Bu mu en değerli takım?

Beşiktaş baştan sona kötü oynadığı maçı kaybederek Lizbon maçı öncesi moral kaybetti.

Beşiktaş'ın 127 milyon avro değerle Süper Lig’in en kıymetli kadrosuna sahip olduğu söyleniyor.

Fakat Başakşehir maçında böyle bir kadro bir iki cılız organizasyon dışında koskoca maç doğru düzgün paslaşamadı.

Her şeyden önce niçin acaba kalede Mert Günok tercih edildi?

Beşiktaş'ın yediği ilk golde Visca'nın cılız şutunu üzerine geldiği halde sektirmesi olacak şey değil.

Her halde Sergen Yalçın Mert'in eski takımı Başakşehir'in futbolcularını tanıyor olmasının bir avantaj olabileceğini düşünmüş olması lazım.

Beşiktaş maç boyunca savunmada savruk oynadı.

Özellikle iyi performanslarını gördüğümüz Josef maçın başlamasıyla birlikte tuhaf hatalar yaptı.

Kendi ceza sahası içinde birkaç kez topu havalandırması ne tür bir acemilik anlamak mümkün değil.

Welinton da bazı pozisyonlarda kritik hamleler yaptı. Josef'in hatalarını da telafi etti.

Ne var ki 24.,54. dakikalarda ve Başakşehir'in ikinci golü öncesi yaptığı hamle hatalarının sonucu maç Beşiktaş aleyhine daha kötü neticelene bilirdi.

Beşiktaş'ta ilk on birde başlayan merkez oyuncularını tanımak mümkün değildi.

Oğuzhan sahada kaldığı ilk yarı boyunca bir kere bile topla buluşmadı.

Atiba bir tek doğru pas atamadı. Josef'ten zaten bahsettik.

Peki bu futbolcular bu kadar kötüyken onları ilk on birde başlatmak neden diye sormak lazım.

Batshuayi de maç boyunca bizi alıştırdığı hareketliliğinden çok uzaktı. Batshuayi sıklıkla lüzumsuz yere ofsayta düştü.

Örnek 14'te biraz geride dursa pozisyon ziyan olmayacaktı.

Fakat benim en çok anlayamadığım ikili Rıdvan ve Güven oldu. İlk yarı boyunca bu ikili bir türlü uyumlu oynayamadı.

Biri topu alır diğeri boş alana koşar pas ister ama pas atılmaz anlamsız bir şut tercih edilir.

Kötü Beşiktaş'ın en iyisi denebilecek oyuncu Ghezzal'dı.

Ghezzal'ın lige iyi başlamadığı söyleniyordu fakat bu maçta nispeten iyi oynadı. Sıklıkla kanattan merkeze gelip oyuna katkı vermeye çalıştı.

Rosier de pek fazla bir hata yapmadı.

Oyuna girdikten sonra Teixeira Beşiktaş'ı biraz hareketlendirdi. Ne var ki bu yeterli olmadı.

Dikkatimi çekti Beşiktaş'ın yediği ikinci ve üçüncü goller birbirinin kopyası.

Büyük takım böyle aynı tip hatayı iki kere tekrar etme lüksüne sahip mi? Bence değil.

Beşiktaş'ın rakibi Başakşehir için de iyi futbol oynadı diyemeyiz.

Özellikle ilk yarı yavaş tempoda oynanan oyunda neden rakibinin üstüne gitmiyorsun.

Tempo yavaş organizasyon yap kardeşim. Fakat nafile.

Maçın gidişini Başakşehir'de Gulbrandsen değiştirdi. Bir asist yaptı bir de gol attı.

Ayrıca Başakşehir'li Okaka 6 golle şu an için ligin gol kralı.

Visca bence Türkiye liginde dar alan içinde en isabetli pas atabilen oyuncu ama bu maçta bu özelliğini sergileyemedi.

Beşiktaş'ın bir penaltısı verilmedi. Son anlarda verilen penaltı ise çok doğru.

Karar VAR kanalıyla verildi ve hakem bu kadar net bir şekilde elle oynamaya karar verebilmek için dakikalarca inceleme yaptı.

Bu futbol Beşiktaş için Lizbon ve Galatasaray maçları için yeterli değil.

Beşiktaş'ın futbolun gereklerini bilhassa Lizbon maçında yeniden hatırlayacağını ümit edelim.