Dağılmadan ve sıkılmadan

Konya'daki maçı 3-2 kazanan Fenerbahçe, Galatasaray ile puan farkının açılmasına izin vermedi.

Şimdi hemen buradan Fenerbahçe taraftarına seslenmek istiyorum.

Kanımca Fenerbahçeli futbolcular ile teknik direktör Jose Mourinho arasında yavaş yavaş doğru bir iletişimin kurulmaya başladığını söyleyebiliriz.

Evet Fenerbahçe, Konyaspor karşısında oyunu maçın genelinde kontrol eden taraftı.

Fenerbahçe oyunu savunmadan ve de birinci bölgeden kurgulayarak oynadı.

Sanırım Mourinho'nun futbolculardan beklentisi de bu.

Fenerbahçe'nin Konya karşısındaki futbolunda cılız da olsa bir felsefenin filizlenmeye başladığını söyleyebiliriz.

Benim tahmine göre Mourinho 1-0 olsun bizim olsun gibi olaya yaklaşmıyor. Üçü dördü ve hatta beşi altıyı bile düşünüyor.

Bu sonuca nerden varıyorum? Konya karşısında oynanan futbolun felsefesinden.

Yorumlarda sık sık karşılaşıldığı gibi Mourinho'nun körü körüne savunma yapma anlayışı yok.

Asıl mesele oyunu savunmadan ve birinci bölgeden kurgulayarak hücuma çıkabilmek.

Fenerbahçe, Konyaspor karşısındaki oyunu ile zayıf da olsa bunun emarelerini gösterdi.

Dağılmadan ve sıkılmadan savunmadan kontrollü çıkışlar yaptı ve maçı kazanmayı bildi.

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim Fenerbahçe'de taşlar yerine oturacak gibi duruyor.

Eğer Fenerbahçe taraftarı evet bakın Fenerbahçe taraftarı diyorum bu sezon takımın bir iddiasının kalmamasını olgunlukla karşılayıp gelecek sezonu düşünürse iyi eder.

Futbolcular yavaş yavaş Mourhinho'nun ne oynatmak istediğini anlamaya başladılar diyebiliriz.

Kadıköy'de o bitmeyen uğursuz uğultunun olmaması ve seneye de Mourinho ile devam etmek sanırım mantıklı gözüküyor.

Tabii ekstradan yapılması gerekli şeyler var.

Fenerbahçe'nin çok değil ama en azından bir tık daha hızlı oynaması lazım.

Tabii Fenerbahçe santraforlarının yakaladıkları pozisyonları heba etmemesi gerekiyor. Fakat bunlar düzeltilebilecek ayrıntılar.

Maça gelirsek genel olarak iyi bir maç izledik.

Özellikle maçın son bölümleri her iki takımın taraftarlarını da heyecanlandırmış olmalı.

Maç golle başladı. Konya 25. saniyede golü buldu. Bu golde Fenerbahçe savunması darmadağın bir hâldeydi.

Kostiç yerinde değildi. Onun işini Çağlar yapmaya çalışıyordu ve savunmada büyük bir gedik oluşmuştu.

Djiku sakin sakin rakibine refakat ediyordu. Vesaire vesaire.

Kostic maça çok kötü başladı. Konya ise tempolu ve istekli bir mücadele sergiliyordu.

15. dakika gibi maçta tempo düştü ve Fenerbahçe bundan olumlu etkilendi. Derli toplu oyun başladı.

Fenerbahçe 15 ve 25. dakikalarda kornerden birbirinin kopyası iki gol buldu.

İlk yarım saatten sonra gerek Fred gerekse de Szymanski toplandılar ve iyi oyun sergilediler.

Örneğin 29'da En-Nesyri'nin kaçırdığı net pozisyonda Fred topu iyi taşıyıp hücumu başlattı.

Yine 36'da bir hücumda Fred topu rakipten güzel söküp bir hücum başlattı.

Fenerbahçe oyunu kontrol etmesine rağmen Konya'dan bir gol yedi.

Bu golde stoperler Çağlar ve Djiku arasından yükselerek kafa vuran Kramer güzel bir gol attı ama tabii bu durum Fenerbahçe'nin stoperleri için eksi puan.

İkinci yarıya bakarsak şunları yazabiliriz. 53'te Dzeko net bir golü kaçırdı.

Burada şut pasını veren Nesyri rahat bir pas veremedi. Dolayısıyla Dzeko da istediği yerde topla buluşamadı.

Fakat Fenerbahçe'nin attığı üçüncü golde Nesyri baskı yaparak kaleci Slowik'i hataya zorladı.

Bu arada ikinci yarının başında 50. dakikada da Tadiç'in atamadığı bir gol var. Basit bir kafa vuruşunu gerçekleştiremedi.

Bunu da iyi pozisyon almamasına bağlayabiliriz. Ayrıca pozisyonu da iyi takip etmemiş olmalı.

90+6'da ise maç berabere bitebilirdi. Orta sahada Dzeko ve Nesyri bir paslaşmada doğru iletişim kuramayınca top Fenerbahçe ceza sahasına geldi.

Djiku topu rastgele uzaklaştırınca Konya bir köşe vuruşu kazandı.

Şimdi düşünün bu gol olsa Djiku'nun hâli ne olurdu.

Evet sevgili Fenerbahçeliler takımınız hiç de fena olmayan bir oyun oynadı.

Bu oyun gelişirse ligde belki şans kalmadı ama Avrupa arenasında bir şeyler yapılabilinir.

O yüzden sakin kalınıp takıma tam destek olmak lazım.