Bre gafiller!

Bin kere söyledim. Söylemeye devam edeceğim. Efendim takımlarda hiç Türk yok. Hepsi yabancı feryadı başladı şimdi. Türk futbolcular görmek isteriz çığlıkları ortalığı inletiyor. Bu kafayla zor görürsünüz Türk futbolcuyu stadlarda. Neyle ararsanız arayın ister lambayla ister projektörle. Liberal ekonomi var ya. Herşey serbest. Yabancısı, çakması, satıcısı, aracısı, kiralığı, yaşlısı ne ararsan var. Napcez şimdi? Şampiyonlar Ligi var, Avrupa Ligi var getir yabancıyı, bas parayı olsun bitsin. Olmuyor işte olmuyor. Sabah olmuyor, akşam olmuyor.
Bu saatlere kadar kulak üstü yatıp uyuyanlar, Türkiye futbol direktörlüğü makamını icat edenler, sızlanıp göz yaşları dökerek Türk Türk futbolcu diye bağıranlar, kazan kafalar, kepçe kulaklar çıkmış soruna çare arıyor. İşi kepçe ve kazan mantığı ile çözmeye kalkarsan yürü de ense traşını görelim derler adama artık.
Tekrar başa dönelim. Liberaliz, paracıyız, yabancıyız. Eyvallah düşüncedir olur mu olur. Kabul mü kabül. Be hey vicdansızlar tamam da bir de bize bakın. Bu liberal yapıda yer almak için, kaynak lazım futbolcu lazım. Peki nerde neden olmuyor? Koro halinde söylüyorlar altyapı altyapı. Bre gafiller! Fenerbahçe'nin alt yapısı mı, Beşiktaş'ın mı, Cimbom'un mu? Adamlar borç batağında ne altyapısı? üst yapısı çökmüş zavallıların. Kazan kafa olunca adamların altyapı anlayışıda kulüp bazında oluyor. Zavallılık paçalardan akıyor.
Şimdi liberaliz, paracıyız, yabancıyız salatasına karşı çözüm. Prof. Dr. Haydar Baş ne diyor? Şimdi kulaklarınızı iyi açın Sayın Hocam dünya kaynaklarının önemli bir bölümü ben de yani Türkiye'de diyerek ufuk açıyor ufuk. Futbolda bunun anlamı şu. Altyapı kulüp işi değil, devletin veya belediyelerin işidir. Bu kurumlar organize olur her yıl beşyüzbin her yaş grubunda çocuğa kurallara uygun futbol oynatır ve iş biter.
Kaynağın var, paran var uyansın artık kazan kafalar. Çözüm ortada. Aklınız mı basmıyor inanmam. Yoksa bizim aklımızın basmadığı bir fırıldak mı var.