Çözüm nerede?

Önceki yazılarımızda sosyal devletin öneminden, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda da yer alan bu ifadenin tarihsel süreçlerinden ve Türk-İslam kültürünün temel özelliklerinden biri olduğunu ifade etmiştik.

Bugünlerde bir kısım üniversiteli gençlerimizin yurt ve ev bulamadıkları için memleketlerine döndüklerini, bir kısmının da barınamadıkları için parklarda yattıklarını görmekteyiz. Bu durum sosyal bir devlet olmamıza rağmen bir şeyleri yapamadığımızı gösteriyor. Eksiklik meseleye bakış açısında ve uygulanamayan Sosyal Devlet anlayışında. Bu anlayışın eksiliğini her geçen gün daha derin hissediyoruz.

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş "Barınamıyoruz" diyen gençlere bir tweetle destek verdi. Tweet şöyle; "Siz hiç genç olamamış efendiler, ülkemizin geleceğini sokaklarda bırakamayız. Bugün görmezden geldiğiniz gençlerimiz, yarın oy pusulasında sizleri görmezden gelecekler."

Bu tweetin önemi şu ki, dünya siyasetinin en genç genel başkanı olan Hüseyin Baş, ısrarla Sosyal Devlet Milli Devlet diyen, Milli Ekonomi Modeli gibi dünya iktisadında bir devrim yapan modeli parti programına almış bir partinin genel başkanı pozisyonunda. Türk gençliğinin çözümsüz siyasete karşı adeta bir dik duruşu haline gelen Hüseyin Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi Sayın Genel Başkanın ifadesiyle gençlik hareketi olmuştur.

Gençlerimiz ülkemizin yaşadığı derin ekonomik sıkıntılar ve yanlış göçmen politikasıyla adeta kendi vatanında gurbetteymiş gibi yaşıyor. Ürün fiyatlarının ciddi şekilde artması, faturaların da hayli zamlanması derken bunun da faturası elbette olacak. Bizim anlayışımızda devleti yönetenin vatandaşına bakma zorunluluğu vardır. Biz yöneticilerimizi bunun için seçeriz. Bu manada gençlerimizin de, büyüklerimizin de kendisine iş ve aş verecek olan ellere yani bu işi bilen ellere işi teslim etmek zorundadır. 

Sosyal Devlet ancak Milli Ekonomi Modeli ile mümkündür. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kaleme aldığı yeni iktisadi sistemi bütün dünya ülkeleri uyguluyorken halen Türkiye'de görmezden gelinmesinin faturasını bugün bütün bir millet olarak ödüyoruz. Bize bu faturayı çıkartanlara değil çözümü sunanlara yüzümüzü dönmeli, çözümle birlikte mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamalıyız. 

Türk Milletini bu makus kaderinden kurtarabilecek bir model şükürler olsun ki var. Milli Ekonomi Modeli olmasaydı bugün tamamıyla umutsuzluk içerisinde bir mandayı bile kabul edebilirdik. Atatürk'ün bizlere öğrettiği şekilde yaşayamaz, duruşu ve karakteri olmayan bir millet olabilirdik. Fakat bizim elimizde Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in sayesinde çözüm var. Çözümle birlikte olmaya gayret etmeliyiz.