkas halklarından Hıristiyan olan Gürcüler ve Ermeniler, Müslüman uluslardan Azeri, Çerkez, Çeçen ve Abaza'lar Lenin ve Bolşevikleri 19 Aralık 1917 tarihine kadar destekleyecektir. Bu konuda Kafkas halklarına en etkili olan Lenin'in yayınladığı bildirilerdir Bunlardan en etkilisi,15 kasım 1917 Tarihli diğer bir bildirideki şu düşünceler Rusya'da yaşayan bütün ulusların eşit ve egemen oldukları ve Rusya'dan ayrılarak bağımsız hükümetler kurmak hakkı da içinde olmak üzere, kendi keskilini seçmek hakkını kendilerine tanıdığı bildiridir." 3 Aralık 1917 Tarihli Müslüman uluslarla ilgili Bildiri de Kafkaslıları çok etkilemiştir. ?Rus işçileri bir tek istekle yanmaktadırlar. Bütün acunda boyunduruk altında bulunan ulusların yardımına koşmak ve onları bağımsızlığa kavuşturmaktır? Rusya Müslümanları, Volga tatarları, Kırgızlar, Sibirler, Türkistan Sartları, Kafkas Türk ve Tatarları, Çeçenler, Kuzey Kafkaslılar ve Rus Çarları ve zalimlerince, bütün camileri, minberleri yıkılmış, gelenekleri çiğnenmiş olanlar biz sizlere bağırıyoruz? Dinleriniz, gelenekleriniz, ulusal kütörleriniz her türlü saldırıdan korunacaktır. Ulusal yaşayışınızı istediğiniz gibi düzenleyiniz?Rusya'da yaşayan ulusların haklarını devrim ve Sovyetler korumakta ve savunmaktadır? Yoldaşlar yükselttiğiniz bayrakla her tutsak ulusa Hürriyet getiriyoruz. Sizde devrime ve hükümete yardım ediniz? Bizde sizden maddi ve manevi destek istiyoruz?"" Yukarıdaki Bildiriler nedeni ile Bütün Kafkas halkları 18 Aralık 1917 Erzincan ateşkesinin imzalanmasından sonra 19 Aralık tarihine kadar Lenin'e ve devrime bağlıydılar.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011