Daha hayatta iken isim isim ve Bedir Ashabı gibi topyekûn cennetle müjdelenen sahabeler var. Onlar, Hz. Muhammed'in Refik'î Âlâ'ya vuslatından sonra, "Biz nasıl olsa cennetle müjdelendik" diyerek hurma bahçelerinde oturup, sonradan gelenlere nasihatler vermeye, ellerini öptürüp, "Hz. Muhammed(s.a.v.)'li yılları" anlatmayı, kazandıkları manevî makamlarla övünmeyi, hadi övünmeyi demeyelim de, o makamlarla hissettikleri manevî hazzı anlatmayı akıllarının ucundan bire geçirmediler.Aksine?Gayret kuşağını daha bir sıkı kuşanıp Kur'an'ı ve Allah Resulünün getirdiklerini tebliğ için dünyanın dört bucağına dağıldılar. İçlerinden bir kısmı hariç servet biriktirmediler. Şöhret peşinde koşmadılar. Makam mansıp derdine düşmediler. Öyle ki, Veda Haccı'nda Hz. Muhammed(c.c.)'i dinleyen 124 bin sahabeden mezarları Mekke ve Medine'de olanların sayısı toplasan en fazla 15 bine zor çıkar. "Yürüyen Kur'an" oldular. Malları-mülkleri, canları, evlatları feda ettiler. Onlar Allah rızası için vermeyi hırslı bir tüccarın kazanırken tattığı mutluluktan daha fazla bir mutluluk duyarak infak ettiler. Verdikçe hafifliyor, verdikçe yüklerinden kurtuluyor, yükselip-yüceliyorlardı.Ümmetin her derdi ile dertleniyor, açları doyurmak, çıplakları giydirmek, öksüz ve yetimlere kol kanat olabilmek için yemiyor, içmiyor, yedirip içiriyorlardı. Hayatın her sahasında, insan ihtiyaçlarının kılcal damarlarında hep onlar vardı. Çünkü Allah(c.c.) böyle bir mü'min istiyordu, çünkü Resûlullah(s.a.v.) onlara böyle örnek olmuştu ve bu din "yaşanabilir" bütün bunların "hayata geçirilebilir" olduğu bir dindi.Bizim Prof. Dr. Haydar Baş'ta gördüğümüz de, işte bu ahlâk. O, veren bir el, vermekle kalmayıp, Müslüman gayrimüslim bütün insanların derdini kendine dert edinmiş, açlıklarına lokma, açıklıklarına çatı olacak bir sistem bulmuş ve o sistemi insanlığa ulaştırabilmek için kendi imkânlarını sonuna kadar kullanarak ülkesinde ve dünyanın dört bir yanında cihada çıkmış bir ilim erbabı, bir mutasavvıf. Biz, "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu(Zümer,9)?" ayetini "bilmek"le sınırlı tutuyoruz. Kardeşler. Bu ayetin Arapçası "lafız"dır, yukarıda yazdığımız meali, "Mânâ"sıdır. Amma Allah böyle derken bir "Maksat" dilemiştir. O zaman, "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" ayetini, "Hiç bilenlerle bilmeyenler, hiç bilenlerle yapabilenler, hiç bilenlerle yapıp yaşayabilen ve yaşatabilenler bir olur mu?"yu anlamazsak, "kendine Müslüman" haline geliveririz. Allah(c.c.) böyle bir Müslüman istemiyor!Biz, çoluk çocuğumuzdan da, Emperyalizmden de, Haçlı ve Siyonist saldırılardan da, dünyanın herhangi bir noktasındaki açlıktan da, kendi yediğimiz içtiğimizden ve komşumuzdan da, anne-baba ile olan ilişkilerimizden de, nereden kazandığımız ve nereye harcadığımızdan da, velhasıl her şeyden ama her şeyden sorumluyuz. Evet, Allah dünyayı, nefsi, bedeni, ruhu ve içindekileri kulunun emrine vermiştir ve verdiği her şeyden de hesaba çekecektir?Milli Ekonomi Modeli, Zümer suresi 9'uncu ayetini lafza, meale ve maksada matuf bütün anlamlarının hayata geçirilebileceği bir sistem ve o sistemi malı ve canı ile hayata geçirmek için çırpınan isim de Prof. Dr. Haydar Baş.O, orada öyle çırpınırken bizler sağlıklarında cennetlikle müjdelenmişlerden bile rahat bir halde bigâne bir hayat yaşıyor, TV karşısında, siyaset çarşısında, gıybet pazarında, cimrilik ve haset mezadında meta olmuş, karnımız şişene kadar tıkınıyor, küçük dilimiz görünene kadar kahkahalar atabiliyoruz?Sanki Allah "Ben mi, dünya mı?" diye sormuş ve biz adeta "Dünya" demiş gibiyiz?Hz. Resûlullah, "İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar" diye sanki bizim için söylemiş?Ölmeden uyananlardan oluruz inşallah?
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015