Davayı iktidara taşıyacağız

 

RECEP BAHAR / ANKARA

 

Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) 5. Olağanüstü Kongresi Ankara'da Sincan Harikalar Diyarı Amfitiyatro'da gerçekleşti. 22 Nisan'da MYK üyelerinin oylarıyla iş başına gelen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, tek aday olarak girdiği kongrede 1100 delegenin geçerli oyunu alarak, bu kez delegelerin onayıyla BTP Genel Başkanı seçildi. Kongrede merhum BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'la ilgili duygu dolu bir sinevizyon gösterisi yapıldı. 

 

'Kendimi bu davaya adayacağım'

Tarihi kongre, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Divan kurulunun belirlenmesi, parti tüzüğündeki değişiklik ve tüzüğe yapılan eklemelerin oylanmasının ardından Genel Başkan Hüseyin Baş kürsüye gelerek konuşma yaptı. 

BTP Lideri Hüseyin Baş, konuşmasına şu çarpıcı ifadelerle başladı: "Ben Hüseyin Baş. Ömrünü davasına adamış, hiçbir menfaat beklemeden hayatını insanlığın hizmetine sunmuş, kâinatın merkezine insanı koymuş ve o insanın ne olduğunu en mükemmel şekilde tarif etmiş bir fikir insanının, bir ilim insanının ve bir gönül insanının evladıyım.  Ve ben aynı davayı hayatının merkezine almış, ömrünü insan davasına adamış, Allah davasına adamış sizlerin dava arkadaşıyım. Tekrar onurla ve gururla söylüyorum: Ben Haydar Baş'ın oğluyum. Hayatımın en gurur verici anını yaşıyorum şu anda. Özlenen ve beklenen genç olmak için, bu çökük harabeyi yükseltmek için bugün karşınızdayım. O güzel mısraların sahibi, O güzele söz olsun: Ben hayatımı bu davaya adayacağım. Birlik, beraberlik ve bağımsızlık meşalesini yakana söz olsun. Biz o birliği, beraberliği ve bağımsızlığı sağlamak için son nefesimize kadar mücadele edeceğiz." 

 

Hayallerimiz var

 

"Fakirliğin suç sayıldığı günlerin gelmesi için emanetiniz olan Milli Ekonomi Modeli'ni tüm dünyada hakim kılmak için yola çıktık" diyen BTP Genel Başkanı, sözlerine şöyle devam etti: "Tüm insanlığa bu hizmeti sağlayabilmek için ömrümüzün sonuna kadar mücadele edeceğiz. Müjdeler olsun kardeşlerim. Ölümsüzlük diyarından bir el üzerimizde artık. Fikriyle, zikriyle, mücadelesiyle bize örnek olan o sonsuzluk âlemine layık olduğumuzu gösterme günüdür bugün. 

Biz O'nun hep aziz sıfatıyla andığı Türk milletiyiz. Ve bizim var bi hayalimiz! Hayalimiz 'Tüm ümidim gençliktedir' diyen Atatürk'ün hayalidir. Birlik, beraberlik, kardeşlik içinde birbirini anlayabilenlerin yaşadığı bir toprak hayalidir. 

Hayalimiz 'Fakirlik suç sayılacak' diyen Oğuz Kağan'ın hayalidir. 

Hayalimiz 'Devletin dini adalettir' diyen İmam Ali'nin hayalidir. 

Hayalimiz 'Bizim dönemimiz başladı' diyen Haydar Hoca'nın hayalidir. Evet, gençler var mı hayaliniz? Ağabeyler, ablalar bu hayalleri gerçekleştiriyor muyuz? 

Allah hayırlı uğurlu eylesin. Kendini 24 yaşında 'Türkiye'nin bağımsızlığına adıyorum' diyen Deniz Gezmiş gibi kendimi 29 yaşında Türkiye'nin bağımsızlığına adıyorum. Babam bana fikirlerini, düşüncelerini ve kitaplarını emanet etti. Anlıyorum ki babamın bana en büyük emaneti sizlersiniz. İyi ki varsınız..."

 

En büyük sorunumuz!

 

Türkiye'de çarkların dönmediğine işaret eden BTP Lideri, şu tespitlerde bulundu: "Türkiye'nin en büyük problemi nedir? Hatırlarsanız empatiden bahsetmiştik. Empati, Haydar Hoca'nın 40 yıllık davasının özetidir. Empati, İslam'ın özeti.  Empati, insanlığın özeti. Birbirimizi anlamazsak, birbirimizi dinlemezsek, birbirimize kulak vermezsek nasıl olacağız arkadaş, kardeş? Biz birbirimizi anlamak ve dinlemek için buradayız. Tüm insanlığa ve Türkiye'ye hizmet etmek için buradayız."

 

Neden BTP?

 

Türkiye'de 17 yaşında gençlerin intihar ettiğini dile getiren Hüseyin Baş, şunları söyledi: "Evladına bir pantolon alamayan babalar, hayatlarına son veriyor. Öyle bir noktaya geldik ki, hayatını kendi tercihine göre yaşamak istiyor diye kadınlarımız öldürülüyor. Biz onları anlayacağız, onlara gerekli değeri ve kıymeti vereceğiz. Onlara hizmet edeceğiz ve onları Türkiye'ye ve hayata bağlayacağız. Hiçbirini kaybetmeyeceğiz. Sizin çocuklarınız da, onların çocukları da; sizin ve onların gelecekleri bize emanettir. Birinin burnu kanarsa, bunun hesabını biz vereceğiz. Bu hesabı vereceğimiz için bugünden itibaren durmadan çalışmalarımıza devam etmeliyiz. Niye bu Türkiye bizi seçecek? Çünkü Rusya'nın Duma'sında anlatılmış, kapitalizmi sessiz bir devrimle tarihe gömmüş Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız. Biz o modeli insanlığa hizmet için sunacak kadroyuz. 

Dünya hızla Milli Ekonomi Modeli'ne koşuyor. Bu model kesinlikle uygulanacak. Bugün bütün ülkeler evrensel temel gelir adı altında vatandaşlık maaşını konuşmaya başladı. Bütün ülkeler ev hanımlarına maaş vermeyi, milli paralarla ticaret yapmayı konuşuyor. Bu model uygulanacak... Bu modeli biz mi uygulayacağız yoksa başkalarına mı bırakacağız? Biz uygulayacağız zira bu model bize emanet bir modeldir. Milli Ekonomi Modeli sadece bir kitaptan ibaret değildir; Milli Ekonomi Modeli bir hayatın, bir fikrin ve bir gönlün yansımasıdır. Eğer o gönül, o akıl, o inanç modelin içinde olmazsa, kupkuru bir dala döner. O yüzden biz o modeli uygulayacağız ve iktidara taşıyacağız. Haydar Hoca'nın dediği gibi devleti baba yapacağız, Şeyh Edebali'nin dediği gibi insanı yaşatacağız ki devleti yaşatabilelim."

 

Net ifadelerle mesaj

 

BTP Lideri, konuşmasını şu çarpıcı ifadeyle tamamladı: "Bu koltuğun hayrını görmek için değil, hakkını vermek için buradayız. Bundan böyle sendelemek, düşmek demektir. Bu davayı iktidara taşıyacağız. Gelecek de, deva da, adalet de, Atatürk de burada." 

 

Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan refah gelmez

 

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Türkiye'de işsizliğin kol gezdiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Açıklanan işsizlik verileri ne kadar doğru, ne kadar yanlış... İnsanlar geçinemiyor. Enflasyon artıyor. Yok mu bunların çözümü? Para basma enflasyon olurmuş... Oldu olacağı kadar enflasyon! Biz çalışıyoruz. Yapay zekâyla birleştirilmiş milli paralarla simülasyonu yaptık. Türkiye'yi dev ülke haline getirmek için milli paralarla ticareti uygulamak zorundayız. Bütün siyasilere sesleniyorum. Fikir ayrılıklarını bir kenara bırakın. Farkındasınız, değil mi? Haydar Hoca'ya kimse muhalefet etmedi, edemedi. Çünkü Haydar Hoca, Hakk'ın temsilcisi oldu. Hiçbir şekilde eleştirilemedi. Hiçbir zaman yargılanamadı. O her zaman doğruyu söyledi. Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan bu devlet, bu millet refaha ulaşamaz."