Çin'in uygulamaları makine üreticilerini zorluyor
MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Türkiye'nin bu yılın 10 ayında 13.7 milyar dolarlık makine ihraç ettiğine işaret ederek, "Bu yıl 9 aylık ithalatımız 19.1 milyar dolara ulaştı. Ülkemizdeki imalat yatırımlarının hızlanması sevindirici fakat Çin ve Tayvan'dan ithalatımızın yüzde 40 artarak 6.4 milyar dolara ulaşması çok ciddi bir ikaz" dedi
17.11.2020 17:00:00
RECEP BAHAR / DETAY HABER
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) yılın ilk 10 ayında, makine ihracatının 13.7 milyar dolar olduğunu açıkladı. 2019 Ekim ayına göre yüzde 6.5 artış sağlayarak 1.7 milyar dolar ihracat yapan sektör, tarihin en yüksek Ekim ihracatını gerçekleştirdi. Yaz döneminde gelen siparişlerin etkisiyle sektör, en büyük ihracat pazarları Almanya, ABD, İngiltere ve İtalya'da salgın nedeniyle yaşanan ihracat düşüşünü yüzde 10'nun altına çekmeyi başardı.
Salgın kısıtlamaları ihracatı etkileyebilir
MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, hedef pazarlarında topyekûn bir kapanma olmazsa sene sonunda geçen yılın rakamlarına çok yaklaşacaklarına inandığını belirterek, şunları söyledi: "AB ülkelerinde pandemide 2. dalga etkisiyle kısmi bir kapanma yaşanıyor. Vaka sayılarına bağlı olarak kısıtlamalar artabilir fakat Noel tatiline kadar fabrikaların faaliyetlerini sürdürecekleri anlaşılıyor. Sonrası için kaygılar sıklıkla ifade edilse de bu pazarlarda imalat süreçleri devam ettiği müddetçe bize yeni siparişler gelecektir." Avrupalı imalatçıların tedarik güvenliği ve çeşitlendirmesine yönelik arayışlarının somut neticeler doğurmaya başladığına dikkat çeken Karavelioğlu, şunları söyledi: "Üçüncü çeyrekte hızlanan talebi kalıcı kılmak üzere çok yoğun çalışıyoruz. Ekim ayında sadece Almanya'da 10 binden fazla firmaya doğrudan ulaştık, onlara işbirliği ve dayanışmaya her zaman hazır olduğumuzu anlattık. Ekim'de aylık ihracat artışımız Avrupa'daki en büyük iki ticaret ortağımızdan Almanya'da yüzde 12'ye, Birleşik Krallık'ta yüzde 19'a ulaştı. Asya ülkelerindeki üreticilerin serbest rekabete gölge düşüren girişimlerine karşı birbirimize kenetlenmek zorunda olduğumuzu Avrupa ülkeleri çok iyi biliyor."
Çin için her yol mübah!
Çin'in ülkesindeki işletmelere devasa destekler sağlayarak önemli bir kapasite fazlası oluşturduğu ve dengesiz biçimde sunduğu örtülü destekler ve finansman gücüyle rakiplerini saf dışı bırakmalarına yardımcı olduğu bir dönemde Türkiye'nin Makinecileri marka gücünü korumak için çalıştıklarını belirten dikkat çeken Karavelioğlu, "Türkiye'yi makine alanında markalaştıran bir kalite anlayışımız var. Biz marka gücümüzü korumak için çok çalıştık, esnek ve çevik üretim altyapımız sayesinde siparişleri çok hızlı teslim ettik. Pandemi koşullarının ortalama ihracat fiyatlarımızı 1 sent bile düşürmesine izin vermedik. Ülkemizde makine ithalatına olan düşkünlüğün bu koşullar altında dahi sürebildiği ve bunun tekno-ekonomik kapasitelerimizde önemli zaafa yol açtığı göz önüne alındığında, pazarlarımızı koruyabilmemiz bizce büyük başarıydı" dedi.
Makine ithalatı yüksek
Bir önceki aya ait ithalat rekorunun Ekim'de yaşanan ihracat rekorunun getirdiği memnuniyete gölge düşürdüğünün altını çizen Karavelioğlu, "Eylül ayında makine ithalatımız geçen senenin aynı ayına göre yüzde 47.8 artarak 2.8 milyar doları buldu. Takım tezgahları ve tekstil makinelerine yoğun talep ile oluşan bu olağanüstü artış, 9 aylık ithalat rakamımızı da 19.1 milyar dolara taşıdı. Ülkemizdeki imalat yatırımlarının hızlanması elbette sevindirici bir gelişme fakat Doğu Asya'dan ithalatımızın yüzde 40 artarak 6.4 milyar dolara ulaşması çok ciddi bir ikaz. İlk 9 ayda Tayvan'dan ithalatımız yüzde 83 arttı. İthalatımızın yüzde 50.9 arttığı Çin'e ise her ay 500 milyon dolardan fazla makine bedeli öder olduk. Cari açığı kapatmanın sadece ihracatı artırmakla mümkün olmayacağını görmeliyiz."
Haksız rekabete karşı yerli üreticileri korumalıyız
Tüm dünyanın Uzak Doğu'nun dampingli mallarına karşı hızlı tedbirler alarak kendisini haksız rekabete karşı koruduğunu hatırlatan Karavelioğlu, şunları söyledi: "Bu tedbirler iç kamuoyunu bilinçlendirecek kampanyalar, kamu alımlarında yerli malı önceliği, teknik ve tarife dışı engeller, ilave vergiler, piyasa denetimi gözetimi ve gümrük denetimlerinin sıkılaştırılması gibi birçok uygulamayı içeriyor. Bu kadar yaygın tedbirin arka planında damping soruşturma süreçlerindeki zaaflar ve çifte fatura uygulamaları var. Bir başka deyişle kuralsız, agresif ve aşırı rekabetin körüklediği hukuksuzluğa kendi lisanında cevap veriliyor. Gelişmiş ülkeler Vietnam ve Japonya ile serbest ticaret ve yatırım anlaşmaları, Asya-Pasifik ülkeleri ile ticaret ve yatırım anlaşmaları yapmaya başladı. Biz de bu bölgedeki ülkelerle makinelerimize uygulanan vergileri makul oranlara çekecek ya da oralarda boy göstermemizi kolaylaştıracak yeni nesil anlaşmalar yapmalıyız."