logo
08 MAYIS 2025

Bu hastalığın fark edilme oranı çok düşük

Kamuoyunda son on yıldır çocuklar konusunda çok fazla gündeme gelen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun yetişkinlerde görülme oranının da yüksek olduğunu kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Alişan Burak Yaşar, yapılan bir araştırmayla elde edilen sonuçlarda her yirmi kişiden birinde bu hastalığın gördüğünü belirterek, 'Yetişkinlerin yüzde 6'sında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var' dedi

02.08.2021 12:13:00
Bu hastalığın fark edilme oranı çok düşük
Bu hastalığın fark edilme oranı çok düşük
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu bir nevi 'gizli pandemi' olarak tanımlayan İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Alişan Burak Yaşar, hayat boyu süren bu hastalığın yetişkinlerde görülme oranının oldukça yüksek olduğuna dikkat çekti. Yapılan bir meta analiz makalesinde özellikle yetişkinlerde yüzde 6 ila 7 arasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu saptandığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Yaşar, 'Her yirmi kişiden en az 1'inde bu hastalık belirtileri görülüyor ' dedi.

Hastalık bir bireyde eğer çocukluk yaşlarında başladıysa, nörobiyolojik olarak belirti ve şikâyetlerinin hayat boyu devam edebileceğini ifade eden Yaşar, hastalığın çocuklarda hiperaktivite yetişkinlerde ise ağırlıklı dikkat eksikliği olarak fark edilebildiğini kaydetti. Yaşar, yapılan araştırmaların sonuçlarına göre bir çocukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite varsa anne ya da babasından birinde de olma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguladı.

Fark edilme oranı çok düşük

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun fark edilme oranının düşüklüğüne değinen Yaşar, 'Psikoloji ve psikiyatrinin gelişimi son yüz yılda hız kazandı. Günümüzde tanı kitaplarında kullandığımız pek çok tanı ve sınıflandırma aslında 1930'larda başlayan ve yaklaşık olarak 10-15 yılda bir güncellenen çeşitli kategorilerden oluşuyor. Dolayısıyla zaten ruhsal hastalıklarla ilgili kat edeceğimiz yol çok daha uzun gibi gözüküyor. Bunun yanı sıra ruhsal hastalıkları teşhis etmek hala çok zor. Hala çoğunlukla sendrom düzeyindeki hastalıkları tanımlıyor ve tedavi ediyoruz. Bu bakımdan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğundaki gelişmeleri son yirmi yılda ki çalışmalara bağlayabiliriz 'dedi.

Bireyde travmalara neden oluyor

Hastalığın yetişkinlerde ve çocuklarda farklı seyrettiğini belirten Yaşar, ' Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun iki parçası var. Bunlardan biri dikkat diğeri ise hareketlilik belirtileridir. Çocuklarda fark edilen daha çok hiperaktivitedir. Çocuk yaramaz gözüküyor, yerinde duramıyor ve hareketlilik gösteriyorsa toplumda hiperatkif olarak ifade ediliyor. Ancak yaş ilerledikçe hareketlilik azalıyor ve dikkat eksikliği baskın kalıyor. Mesela bireye sıralı bir görev verildiği zaman verilen işi bir düzene sokamıyor ve çabuk sıkılıyor. Bir işe başladıklarında ilk zamanlar yüksek bir performans gösterirken, yeni olma özelliği geçince o işi sürdürmekte zorluk çekiyor, sıkılıyor ve performansı hızla düşüyor. Bu bireyler sık sık sakarlık yapıyorlar. DEHB olarak kısalttığımız bu sendromda eşyalarını bir yerlerde unutur, kaybeder ve bulmakta çok zorlanırlar. Bulundukları ortama odaklanamazlar ve bir soru sorulduğunda soru daha bitmeden cevaplamaya çalışırlar ya da konuşmayı tam ortasında bölerler. Zaman yönetimleri kötüdür. Zamanı organize edemezler ve dolayısıyla buluşmalara ya geç kalırlar ya da bunu telafi etmek için çok erken gelirler. Günlük yaşamımızda bu tür insanları çok sık görüyoruz ve onları maalesef tembel diye etiketliyoruz. İnsanlar da kendilerinde bu durumları kişilik özelliği olarak görüyor. Böylece yapabileceklerinden çok daha düşük bir performansa sahip olabiliyorlar. Ayrıca dikkat eksikliğini en çok da kariyer odaklı ele alıyoruz ama sosyal ilişkileri daha çok etkiliyor. Sosyal ilişkilerde dışlanmaya kadar giden sonuçları doğurabiliyor ve bu da kişide bir sürü travmaya sebep olabiliyor' diye konuştu.

Oldukça yaygın

Hatalığın tedavi yöntemlerinden de bahseden Yaşar, 'Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu kabaca ifade edersek, zihinde dikkati toparlayan ve sürdüren yerdeki bir filtre bozukluğu diyebiliriz. Bu hastalık gizli bir pandemi gibi çünkü çok yaygın ve hayat kalitesini oldukça etkiliyor. Bu bakımdan profesyonel bir tedavi çok önemli. Tedavi yöntemlerinden en önemlisi ise farmakolojik tedavidir. Bunun yanı sıra insanların hayat kalitesini yükseltecek ilaçlar var. Ayrıca çeşitli psikoterapi yöntemleri ve sosyal müdahaleler de var. Hastalarımızın da hastalığı yönetmek adına bazı tedbirler aldıklarını gördük. Aralarında günlük notlar tutanlar, hayatlarını ve iş yaşamlarını planlayarak sürdüren ve gideceği yere geç kalmamak adına çeşitli taktikler geliştiren hastalarımız oluyor. Bu gibi çeşitli stratejileri, psikososyal müdahaleleri ve terapileri hastalarımız için kullanıyoruz. Ancak en önemli tedavi yöntemi kullandığımız ilaçlardır' şeklinde konuştu.İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Pakistan'dan kritik açıklama
'Hint uçaklarını J-10C ile düşürdük'
İmamoğlu’nun X hesabı engellendi
X’in avukatı karara itiraz etti
Putin ve Şi Kremlin'de buluştu
'Hiçbir tarafa karşı değiliz' mesajı...
Ekrem İmamoğlu'nun X hesabı engellendi
Artık bu hesaptan paylaşım yapamayacak
Tutuklanan şüphelilerin hakimlik ifadelerine ulaşıldı
Minguzzi cinayeti davasında gelişme
Şara Fransa'da
Terör örgütü YPG vazgeçilmez ortak oldu!
CHP'den diploma mitingi
Özel'den yumruklu saldırı açıklaması
Küresel piyasalar takip ediyordu
FED faiz kararını açıkladı
Dün Bahar Aksu, bugün Neriman Onur
Her gün yeni bir kadın cinayeti
Özgür Özel TÜSİAD ve İSO'yu ziyaret etti
Mutabık kalınan konu hukukun üstünlüğü
Ayşe Ateş'ten, Bahçeli'ye tepki
'Sinan’ın ne fotoğrafı sevildi ne de ardından bir baş sağlığı dilendi'
"Babası zengin olduğu için peşini bırakmadı"
Bahar Aksu'nun teyzesi konuştu
BTP’den iktidara çifte standart tepkisi
Önder'den dikkat çekici açıklamalar
Şehit ailelerine taziyeye gidemeyenler DEM'e gitti
Devlet Bahçeli’den taziye ziyareti
Topyekün bir savaş riski!
Pakistan - Hindistan açıklaması
Pakistan'dan kritik açıklama
'Hint uçaklarını J-10C ile düşürdük'
İmamoğlu’nun X hesabı engellendi
X’in avukatı karara itiraz etti
Putin ve Şi Kremlin'de buluştu
'Hiçbir tarafa karşı değiliz' mesajı...
Ekrem İmamoğlu'nun X hesabı engellendi
Artık bu hesaptan paylaşım yapamayacak
Tutuklanan şüphelilerin hakimlik ifadelerine ulaşıldı
Minguzzi cinayeti davasında gelişme
Şara Fransa'da
Terör örgütü YPG vazgeçilmez ortak oldu!
CHP'den diploma mitingi
Özel'den yumruklu saldırı açıklaması
Küresel piyasalar takip ediyordu
FED faiz kararını açıkladı
Dün Bahar Aksu, bugün Neriman Onur
Her gün yeni bir kadın cinayeti
Özgür Özel TÜSİAD ve İSO'yu ziyaret etti
Mutabık kalınan konu hukukun üstünlüğü
Ayşe Ateş'ten, Bahçeli'ye tepki
'Sinan’ın ne fotoğrafı sevildi ne de ardından bir baş sağlığı dilendi'
"Babası zengin olduğu için peşini bırakmadı"
Bahar Aksu'nun teyzesi konuştu
BTP’den iktidara çifte standart tepkisi
Önder'den dikkat çekici açıklamalar
Şehit ailelerine taziyeye gidemeyenler DEM'e gitti
Devlet Bahçeli’den taziye ziyareti
Topyekün bir savaş riski!
Pakistan - Hindistan açıklaması
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.