ÇOK ZOR!
19.02.2003 00:00:00
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, yaptığı açıklamada, Irak'ta yaşanacak olası savaşın etkilerinden, bölgede bulunan Türk kültür ve tarihini korumak için girişimlerde bulunulduğunu söyledi.
Tarihi varlıkların savaş sahası dışında kalması mümkün değil
Irak'ta bulunan Türk eserleriyle ilgili bir süre önce medyada çıkan haberlerden sonra Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'nın kendilerinden Irak'ta bulunan Türk tarihi eserlerinin envanterini istediğini belirten Halaçoğlu, bugün halen ayakta bulunan nitelikli 100'ün üzerinde Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalma, medrese, kale, türbe, konak ve kışla gibi eserlerin resimlerinin ve koordinatlarının belirtildiği bilgilerin ilgili kuruluşlara ulaştırıldığını aktardı.
Hükümet'in ABD ve UNESCO'ya bu bilgileri ulaştırdığı ve olası savaşta tarihi eserlerin zarar görmemesi için hassasiyet gösterilmesini istediğini anımsatan Halaçoğlu, tarihi varlıkların savaşın sınırlarının dışında bırakılmasının kolay olmadığını kaydetti.
Osmanlı Sarayı ve Kışlası savaşın muhtemel hedefleri arasında
Irak'ta aralarında Türk kaleleri ve kışlasının da bulunduğu tarihi Türk eserlerinin savaştan korunmasının güçlüğünü vurgulayan Halaçoğlu, şunları kaydetti: "Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, olası savaşın neden olacağı yıkımlardan bu binaların da nasibini almaması mümkün görünmüyor. Gece uçuşlarında yapılacak bombardımanların bu eserleri tahrip edeceğini ve yüzlerce yıllık tarih ve kültür uzantılarımıza darbe vuracağını düşünüyorum. Halen, Irak Savunma Bakanlığı olarak kullanılan Osmanlı Sarayı ve Kışlası bu savaşın muhtemel hedefleri arasında bulunuyor. Umarım bu eserlerle ilgili gösterilen hassasiyet ve girişimler savaşın önlenmesine katkıda bulunur."
Türk eserlerinin korunması için duyarlılık bulunmuyor
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülselam Uluçam da, Irak'taki eserlerle ilgili geniş araştırma yaptığını ve bu konuda hazırladığı tezin bölgedeki eserlerin envanterinin çıkarılmasına katkıda bulunduğunu söyledi. Irak'ta, Türk eserlerinin korunması için duyarlılık bulunmadığını anlatan Uluçam, 1980'lerde yaşanan İran-Irak Savaşı'nda da tespit edilemeyen çok sayıda eserin yok olduğunun sanıldığını ifade etti.
Kültür ve tarih değerlerimiz enkaza çevrilecek
Mevcut tarihi eserlerin koruma olmadan kendiliklerinden ayakta kaldıklarını ve bazılarının kullanılmaya devam edildiğini anlatan Uluçam, "Bugün 100'den fazla eserin savaşın tahribatından etkilenmeyeceğini düşünmek imkansız. Bu savaş bir daha asla geri getirilmeyecek pek çok şeyle beraber kültür ve tarih değerlerimizi de enkaza çevirebilir" dedi.
Irak'ta tespitini yaptığı Türk tarihi eserlerin listesi ile bilgilerini üyesi olduğu Türk Tarih Kurumu aracılığı ile yetkililere ulaştırdığını anlatan Uluçam, bu konuda hükümetin gösterdiği duyarlılığın ABD ve savaşı isteyenlere, savaşın olası sonuçlarını göstermek adına yararlı olabileceğini umduğunu sözlerine ekledi.
Tarihi varlıkların savaş sahası dışında kalması mümkün değil
Irak'ta bulunan Türk eserleriyle ilgili bir süre önce medyada çıkan haberlerden sonra Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'nın kendilerinden Irak'ta bulunan Türk tarihi eserlerinin envanterini istediğini belirten Halaçoğlu, bugün halen ayakta bulunan nitelikli 100'ün üzerinde Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalma, medrese, kale, türbe, konak ve kışla gibi eserlerin resimlerinin ve koordinatlarının belirtildiği bilgilerin ilgili kuruluşlara ulaştırıldığını aktardı.
Hükümet'in ABD ve UNESCO'ya bu bilgileri ulaştırdığı ve olası savaşta tarihi eserlerin zarar görmemesi için hassasiyet gösterilmesini istediğini anımsatan Halaçoğlu, tarihi varlıkların savaşın sınırlarının dışında bırakılmasının kolay olmadığını kaydetti.
Osmanlı Sarayı ve Kışlası savaşın muhtemel hedefleri arasında
Irak'ta aralarında Türk kaleleri ve kışlasının da bulunduğu tarihi Türk eserlerinin savaştan korunmasının güçlüğünü vurgulayan Halaçoğlu, şunları kaydetti: "Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, olası savaşın neden olacağı yıkımlardan bu binaların da nasibini almaması mümkün görünmüyor. Gece uçuşlarında yapılacak bombardımanların bu eserleri tahrip edeceğini ve yüzlerce yıllık tarih ve kültür uzantılarımıza darbe vuracağını düşünüyorum. Halen, Irak Savunma Bakanlığı olarak kullanılan Osmanlı Sarayı ve Kışlası bu savaşın muhtemel hedefleri arasında bulunuyor. Umarım bu eserlerle ilgili gösterilen hassasiyet ve girişimler savaşın önlenmesine katkıda bulunur."
Türk eserlerinin korunması için duyarlılık bulunmuyor
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülselam Uluçam da, Irak'taki eserlerle ilgili geniş araştırma yaptığını ve bu konuda hazırladığı tezin bölgedeki eserlerin envanterinin çıkarılmasına katkıda bulunduğunu söyledi. Irak'ta, Türk eserlerinin korunması için duyarlılık bulunmadığını anlatan Uluçam, 1980'lerde yaşanan İran-Irak Savaşı'nda da tespit edilemeyen çok sayıda eserin yok olduğunun sanıldığını ifade etti.
Kültür ve tarih değerlerimiz enkaza çevrilecek
Mevcut tarihi eserlerin koruma olmadan kendiliklerinden ayakta kaldıklarını ve bazılarının kullanılmaya devam edildiğini anlatan Uluçam, "Bugün 100'den fazla eserin savaşın tahribatından etkilenmeyeceğini düşünmek imkansız. Bu savaş bir daha asla geri getirilmeyecek pek çok şeyle beraber kültür ve tarih değerlerimizi de enkaza çevirebilir" dedi.
Irak'ta tespitini yaptığı Türk tarihi eserlerin listesi ile bilgilerini üyesi olduğu Türk Tarih Kurumu aracılığı ile yetkililere ulaştırdığını anlatan Uluçam, bu konuda hükümetin gösterdiği duyarlılığın ABD ve savaşı isteyenlere, savaşın olası sonuçlarını göstermek adına yararlı olabileceğini umduğunu sözlerine ekledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
