Biliyorsunuz, "Tarih"in muhtelif tarifleri vardır. İlahiyatçılar Tarih'i, "Dinler mücadelesi" olarak kabul ederken, milliyetçiler, "Milletler mücadelesi" olarak tanımlar. Komünistlerin tarifinde ise "Tarih", sınıflar mücadelesi, daha doğrusu emeği temsil eden işçi sınıfı ile sömürüyü temsil eden işveren sınıfı savaşıdır. AKP ve lideri Erdoğan, yönettiği Türkiye'ye hemen her alanda hezimet üstüne hezimet yaşatıyorlar! Eğer Erdoğan tarihi "Bir dinler mücadelesi" olarak algılıyorsa, kendileri döneminde Türkiye'de kaybeden İslâm dini olmuştur. Hem de hemen her alanda? Türkiye, boydan boya apartman kiliseleri ile bu dönemde dolmuştur. İslâm'ın kesinlikle yasak ettiği zina ve domuz eti bir şekilde serbest bırakılmış, bir dönem, "Allah katında din İslâm'dır" ayeti hutbelerde okunamaz olmuştur. Çünkü Erdoğan, arkasında Kilise ve CFR bulunan "Dinlerarası Diyalog'un Eş Başkanlığı'nı kabul etmiş, hatta bununla övünmüştür. Artık ne için verildi ise, dünyada ilk defa bir Müslüman lidere, Amerikan Musevi Lobisi tarafından "Büyük Cesaret Ödülü" takdim edilmiş Erdoğan da bu ödülü almayı içine sindirebilmiş, bugüne kadar da iade etmeyi asla düşünmemiştir. Ders kitaplarında domuzlar sevimli gösterilmiş, Peygamber resimleri yayınlanmış, "Müslüman kadınların Hıristiyan ve Yahudi erkeklerle evlenmeleri" propagandasına sis çıkartılmamıştır. Evet, Erdoğan, "Tarihi bir dinler mücadelesi" olarak görüyorsa, İslâm dini onun döneminde bütün kalelerini kaybetmiş, camiler bile AKP propagandasının yapıldığı mekânlar haline getirilmiştir. Eğer Erdoğan "Tarih bir milletler mücadelesi" diyor, böyle kabul ediyorsa, o, Türk milletinin Başbakanıdır ve Mecliste "Türk milleti" için yemin etmiştir. Gelin görün ki Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde en çok kaybeden Türk ve Türklük olmuştur. Önce, merkezi İslâm olan Türkiye Cumhuriyeti'nde Türklük etnik guruplardan bir etnik gurup haline dönüştürülmüş, 36 parçanın biri olarak takdim edile edile, en sonunda bu 36 parçanın en itibarsızı, hatta en günahkâr ve en suçlusu haline dönüştürülmüştür. Ermeni'sinden Rum'una, teröristinden tarihte hangi milletle bir "var" yahut "yok olma mücadelesi" yaptı ise cümlesinden özür dilemesi gerektiği Erdoğan hükümetinin geldiği noktadır. Devlet tabelalarından "T.C." ibarelerinin söküldüğü, Devlet madalyalarından "T.C." remzinin çıkarıldığı ve belli bir bölgesine "Kürdistan" adı verildiği dönem, Türklüğün ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Erdoğan dönemi olmuştur. Evet, Erdoğan döneminde İslâm da Türklük de "kaybeden"lerdendir. Eğer, Erdoğan bir sosyalist, bir komünist ise yani, Erdoğan'a göre Tarih bir "emekçi-sermayedar" mücadelesi ise, Erdoğan döneminde kaybeden sürekli "emekçi" kazanan ise sürekli "emperyalizm"in Türkiye'deki taşeronları ve tabi yurt dışındaki kökleri ve efendileri olmuştur. Asgari ücrete yüzde 5-6 zam yapılır, emeklilere yılda 10-15 lira fazla vermek bile Erdoğan'ın gücüne giderken sömürü sınıfının çalma-çırpma aygıtı olan bankalar servetlerini birkaç misli artırmıştır. Zenginle yoksul arasındaki uçurum alabildiğine açılmış, devleti talan etmekte bakan ve çocukları yarışır hale gelmiş, hiçbir iş yapmayanların evlerinden kasalar dolusu yabancı paralar çıkmış, gece gündüz çalışanlar ise ay sonunu bulabilmek için bankaların tuzağında yüksek faizli kredi kurbanı olmuş yahut bir paket makarna ve pirinçle iktidar partisinin yüzünü gözetler hâle gelmiştir. Evet, Erdoğan'ın devri iktidarında Tarih bir dinler mücadelesi ise kaybeden İslâm dini, tarih bir milletler mücadelesi ise kaybeden Türk milleti, tarih bir sömürü-emmek mücadelesi ise, kaybeden emekçi olmuştur. Bu kadarı beceriksizlik değil; kasıttır, kasıt? Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Projesi İslam Dininin, Türk milleti ve emekçinin kazanacağı tek sistem, Prof. Dr. Haydar Baş da bu üçlüye hak ettiği zirveleri gezdirecek, tattıracak tek lider, tek ilim adamıdır. Kimse kızmasın, gücenmesin, kıskanmasın.. Aksini söyleyen delilini de getirmelidir.
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015