Devrim öyle değil böyle yapılır

Rusya, Çin, İran, Latin Amerika ülkeleri devrim meselesine kafayı takmış ülkelerdir. Rusya, ilk defa ABD sistemi olan kapitalizme 1917 Ekim devrimiyle başkaldırdı. Marksist Leninist fikirler çerçevesinde ABD'yi devirmeye çalıştı.  Rusya'nın bu macerası 1991 yılında hüsranla bitti. Nataşalar para kazanmak için Karadeniz sahillerine inerken, askerleri tanklarını 100 dolara satmanın telaşındaydı. 
Çin, Maocu bir modeli hayata geçirerek ABD'yi devirmek istedi. 1992 yılında Çin lideri Deng Xiaoping'in küresel kapitalizme teslim olmasıyla sonuçlandı. İşin sonunda Çin, ABD'nin gönüllü işçi-köle'si olarak günümüze kadar geldi. ABD, Çin'i ucuz işçi pazarı olarak kullanarak iliklerine kadar sömürdü. Çin'in devrim hayali de serap oldu.
İran, Humeyni ile devrim yaptı. ABD elçiliği basıldı. Rehine krizi aylarca sürdü. Sonuçta İran, kesin bir başarı sağlayacak ekonomi modelinden mahrum olduğu için devrim sadece bir nostaljiden ibaret kaldı.
Küba başta olmak üzere Latin Amerika ülkelerinin de devrim hayalleri gerçekleşmedi. Halklarına istenen refahı sağlayamadı. Zaman içinde hepsi bir şekilde ABD sistemine esir olmaktan kurtulamadılar.
Ülkemizde de benzer manzaralar yaşandı. Meşhur 68 kuşağı ABD'yi devirmek için çok mücadeleler verdi. 6. Filo hadisesi, ABD'ye şok yaşattı fakat deviremedi. Deniz Gezmiş gibi ünü sınırlarımızı aşan gençler ABD'nin müttefiki İsrail'e karşı savaşmak için Filistin'e bile gittiler. Hatta ODTÜ'de Sinan Cemgil'in öncülüğündeki solcular üniversiteyi ziyarete gelen ABD konsolosunun arabasını devirerek devrime katkı sağladılar. Bu samimi girişimler de ABD'yi devirmeye yetmedi. 
Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli ile ABD'yi devirdi. ABD'nin sloganla, şiddetle, sonu gelmez miting ve toplantılarla, kahrolsun ABD demekle veya çocuklara devrim ismi vermekle devrilemeyeceğini tespit etti. Kapitalizmi Duma'da sessiz bir şekilde devirdi. Başta Çin olmak üzere Rusya ve BRICS ülkeleri ABD'yi MEM sayesinde devirmenin büyük keyfini çatıyorlar.