Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, "dürüstlük ve onur konusunda en son konuşacak kişi Deniz Baykal'dır" dedi. Sarıgül, Baykal'ı, "Kardeşi kardeşe vurdurmakla" suçladı. Baykal da CHP'nin rüşvet alan ve verenlere pabuç bırakmıyacağını söyledi. CHP'de "muhalif'' kanatta yer alan İzmir Milletvekili Muharrem Toprak, olağanüstü kurultay kararının "etik'' olmadığını, Genel Başkan Deniz Baykal'ın "Acaba bir dönemi daha kurtarabilir miyim?'' düşüncesiyle bu kararı aldığını öne sürdü.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Ankaradan İstanbul'a gelişinde partililer tarafından Atatürk Havalimanı'nda karşılandı. Sarıgül, hakkındaki "CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyelerine rüşvet verdiği iddialarını değerlendirdi.

Sarıgül, "dürüstlük ve konusunda en son konuşması gereken Baykal'dır" dedi.

Baykal: Kardeşi kardeşe vurdurmaya çalışıyor

YDK üyeleriyle görüşmediğini söyleyen Sarıgül, kurul üyelerinin Genel Başkan Baykal tarafından seçildiğine dikkat çekti. Sarıgül, "Bunlar benim dışımda. Baykal, kardeşi kardeşe vurdurmaya çalışıyor, buna asla izin vermeyeceğim" diye konuştu.

29 Ocak'ta kurultaya aday olacağını net bir sekilde açıklamayan Sarıgül, AB ile görüşmeleri CHP'li bir başbakanın yapması için yola çıktığını belirtti. Sarıgül, CHP Genel Merkezi'nin sahte savcıları ne de baronları benim çalışmalarımı durduramaz" dedi.

CHP'liler kurultay

kararını tartışıyor

CHP'de yaşanan Sarıgül krizi, Baykal'ın baskın kurultay kararıyla farklı bir boyut kazandı. CHP'li vekiller şimdi Baykal'ın bu kararını ve kurultay sonrası gelişmeleri tartışıyor.

CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, "Olağanüstü kurultay kararı, partiyi sürekli kendi içine yönelik tartışmalara sokmamak için gerekliydi'' dedi.

Oğuz Oyan, "olağanüstü seçimli kurultaya gitme'' kararının alınmasının iyi, partiyi sürekli kendi içine yönelik tartışmaya sokmamak için de gerekli olduğunu belirterek, "Yüksek Disiplin Kurulu'nun üzerinde töhmet oluştu. Bunun da giderilmesi açısından kurultay kararı gerekliydi'' dedi.

CHP İzmir Milletvekili Ali Rıza Bodur, "partinin lider koltuğuna oturacak kişinin, önce partinin içinden filizlenmiş başka partilere gitmemiş ve partinin emanetini, sıkışınca başka partilere ciro etmemiş sağlam insanların oturması gerektiğini'' savundu. Bodur, Mustafa Sarıgül'ün, CHP'nin en üst makamı olan Genel Başkanlık koltuğuna talip olmasını da "şık'' bulmadığını kaydetti.