31.05.2024 10:52:00 / Güncelleme: 31.05.2024 10:57:31
İhlas Haber Ajansı

İlk önce Londra-Singapur seferini yapan yolcu uçağında 1 kişinin hayatını kaybetmesi ve 104 kişinin yaralanması, daha sonra İstanbul-İzmir seferini yapan uçakta bir kabin memurunun vücudunda kırıklar meydana gelmesi, son olarak da Doha-Dublin seferini yapan uçakta 12 kişinin yaralanmasının ardından türbülansla ilgili korkular arttı. 3 türbülans olayından 2'sinin Türkiye üzerinde yaşanması da gözleri uzman açıklamalarına çevirdi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pilotaj Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salim Kurnaz, konuyla ilgili merak edilenleri yanıtladı.



Türbülans nasıl oluşur?

Türbülansın oluşumunu açıklayan Kurnaz, 'Havacılıkta biz uçak kanatlarının altından ve üstünden geçen rüzgarın birbirine paralel şekilde, sabit yönde ve hızlı olmasını isteriz. Türbülans bu hava akımlarının bozularak kanadın alt ve üst yüzeyine farklı derecelerde temas etmesidir. Havada olan rüzgar akımları, çeşitli ısınmalardan dolayı olan akımlar ve dağ gibi yüksek irtifalı coğrafi etkenler bu rüzgarların çeşitli yönlerde dalgalanmasını sağladıkları için rüzgar, uçağın kanatlarına farklı açılarda gelebiliyor ve uçak irtifa kaybediyor' dedi.

Toros Dağları küçük türbülanslara neden olabiliyor

Uçuştan önce her türlü meteorolojik olayın bilindiğini ancak CAT denilen açık hava türbülansının öngörülemediğini belirten Kurnaz, türbülansın nerelerde daha sık yaşandığını ise şöyle anlattı:

'Türbülansın oluşumuna etki eden 3 faktör var. Bir tanesi yoğun yağmur taşıyan kümülüs bulutları. Bunlar meteorolojik radarda göründüğü için rotalar üzerinde varsa uçağın rotaları değiştiriyorlar. İkinci sebebi dağ gibi coğrafi yükseklikler. Bunlar hava akımlarının önce yukarıya doğru ardından da aşağıya doğru yönelmesine sebep olur. Örneğin Antalya-İstanbul uçuşunu yapan uçaklar, Toroslar üzerinden geçerken bu etkiye daha küçük bir şekilde maruz kalıyorlar. Himalayalar gibi daha yüksek dağ oluşumları hava akımını daha çok etkiliyor. Açık hava türbülansı dediğimiz türbülans çeşidi de sıcak hava akımın soğuk akımlarla sınır tabakası yaptığı yerlerde oluşuyor.'



Türbülans sonucu uçak düşer mi?

Türbülansların 2-3 dakikayı geçmeyeceğini vurgulayan Doç. Dr. Salim Kurnaz, 'Türbülanstan kaynaklı düşme vakası tarihte yok. Türbülans esnasında emniyet kemeri bağlı olmayan, ayakta, tuvalette yakalanan yolcular başlarını tavana ya da herhangi bir yere çarpma ya da birkaç koltuk ileri geri gitme gibi olaylarla karşılaşılıyor. Özellikle ayakta yakalanmak daha ciddi yaralanmalara sebebiyet veriyor' dedi.

3 vakadan 2'sinin Türkiye üzerinde yaşanmasının nedenini açıkladı

Son yaşanan türbülans olaylarını yaz dönemine girilmesine bağlayan Kurnaz, 'Kuzey yarım kürede sıcak hava akımlarının artmasıyla ve bu sıcak hava akımlarının soğuk hava akımlarına ayrıldıkları bölgelerde türbülans oluşuyor' dedi. Kurnaz, küresel ısınma nedeniyle sıcak ve soğuk hava akımlarının yerlerinin değişmesi nedeniyle bu tür olayların normal olduğunu belirtti.

Doç. Dr. Salim Kurnaz, son 3 şiddetli türbülans olayından 2'sinin Türkiye üzerinde meydana gelmesiyle ilgili olaraksa, 'Avrupa'nın güneyinden ve Türkiye üzerinden geçen bir soğuk hava iklimi, sıcak hava akımı mevcut. En son yaşanan olayda da bu sıcak hava akımının etkisi görülmüş vaziyette. Bölgesel olarak illa Türkiye'de çoğunlukla olacak diye bir risk yok' şeklinde konuştu.

Uçuş boyunca kemerleri bağlı tutmak gerekiyor

Yaşananların uçuşlarda tehlike riskini artırdığı yönünde yorumlanmaması gerektiğini vurgulayan Kurnaz, türbülansa karşı alınabilecek en önemli tedbirin kemerler bağlı şekilde uçmak olduğunu söyledi. Doç. Dr. Kurnaz, 'Yolcular türbülansın birkaç dakika sürebileceğini akıllarında bulundurmalı ve sakin kalmalı. İhtiyaçları yoksa kemerleri bağlı şekilde uçmalarını tavsiye ediyoruz. Bu sayede ani bir türbülansa girmeleri durumunda en az etkileneceklerini söyleyebilirim' ifadelerini kullandı.

31.05.2024 09:12:00
İhlas Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile yayımlanan karar ile birlikte, Hazine ve Maliye Bakanlığında açık bulunan Hazine ve Maliye Başmüfettişliklerine 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3'üncü maddeleri gereğince Hazine ve Maliye Müfettişleri Bayram Mavi, Hanifi Pekdemir, Oğuzhan Uzuner, Pınar Bilgen ve Talha Koç atandı.

Bakanlıkta açık bulunan Hazine Başkontrolörlüğüne ise Meryem Koşar getirildi. Hazine Kontrolörlüklerine ise yapılan yeterlilik sınavında başarı gösteren Stajyer Hazine Kontrolörleri Emine Açıkgöz Engin, Hafize Mehtap İmamoğlu, Servan Kutlucan, Oğulcan Çolak, Didem Güçlü, Hüseyin Topal, Ferhat İçel, İnanç Kaplan, Yunus Ayan, Alperen Olgun, Melda Nur Nogay, Yavuz Selim Bayrakçı, Zeynep Tusun ve Ömer Faruk Kocamış atandı.

Atama kararları ile birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişlere ise Mehmet Yavuz Ateş, Erdinç Yılmaz ve Mustafa Babur atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığında Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdürü Bekir Kurtoğlu ve Gümüşhane İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş ise görevden alındı.

Tarım ve Orman Bakanlığında yapılan atamalarla birlikte bakanlıkta açık bulunan Başmüfettişliklere Sezai Yücel, Yusuf Oğuz Dündar, Hasan Çağlayankaya, Onur Eminoğlu, Asuman Bora, Samet Doğan ve Fatih Diler getirildi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında ise açık bulunan Müfettişliklere yapılan yeterlilik sınavında başarı gösteren Müfettiş Yardımcıları Yunus Emre Asil, Emre Akgün, Mustafa Mermer, Safa Alagöz, Harun Ünal, Esra Dursun ve Sefa Kaya atandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında ise İş Müfettişleri Ali Akkurt ve Embiya Yıldırım yayımlanan kararla birlikte görevden alındı.

30.05.2024 20:39:00 / Güncelleme: 30.05.2024 20:51:38
İhlas Haber Ajansı

Alınan bilgilere göre, kent merkezi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı Hacı Fethi Serin Camii önünde Vali Kemal Kızılkaya, camiden çıktığı sırada iki taraf arasında yaşanan silahlı kavganın ortasında kaldı.

Olayda C.T., bacağından vuruldu. Şüpheli B.G., kaçtığı sırada Vali Kızılkaya'nın korumaları tarafından etkisiz hale getirildi.

Yaralılar, olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerinin ilk müdahalelerinin ardından Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Polis, olayla ilgili inceleme başlattı.

Vali'den açıklama

15 Temmuz Meydanı Fethi Serin Camii önünde iki grup arasında arasında yaşanan silahlı çatışmada olayın ortasında kalan Vali Kemal Kızılkaya, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı Fethi Serin Camii, önünde bugün saat 17.00 sularında aralarında daha önceden husumet bulunan dünür iki aile arasında silahlı kavga olayı meydana geldiğini söyledi.



"Olay esnasında bizim de bir taziye vesilesiyle aynı noktada olmamız hasebiyle güvenlik güçlerimizin kısa sürede olaya müdahale imkanı olmuştur" diyen Vali Kızılkaya, "Bu olayda 2 vatandaşımız yaralanmıştır. Yaralıların hayati durumu olmadığı bize intikal eden bilgiler arasındadır. Olaya karışanlar, güvenlik güçlerimiz tarafından tamamı yakalanmıştır. Konu hakkında detaylı adli ve idari soruşturma yürütülmektedir. Detaylı bir şekilde yürütülen bu soruşturmanın neticesi yine kamuoyumuzda paylaşılacaktır. Bunun haricinde ifade edilen bilgileri de itimat edilmemesi kamuoyuna saygıyla duyurulur'' dedi.

30.05.2024 16:45:00
İhlas Haber Ajansı

Türk Hava Yolları'na ait Boeing yolcu uçağında iki pilotun art arda çıkarak kokpiti bir süre boş bıraktığı ve bunun üzerine pilotun uçuşlardan çekildiği iddia edildi.

İddiaya göre, sefer sırasında kaptan pilot lavaboya gitmek üzere kokpitten çıktı. Bu sırada kokpitte yardımcı kadın pilot tek başına kaldı. Kısa bir süre sonra kuleden uçakla iletişime geçildi. Ancak yardımcı pilot söylenenleri anlamadı. Kuleyle iletişim kuramayan yardımcı pilot, kaptan pilotun yanına gitti.

Bu sırada kokpitte kimse kalmadı. Kaptan pilotun lavabodan çıkmasını bekleyen yardımcı pilot, kulenin iletişim kurduğunu söyleyerek anlamadığını ifade etti.

Kaptan pilot ise yardımcı pilota kokpitten çıkmaması gerektiğini söyleyerek şifre girişi yaparak kokpite girdi. Yine iddiaya göre kokpitin birkaç dakika boş kalmasının rapor edilmesi üzerine yardımcı kadın pilotun uçuşlardan çekildiği öne sürüldü.

Bazı dijital mecralarda yer verilen, bir yolcu uçağımızda kokpitin bir süre tamamen boş bırakıldığına dair iddia gerçeği yansıtmamaktadır.

Böyle bir hadise vuku bulmuş değildir.

Kamuoyunu yanlış bilgilendirip, marka itibarımızı zedelemeye yönelik maksatlı servis edilen bu…

— Yahya ÜSTÜN (@yhyustun) May 28, 2024

İddiaya THY böyle cevap verdi

İddia üzerine THY'den konu ile ilgili açıklama geldi. Türk Hava Yolları Basın Müşaviri Yahya Üstün, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 'Bazı dijital mecralarda yer verilen, bir yolcu uçağımızda kokpitin bir süre tamamen boş bırakıldığına dair iddia gerçeği yansıtmamaktadır. Böyle bir hadise vuku bulmuş değildir. Kamuoyunu yanlış bilgilendirip, marka itibarımızı zedelemeye yönelik maksatlı servis edilen bu yalan haberle ilgili kanuni hakkımızı kullanacağımızı bildirmek isteriz' açıklamasında bulunarak iddiaları yalanladı.