Denizden geçmek 600 dolar
Türkiye'nin Avrupa'ya geçmek isteyen sığınmacılara müdahale etmemesi, göçmen trafiğini hızlandırdı. Cuma gününden bu yana yaklaşık 100 bin göçmen Avrupa kapılarına dayandı. Biber gazı yemeden Avrupa'ya ulaşmanın en kestirme yolu olan deniz rotasını kullanmanın bedeli ise 600 dolar.
01.03.2020 17:59:00





RECEP BAHAR / DETAY HABER
Türkiye'nin sığınmacıları engellememe kararı alması Avrupa hayali kuran göçmenlere yaradı. Türkiye'nin Avrupa'ya geçişin önünü açtığı 28 Şubat Cuma gününden Pazar günü akşam saatlerine kadar yaklaşık 100 bin göçmen Bulgaristan ve Yunanistan kapılarına dayandı.
Avrupa'ya geçmede kullanılan iki güzergâh var: Bunlardan en dikkat çekeni Edirne'den Yunanistan'a geçmek. Bu güzergâhı kullanmak isteyen sığınmacılar otobüs bileti dışında bir şey ödemiyor. Ancak bu güzergâhtan geçiş zor zira Yunan sınır polisi, sığınmacıları engellemek için biber gazı dahi her türlü şiddeti kullanmaktan geri kalmıyor.
İkinci rota ise İzmir'in Dikili ilçesi kıyılarından Yunanistan'ın Midilli Adası'na deniz yoluyla geçmek... Bu rota daha garantili ve Yunanistan'a yakınlığından ötürü göçmenlerin Avrupa'ya geçişinde en çok kullandığı güzergâhlar arasında yer alıyor. Ancak sığınmacılar kaçakçılara deniz yoluyla Avrupa'ya geçmek için 500-600 dolar vermektense öncelikle ücret ödemek zorunda kalmadıkları Edirne sınırında şanslarını deniyor.
Geçişler artacak
Dikili'de yerel kaynaklar, mevsim fark etmeksizin her hafta ortalama göçmen taşıyan 5 botun Midilli Adası'na varmak üzere denize açıldığını söylüyor. Cumartesi günü 150-200 kişilik bir göçmen grubunun Dikili kıyılarında toplandığı ancak daha sonra fikir değiştirerek otogardan otobüslere binip Edirne'ye gittikleri belirtiliyor. Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, her hafta Midilli Adası'na geçmeyi deneyen birkaç botun bir kısmının karşıya geçebilmeyi başarırken, bir kısmının Jandarma, sahil güvenlik ya da polis tarafından yakalandığını söyledi. Dikili'de medyaya konuşan göçmenler ise Türkiye'nin çok güzel olduğunu ancak Türkiye'de ekonominin kötüleşmesinden ötürü artık çalışamadıklarını ve para kazanmak için Avrupa'ya gitmek istediklerini söylüyor. Bir göçmene neden deniz yolunu tercih etmediği ve Edirne'ye gittiği sorulduğunda "Denizden geçmek çok tehlikeli ve pahalı, Edirne'de kara üzerinden geçmek şimdi daha kolaymış" cevabı alınıyor. Oysa Edirne'de de göçmenler Yunanistan'ın aşırı sert müdahalesiyle karşılaştı.
Botları kesiyorlar
Yunanistan'ın denizde yakaladığı göçmenlere olan tavrının her zaman sert olduğunu belirten kaçakçı, Yunanistan tarafından yakalanan göçmenlerin ölüme terk edildiğini dile getirerek, "İçinde göçmen olan botları kesiyorlar ve göçmenleri bile bile ölüme terk ediyorlar. Sadece ben son bir yılda balık tutmak için attığım trol ağlarına takılan 18 ceset çıkardım" dedi. Botların batması sebebiyle ölümle sonuçlanan geçişlerin; havayı ve denizi 'okumayı' bilmeyen ve Dikili'nin yerlisi olmayan 'maceraperest' kaçakçılar yüzünden yaşandığı savunuluyor.
Kaçakçılar yine de temkinli
Göçmen kaçakçılığına 1996 yılında başladığını söyleyen bir kaçakçı; 24 yıllık meslek hayatında kendisinin organize ettiği göçmen geçişlerinin hiçbirinde ölüm yaşanmadığını iddia ediyor. Türkiye'nin göçmenlerle ilgili kararı ise kıyılardaki kaçakçılar arasında heyecan yaratmışa benzemiyor. Bu kararın göçmen kaçakçılığını suç olmaktan çıkaran bir karar olmadığını belirten kaçakçılar, "Göçmenlerin geçişi denetlenmiyor olabilir ancak bu bizim onları herhangi bir ceza almadan karşıya geçirebileceğimiz anlamına gelmiyor. Eğer bir botla ya da organizasyon sırasında yakalanırsak ceza alırız. Bu faaliyetin suç olmaktan çıkmadığını bildiğimiz için biz hala temkinliyiz" dedi. Kaçakçılar, göçmenlerin her şeyi göze alarak ve tüm varını yoğunu bu işe yatırarak geldiğini söylüyor. Bu yüzden göçmenin parasının Midilli'ye varana kadar ortak havuzda bekletildiğini, Midilli'ye vardıktan sonra kaçakçının hesabına aktarıldığını söylüyor. Göçmen kaçakçılığı içerisinde birden fazla aktör bulunuyor. Göçmenleri kıyıda karşılayan, botu tedarik eden ve göçmenlere botu nasıl çalıştıracaklarını gösteren kaçakçılar bu operasyonun sadece küçük bir parçası. Göçmenlerin kıyıya varmadan önce İstanbul gibi büyük şehirlerde bir araya gelmesini organize eden ve 'yolcu başı' ismi verilen kişi de bu aktörlerden biri. Konuştuğumuz kaçakçılardan biri, botun hangi koydan saat kaçta açılacağını sadece 'yolcu başı' ve kendisinin bildiğini, diğer çalışanların bu bilgiye sahip olmadığını söylüyor. VIP diye ifade edilen ve en fazla 20 kişiyi taşıyan botlarla daha konforlu geçiş yöntemleri de olduğunu, VIP geçişlerde kaçakçının da bizzat geçişlere eşlik ettiğini ve bu nedenle daha pahalı olduğunu söylüyor.
Yunanistan, AB'yi toplantıya çağırdı
Türkiye'nin sınırları açmasıyla binlerce göçmen, Yunanistan tarafına geçmek için Yunan kara ve deniz sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Yunan makamları, sınıra yığılan göçmenlere megafonlardan ve SMS mesajlarıyla sınırların kapalı olduğunu ve sınırı geçmeye teşebbüs etmemeleri çağrısında bulunuyor. Bu arada Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanlarını olağanüstü toplantıya çağırdı. Sınırları zorlayan göçmenlerle Yunan sınır muhafızları arasında taşlı, sopalı çatışmaları canlı yayınlayan televizyon kanallarına yansıyan görüntülerde, kullanılan gaz bombalarının bir bölümünün Yunan bir bölümünün ise Türk imalatı olduğu görülüyor. Meriç Nehri boyunca mevzilenen Yunan polisi ve sınır muhafızları, sınırdaki tel örgüleri aşmaya çalışan göçmenleri püskürtmeye çalışıyor ve sınırı geçmeyi başaranları gözaltına alıyor. Yunan hükümeti, son 24 saat içinde 10 bin kişinin toplu halde kara sınırını geçmeye çalıştığını ve bunların polis tarafından önlendiğini açıkladı. Yunan adalarına çıkan sığınmacı sayısında da büyük bir artış olduğu belirtiliyor. Son 24 saat içinde Midilli, Sakız ve Samos adalarına 400'den fazla sığınmacının çıktığı açıklandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.














































































