‘Covid kalpte kalıcı hasar bırakabiliyor’

Yeni tip koronavirüsün ortaya çıkışının üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. Bu süre içerisinde virüsün yayılma şekli, vücutta meydana getirdiği hasar, sebep olduğu belirtiler gibi pek çok konuda veri toplandı. Pandeminin uzun süredir devam etmesi ve gün geçtikçe daha fazla insanı etkisi altına alması nedeniyle bilim insanları, virüs ve yol açtığı Covid-19 hastalığı hakkında daha fazla konuyu aydınlatmak için çalışmalarını sürdürüyor. Covid-19'un kalp üzerindeki etkileri hakkında Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Göksel Güz açıklamalarda bulundu.
Dr. Göksel Güz, ''Covid-19 hastalığı ile ilgili edinilen son bilgilere ışığında hastalığın vücut üzerinde uzun süreli etkileri olduğu anlaşıldı. İyileşen kişilerde; öksürük, göğüs ağrısı, tat veya koku kaybı, halsizlik, nefes darlığı gibi semptomlar varlığını sürdürebiliyor. Hastalık; kalp, akciğer, beyin gibi organlarda kalıcı hasara sebep olabiliyor'' dedi.

'Kalp fonksiyonlarında bozulma görülebiliyor'

"Koronavirüs, kalp dokularını birkaç farklı yolla etkileyebildiği düşünülüyor" diyen Dr. Güz, sözlerine şöyle devam etti: "Bunlardan birisi, virüsün doğrudan kalp hücrelerindeki ACE2 reseptörlerine bağlanması ile gerçekleşiyor. Kalp hücrelerine giren virüs, hücre fonksiyonlarının bozulmasına yol açıyor. Virüsün kalp üzerinde oluşturduğu hasar ve inflamasyon (iltihaplanma), kalp yetmezliğine sebep olabiliyor.
Bir diğer etki mekanizması ise virüs ile enfeksiyonun tüm vücutta bir inflamasyon yanıtı oluşturmasıyla gerçekleşiyor. Bağışıklık sisteminin enfeksiyona karşı savaşmak için ürettiği bazı maddeler kalp üzerinde zedeleyici bir etki oluşturabiliyor ve kalp fonksiyonlarında bozulma görülebiliyor. Kişinin virüs yükü, bağışıklık yanıtı ve eşlik eden hastalıkları gibi faktörler; kalbin Covid-19 hastalığından etkilenme miktarını belirliyor. Kalbin etkilenme ihtimali altta yatan sağlık problemi olan kişilerde daha yüksek olmakla birlikte; Covid-19 öncesi tamamen sağlıklı olan bireylerde de kalp hasarı görülebiliyor."

'Kalp dokusunda hasar oluşuyor'

Hastaların çeyreğinde kalp dokusunda hasar oluştuğunu belirten Dr. Güz, "Bilindiği gibi; yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, obezite gibi rahatsızlıkları olan kişilerin Covid-19 hastalığına yakalanmaları sonucu daha ciddi problemler ortaya çıkıyor. Covid-19 hastalığı sebebiyle hastaneye yatırılan hastaların yaklaşık çeyreğinde kalp dokusunda hasar oluştuğu gözleniyor.
Hastalarda; kalp atış düzeninin bozulması (aritmi), kalp kasının iltihaplanması, kanda pıhtılaşma problemlerinin oluşması ve oluşan pıhtının kılcal damarları tıkaması gibi kalp damar sağlığında olumsuzluklar meydana gelebiliyor. Covid-19 hastalığı boyunca, vücutta virüsü yok etmek için salgılanan maddeler bazı kişilerde kanda pıhtılaşmaya neden oluyor. Oluşan pıhtılar; kalp ve beyin gibi organlarda yer alan kılcal damarlarda tıkanmaya yol açıyor.
Tıkanan damarın beslediği doku, ihtiyaç duyduğu oksijen ve besine ulaşamadığı için ölüyor. Kalp ve beyinde bu olaya bağlı olarak kalp krizi ve inme gibi istenmeyen durumlar görülüyor. Bu iki organın yanı sıra akciğer, karaciğer, böbrek, bacak gibi organlarda da pıhtıya bağlı problemlerle karşılaşılıyor. Covid-19, damarlarda zayıflamaya ve zayıflayan damarlardan kanın sızmasına sebep oluyor. Bu durum da uzun vadede karaciğer ve böbrekte problemlerin görülmesine yol açıyor" şeklinde konuştu.

Kardiyoloji kontrolü büyük önem taşıyor

Dr. Güz, sözlerini şöyle tamamladı: "Yeni tip koronavirüs henüz bir senedir tanınan bir virüs olduğundan uzun süreli etkilerinin ortaya konması için yeterli veri bulunmuyor. Ancak uluslararası pek çok farklı merkezden gelen bilgiler doğrultusunda, Covid-19'un kalp üzerindeki etkilerinin kalıcı olabileceği düşünülüyor. Covid-19'a eşlik eden bir rahatsızlık varlığında, kalp üzerindeki problemin daha ciddi sonuçlara yol açabileceği biliniyor. Covid-19 başta solunum sistemini etkileyen bir hastalık olarak tanımlansa da şu anki bilgilerimiz bize bu hastalığın pek çok farklı organı etkilediğini gösteriyor. Hastaların iyileşme sonrası dönemde de kontrollerini aksatmadan yaptırması; ciddi sonuçlar doğurabilecek rahatsızlıkların önlenmesinde büyük önem taşıyor." İHA