Güya Kürt açılımını konuşmak üzere vekiller TBMM'de toplandı. Kavga etmekten açılımı konuşamadılar bile.Açılımın içeriğini açıklamak istemeyen AKP, muhalefeti tam anlamıyla tahrik etti, oyuna getirdi.Olaylar çıktı. Erdoğan, muhalefeti sert bir üslupla ve bağırarak eleştirdi.Gerilim yükseldi.Muhalefet vekillerinin attığı hiçbir lafı teğet geçmedi Başbakan.Teğet geçmemekle kalmadı. Orantısız bir sertlikte cevap verdi.Oysa konuşmak isteyen biri sataşmaları es geçebilirdi. Başbakan es geçmek şöyle dursun ateşe körükle gitti.Gerilimi özellikle yükseltmek istiyor gibiydi. Hükümetin istediği oldu ve gerilim yükseldikçe yükseldi. Başbakan'ın "Şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım diye bekleyenler var" cümlesi bardağı taşırdı.Önce CHP lideri Baykal sonra da bütün CHP'liler salonu terk etti.Oysa vekiller Kürt açılımını konuşmak için toplanmışlardı. MHP salonu terk etmedi ama oturmaktan başka bir şey de yapmadı.Ne oldu peki?Koskoca bir hiç?Kavga edip ayrıldılar.Millet Kürt açılımının içinde hangi mayınlar var onu duymak istiyordu oysa.Muhalefetten bu mayınları açığa çıkarması bekleniyordu.Ama mecliste gerçek bir muhalefet yoktu. Muhalefet yokluğundan dolayı kavga ve bağırışlar arasında asıl konuşulması gerekenler unutuldu. AKP de bunu istiyordu zaten.Muhalefeti tahrik edip, istediğine erişti hükümet.Oysa muhalefet, hükümet üyelerinin bütün tahriklerine rağmen Genel Kurul'da soğukkanlılıkla davranıp oyuna gelmemeliydi. AKP'nin topu sahadan çıkarma gayretlerini boşa çıkarıp topu ısrarla sahada tutmalıydılar.Ama bunu başaramadılar.Belki de bunu yapmak istemediler.Çünkü AKP'nin işine gelen kavga etmek, CHP ve MHP'nin de işine geliyor. AKP kavgayla birlikte AB ve ABD talimatlarıyla sürdürülen Kürt açılımının içeriğini açıklamaktan kurtuldu.CHP ve MHP ise varlıklarıyla yoklukları çoğunlukla hissedilmediği muhalefet görevinde kavgayla birlikte tabanlarının sırtını sıvazlamış oluyorlar.Sonuç değişmiyor.Muhalefet ve hükümet kavgayla milleti oyalarken AB, ABD ve Barzani'nin ekmeğine yağ süren süreç işlemeye devam ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Enerji masasında Türkiye neden yok? / 08.11.2025
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024

















































































