logo
03 MAYIS 2025

Defineye malik nice viraneler var

02.05.2022 00:00:00
İbrahim Hakkı Hazretlerinin iki tane çocuğu vardır; biri Zakir, diğeri Şakir. Zakir gece-gündüz zikreder, Şakir ise boyuna kafayı çeker. İki ayrı tip. Allah'ın takdiri işte.

Bir gün meyhaneye gidiyor Şakir. Meyhaneci: 'Ooo', hoş geldin sefa geldin' diye onu karşılıyor.

Şakir, 'Bu meyhaneci bana hiç böyle davranmazdı; şimdi niye böyle davranıyor ki?' diye hayret ediyor.

Meyhaneci; 'Baban geldi de' diyor, "borçlarını ödedi'.

Şakir, "Babam nerede?' diyor. (Bakın babasının davranışı onu irşat ediyor. İmanı var ama küllenmiş) "Hasankale'ye gitti' diyor meyhaneci.

Şakir koşuyor bakıyor ki, babası Zakir'i imtihana tâbi tutmuş. "Oğlum, atla şu kaleden aşağıya; rical-i gaiblere karış' diyor.

Zakir de koşuyor, koşuyor; geliyor ama atamıyor kendini.

Bu manzarayı gören Şakir (Her ne kadar meşreb-i Sufıye'de değil ama o havadan da habersiz değil); "Baba atla de ki, atlayayım' diyor.

Babası "Hadi evlâdım atla!' diyor. Şakir atlıyor ve böylece rical-i gaybe karışıyor. Bunun üzerine İbrahim Hakkı'nın meşhur beytini hatırlayın: "Harabat ehline hor bakma Zakir! Defineye malik viraneler var."


Prof. Dr. Haydar Baş anlatıyor: Hz. Musa, Cenab-ı Hakk'a: "Ya Rabbi cemalini göster' diye yalvarıyor. "Len-terânî: 'Yâ Musa, Beni göremezsin" buyuruyor Cenab-ı Hakı, İstek tekrarlanınca: "Velâkin unzur ilelcebel: Öyleyse dağa bak".

Dağa bakıyor ki, dağ vecde gelmiş, raks ediyor. Allah tecelli eder de, dağ yerinden oynamaz mı? Ne diyor Cenab-ı Hak: "Eğer biz Kur'ân'ı dağlara indirmiş olsaydık, onlar haşyetten (Korkudan) paramparça olurlardı."

Yine Cenab-ı Hak, Hz. Musa'ya: "Ya Musa, mukaddes vadidesin. Nalınlarını çıkar" diye bir ağaçtan sesleniyor.

Bir ağaca, bir dağa tecelli eden Allah; insan ağacına, insan dağına tecelli etmez mi? Onun için sen bambaşka bir âlem, âlem üstü âlemsin.

Kendine böyle bak. Binaenaleyh biz; insanımızın insan olabilmesi için; onu insan edecek iman, ihsan, iffet, namus, fetanet, ahlâk, tevazu, haya gibi güzel ahlâkî vasıfların öğretildiği bir "eğitim" istiyoruz. Gurur, kibir, uçup, haset, kin, nefret gibi; insanların devamlı surette şikâyet ettiği şeylerin zararlı olduğunu öğreten bir maarif istiyoruz.

İnsanı insan eden, iç tabiatlarını olgunlaştıran ve iç tabiatlarına ters düşen sıfatların neler olduğunu insanımıza anlatmamız lâzım. İnsanımızın bunları bilmesi lâzım.

O halde ne yapacağız?

"Kul hiçbir şart ve hiçbir halde Rabbinin mağfiret eşiğinden ayrılmamalıdır. Ne affedilmişliğin getireceği şımarıklık ve gevşeklik, nede bağışlanma ümidinin yokluğuyla gelecek olan küskünlük ve Hakk'a dargınlık çıkış yolu değildir, çıkmaz sokaktır.

Bu sebeple kul tövbeye sarılmalı ve her dem Rabbinin rahmet kapısını güzel amellerle, rahmeti celbedecek samimi ve ihlaslı gayretlerle çalmalıdır. Asla ümidini yitirmemelidir. Zira ancak kâfir olan Hak'tan ümidini yitirir." (İman ve İnsan sh:85)

Hem 'Seyyid' hem de 'Şerif' olan, Ehl-i Beyt yareni, evliyaların en büyüğü Abdülkadir Geylani Hazretleri de şöyle der:

"Ey evlat! Allah'ın rahmeti boldur, ümit kesme, herkese yeter, sana da yeter. Yaptığın günah kirini yıka. Tövbe suyu ile olsun, gözyaşı ile olsun… Din libası kirden böyle kurtulur. Tövbe üzerinde dur, ihlâsı bırakma…

Her yediğin ve içtiğin şeye iki şahit bul; biri kitap, diğeri sünnet olsun… Gece odun toplayan gibi olmayı isteme. Elini attığın zaman ne alacağını bil. Başvurduğun nesneyi de bil. Hakk'a mı koşuyorsun, yoksa halka mı?" (İlahi Armağan sh:92)

"Tövbe bir kuvvettir. Her iyiliğin kalbi sayılır… Tövbe yapıldığı zaman nefsin, şeytanın, kötü arkadaşların saltanatı yıkılır. Onlara harcanan kuvvet gözüne ve kalbine gelir. Tövbe ile varlığın kuvvet bulur. İç âlemin temizlenir…

Kalbini düzelt. Dünya bütün varlığı ile sana gelir. Sen, onda hoş kalırsın. Halk tümü ile sana uyar. Gelmiş ve gelecek hiçbir şey sana zarar veremez. Mevla'nın kapısından seni alamaz. Çünkü sen, O'nunlasın. Yalnız O'na dönmüş ve O'nun emirlerini gözetiyorsun…" (Abdülkadir Geylani İlahi Armağan sh:144)

"Tövbe etmek iş değil; asıl iş onu bozmamaktır. Bir ağacı sadece dikmek marifet sayılmaz. Asıl marifet onu yetiştirip, meyvesini almaktır. Bunu yapmaya çalış…" (İlahi Armağan sh:51)

"İman sahibi evvela içini tamir eder. İşin ilki oradan başlar. Sonra dış âlemine bakar. İman sahibi yaptığı binanın içini süsler, sonra kapısını güzelleştirir. İçi harap olunca, kapının güzel olması neye yarar? İçinde bulunan kıymete göre kapıya önem verilir. İçi boş olunca, güzelde olsa o kapıyı kim çalar? İçinde güzellik bulunan çirkin kapıyı herkes çalar…" (İlahi Armağan sh.68)

Hayırlı bayramlar…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
5 haftada 30 milyar dolar buharlaştı
Merkez Bankası rezervlerini yedi bitirdi
Özellikle o yaş grubunu etkiliyor
Koronavirüs kalp krizi sayısını patlattı
10 dolarlık ihracata karşılık 16 dolarlık ithalat yapılıyor
İthalat uçuşa geçti
Sarıyer'de yol çöktü: Doğalgaz sıkıştı, patlama oldu
Eski Büyükdere Caddesi trafiğe kapatıldı
Tekstil işçileri ölümden döndü
Minibüs kontrolden çıktı
Zemin sıvılaşmasına dikkat!
Depremlerde büyük risk
İngiltere'de seçimlerin galibi aşırı sağcılar oldu
İktidar partisi dördüncü sırada
İsrail, Gazze'deki gıda kaynaklarını yok ediyor
"Zorla aç bırakmak savaş suçu"
BTP Düzce İl Kongresinde çarpıcı mesajlar
Karaman’daki demokrasi ayıbına tepki
1 Mayıs gösterilerine 7 tutuklama
64 kişi adli kontrol şartıyla serbest
Çok kritik döviz kararı
Zorunlu karşılıklarda değişiklik
İsrail meydanı boş buldu
Suriye'de stratejik noktaları vurdu
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi öncesi başkanların karnesi
Ali Koç, 13 Beşiktaş derbisi gördü
Yargıtay, FETÖ Çatı davasını usulden bozdu
Gerekçe: Savunma hakkının kısıtlanması
7,4 büyüklüğünde deprem
Tsunami uyarısı verildi
5 haftada 30 milyar dolar buharlaştı
Merkez Bankası rezervlerini yedi bitirdi
Özellikle o yaş grubunu etkiliyor
Koronavirüs kalp krizi sayısını patlattı
10 dolarlık ihracata karşılık 16 dolarlık ithalat yapılıyor
İthalat uçuşa geçti
Sarıyer'de yol çöktü: Doğalgaz sıkıştı, patlama oldu
Eski Büyükdere Caddesi trafiğe kapatıldı
Tekstil işçileri ölümden döndü
Minibüs kontrolden çıktı
Zemin sıvılaşmasına dikkat!
Depremlerde büyük risk
İngiltere'de seçimlerin galibi aşırı sağcılar oldu
İktidar partisi dördüncü sırada
İsrail, Gazze'deki gıda kaynaklarını yok ediyor
"Zorla aç bırakmak savaş suçu"
BTP Düzce İl Kongresinde çarpıcı mesajlar
Karaman’daki demokrasi ayıbına tepki
1 Mayıs gösterilerine 7 tutuklama
64 kişi adli kontrol şartıyla serbest
Çok kritik döviz kararı
Zorunlu karşılıklarda değişiklik
İsrail meydanı boş buldu
Suriye'de stratejik noktaları vurdu
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi öncesi başkanların karnesi
Ali Koç, 13 Beşiktaş derbisi gördü
Yargıtay, FETÖ Çatı davasını usulden bozdu
Gerekçe: Savunma hakkının kısıtlanması
7,4 büyüklüğünde deprem
Tsunami uyarısı verildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.