COVID geçti sandık, ama kaldı!

Pandemi bitti sanıyoruz. Maskeler çıktı, kısıtlamalar kalktı, kalabalıklar geri döndü. Ama bazı bedenler hâlâ iyileşemedi. Türkiye'de binlerce insan, COVID-19 enfeksiyonunun aylar, hatta yıllar süren etkileriyle mücadele ediyor. Tıp literatüründe "uzun COVID" olarak tanımlanan bu durum, görünmeyen bir salgın gibi yayılıyor.

Yorgunluk, Unutkanlık, Nefes Darlığı: Bitmeyen Semptomlar
Uzun COVID, enfeksiyondan haftalar sonra bile geçmeyen ya da yeniden ortaya çıkan semptomlarla kendini gösteriyor. En yaygın şikâyetler arasında kronik yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu, nefes darlığı, kas ağrıları ve uyku problemleri yer alıyor. Bazı hastalar, "sanki vücudum bana ait değilmiş gibi" ya da "her sabah yeniden hasta uyanıyorum" diyerek yaşadıkları durumu tarif ediyor.

Görünmez Engellilik
Bu sendrom, özellikle çalışan bireyler için ciddi bir sorun haline geliyor. Günlük işlerini sürdüremeyen, sosyal hayattan kopan ve sürekli sağlık kuruluşlarına başvurmak zorunda kalan bireyler, hem ekonomik hem psikolojik olarak yıpranıyor. Ancak görünürde bir hastalık belirtisi olmadığı için çevrelerinden yeterince anlayış göremiyorlar.

Tanı Koymak Zor, Tedavi Daha Zor
Uzun COVID'in tanısı, net bir testle konulamıyor. Bu da hastaların yaşadıkları sorunların "psikolojik" olarak etiketlenmesine yol açabiliyor. Oysa bu durum, bağışıklık sisteminin karmaşık bir tepkisi olarak değerlendiriliyor. Tedavi ise semptomlara yönelik destekleyici yaklaşımlarla sınırlı. Bu da hastaları uzun ve belirsiz bir iyileşme sürecine mahkûm ediyor.

Sağlık Sistemine Yeni Bir Yük
Türkiye'de uzun COVID'le ilgili özel bir takip sistemi henüz yaygın değil. Bu da hem hastaların doğru yönlendirilmesini zorlaştırıyor hem de sağlık sisteminde yeni bir yük oluşturuyor. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan bireyler, bu konuda daha da dezavantajlı durumda.

Toplumsal Farkındalık Şart
Uzun COVID, sadece bireysel bir sağlık sorunu değil; aynı zamanda iş gücü kaybı, sosyal izolasyon ve ruh sağlığı sorunları gibi çok katmanlı etkiler yaratıyor. Bu nedenle hem sağlık politikalarında hem de toplumsal farkındalıkta bu konunun önceliklendirilmesi gerekiyor.

Pandemi Bitti Ama Etkisi Sürüyor
COVID-19'un görünmeyen yüzü, hâlâ aramızda. Uzun COVID, sessiz ama derin bir iz bırakıyor. Bu izleri silmek için sadece tıbbi değil, insani bir bakış açısına da ihtiyaç var. Çünkü iyileşmek, sadece virüsün vücuttan çıkması değil; hayatın yeniden anlam kazanmasıdır.