Çilenin sezon finali

Galatasaray açısından sezonun kapanış maçında Antalyaspor'un yenilmezlik serisi bozulmadı ve bu seri 16 maça çıktı.

Maç teknik anlamda çok aksiyon barındırmayan iki iddiasız takımın mücadelesi şeklinde geçti.

Galatasaray geçen hafta Demirspor maçında iyi bir performans göstermişti. Aynı şeyi Antalyaspor karşısında gösterdikleri performans açısından söylemek çok zor.

Tabii artık iki takımın da iddiası olmayınca maç heycan açısından bir şey sunamadı.

İşin açıkçası Torrent forvet hattını hareketli oluşturmak istemiş. Babel olsun Halil olsun Gomis olsun sürekli yer değiştirdiler.

37'de ise kısa bir süre için bekler Boey ve van Aanholt bile yer değiştirdi. Doğrusu kim nerede oynadı belli değildi.

Hani kahvede maç izleyenler uğur getirsin diye yer değiştirirler Torrent de her halde futbolculara totem yaptırdı. Bana öyle geldi sanki.

Elbette böyle olmadı ama maç içinde bu kadar yer değiştirmek bir takıma ne sağlar anlamak mümkün değil.

Galatasaray'da maçı ciddiye alan tek oyuncu bence Babel'di. Babel'den sonra ise maçı zorlamaya çalışan özellikle ikinci yarı Taylan'dı.

Fakat ne hikmettir bilinmez Torrent her ikisini de oyundan aldı.

Bence maç içinde oyunu ciddiye alıp rakibi zorlayan iki oyuncu var onlar da oyundan alınıyorlar.

Peki bu maçı nasıl kazanacaksın. Orası belli değil.

Gerek bireysel olarak teknik yönlerini gerekse de pas oyunu anlamında benim pek beğenmediğim Halil bu maçta gerçekten çok kötüydü. Demirspor maçında en azından gayretliydi.

Bu maçta ise umursamaz bir hali vardı. Yüz ifadesi işin açıkçası benim burada ne işim var der gibiydi.

34'te Halil kale çizgisi üzerinde top sürerek arkadaşlarına pozisyon hazırlamaya çalıştı ama top auta çıktığıyla kaldı.

Şimdi işin açıkçası ben bu pozisyonda yetenek var demem. Olsa olsa bu atağa yazık etmek olur.

Yine de Halil Galatasaray'ın attığı golde gol ortasını yapan Kerem'i hem iyi gördü hem de estetik hareketler yaptı. Burada gerçekleştirdiği hareketler hem şık hem de anlamlıydı.

Sevgili Halil rakibinden biraz mesafeli oyna lütfen o zaman oyun kaliten daha çok artıyor.

44'te çizgi üzerinde top sürme sırası Haci Wright'a geldi. Bu eforun sonucunda Antalya'nın golü geldi.

Tabii burada bir tartışmalı durum vardı. Topun izdüşümünün tamam mı dışarı çıktı mı çıkmadı mı? Bence gol nizamiydi.

Topun izdüşümünün tamamı benim televizyondan görebildiğim kadarıyla çizginin dışına çıkmadı. Farklı açılardan farklı görüntüler var.

Fakat bildiğiniz gibi ceza hukukunda şüphe sanık lehine kullanılır. Burda da diyorum ki topun çizgiyi terk etmediği görüntüler bu golün geçerliliği için yeterli delil olmalıdır.

Tabii golde van Aanholt'un çok büyük laubaliliği vardı. Hemen arkasında golü atan Ndaou'yu görmediği gibi önünden geçen topu da görmüyor olmalı ki bir hamle dahi yapmadı.

Geçen hafta da Vargas'ı takip etmeyerek Galatasaray'ın gol yemesine neden olan futbolculardan biriydi.

Pulgar her hafta olduğu gibi bu maçta da sahada yok. Gomis bu maç iyice döküldü.

Gomis top kontrolü zayıf bir oyuncu fakat bu maçta öyle bir hatası var ki arkadaşına topuğuyla pas atmak isterken topu rakibe kazandırdı. Pozisyonda Muslera'nın müdahalesi olmasa gol olması işten değil.