Bu iş Torrent ile olmaz

Hemen söylemek lazım ki ben Torrent'in futbol felsefesini pek olumlu bulmadım. Dün Hatay karşısında Galatasaray'ın oyun felsefesi benim futbol anlayışıma pek uymuyor.

Torrent anladığım kadarıyla oyunu merkezden kurgulama anlayışına sahip değil.

Galatasaray'da merkez oyuncular Berkan, Taylan ve Cicaldaou'dan en azından biri oyun lideri olamadı.

Bence Galatasaray maç boyunca bu yüzden oyunun hakimi olamadığı gibi doğru düzgün topa da sahip olamadı.

Merkez oyuncularınız yetersiz kalırsa oyuna hakim olmanız pek mümkün değil. Bunun doğal sonucu da maçı kaybetmek oluyor.

Ayrıca Galatasaray maça 4'lü defansla başladı 3'lü defans ile bitirdi. Bu değişikliğe giderken Galatasaray 2-1 öndeydi.

Ben Torrent'in bu değişikliği yapmasının asıl hedefinin defansı beşlemek olduğunu düşünüyorum.

Fakat söylemem lazım ki ben hiçbir zaman oyun içinde 4'lüden 3'lüye veya tam tersi 3'lüden 4'lüye dönmenin ne anlamı olduğunu bilmiyorum.

Nitekim sol bek van Aanholt 3'lüye dönünce sol kanadı tek başına aldı. Fakat bu sistemde Galatasaray'ın sol kanadı kevgire döndü.

van Aanholt bu sistemde tek başına sol kanatta oynayamadı. Şimdi diyeceksiniz ki Torrent daha geleli üç gün olmuş.

Hiçbir oyuncusunu tanımıyor. Peki o zaman maç içinde hem de öndeyken dizilimde böyle radikal bir değişime gitme riskini nasıl alıyor.

İşin açıkçası Torrent bu işi kolay kolay toparlayamaz gibi geldi bana.

Maçı değerlendirecek olursak. Gayet çekişmeli ve güzel bir maç oldu.

Her iki takım da maç boyunca üst düzey mücadele etti. Galatasaray'da ön plana çıkan oyuncular Kerem ve van Aanholt oldu.

Tabii Kerem'in gayreti ve inisiyatifi ele alma çabası her türlü takdiri hak ediyor.

Ne var ki yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi Kerem bu gayretini takım oyunu yönünde kanalize etmedi.

Kerem sahanın her yerindeydi. Fakat işin açıkçası Taylan,Berkan ve Cicaldau ile bağlantılar kurup oyunu organize etme yönü çok zayıf kaldı.

Berkan mücadeleye dayalı bir futbol oynuyor. Taylan da pasa dayalı bir futbol oynuyor. Bir arada oynamaları iyi bir düşünce.

Gel gör ki bunlar defanstan hiç top çıkarıp oyun kurmadılar bile. Galatasaray'ın ilk golünü düşünürsek ne demek istediğimi daha iyi anlarız.

Bu golde atağı Berkan başlattı ve van Aanholt'a süper bir pas attı. Aanholt'un koşusu da ayrıca övgüye değer.

28'de ise van Aanholt penaltıyı kaçırınca Galatasaray oyunda üstünlüğü ele geçirme fırsatını da kaybetti.

Nitekim bundan sonra Hatay daha baskın bir oyun oynadı. 42'de ise Hatay penaltı kazandı. Bu karar doğruydu.

Alpaslan vücuduyla rakibine faul yapıyor. Aanholt ne kadar kötü bir vuruşla penaltıyı kaçırdıysa Diouf da bir o kadar mükemmel vuruş ile penaltıyı gole çevirdi.

45+8'de ise Kerem oynadığı iyi oyunun karşılığı olacak şekilde mükemmel bir serbest vuruş golü attı. Bu şutta Kerem ayağının içi ile üstü arasında bir nokta ile vuruş yaparak golü kaydetti.

İkinci yarı da maçta heyecan dinmedi.

Galatasaray 62'de golü kalesinde görse de 70'te çok önemli bir pozisyonu Cicaldaou ile kaçırdı.

Cicaldau altı pas önünden topa dokundu ve top çizgiyi teğet geçip auta çıktı.

Bundan sonra ise Galatasaray'ın oyunu iyice savruklaştı. Bu oyun ile Galatasaray'ın maçı kazanma şansı bence kalmamıştı.

Hatay'ın attığı üçüncü gol öncesi Boey'e faul yapılıyor gibi gördüm. Fakat gol geçerli sayıldı.

82'de Taylan rakibine kafa ve vücuduyla müdahalede bulunuyor ve kırmızı kart görüyor. Bence bu karar doğruydu. Son anlarda ise dağınık Galatasaray bir gol daha yedi ve maçı kaybetti.

Galatasaray sezona üç yıllık bir vizyon ile başlamıştı. Başkan Elmas vizyonda Fatih Terim sonrası vizyonda değişiklik yok dedi.

Fakat bu futbolla bırakın üç senelik vizyonu on senelik vizyon bile gerçekleşmez.
Galatasaray ciddi bir durum değerlendirmesi yapmalı. Böyle giderse gelecek sezonlar da tehlikede.