Dijital oyun bağımlılığı tehlikesi büyüyor

Dijital oyunlar, kişilerin zaman ve mekân kavramını yitirdiği bir dünya sunuyor. Bu sanal dünyada geçirilen uzun saatler, bazen bireylerin temel yaşam aktivitelerini bile aksatmasına neden olabiliyor. Yemek yemeyi unutan, arkadaşlarıyla vakit geçirmeyen, uyku düzeni bozulan ve kişisel bakımını ihmal eden çocuklar, dijital oyun bağımlılığının kurbanı olabiliyor.
Ailelerin, çocuklarının dijital davranışlarını kontrol etmemesi durumunda, bağımlılık hızla gelişebiliyor ve kontrol dışına çıkabiliyor. Beyinde bağımlılığa yol açan dopamin hormonu, oyunlarda kazanılan başarılarla tetikleniyor ve bireyin tekrar tekrar oyun oynamasına neden oluyor. Bu durum, fark edildiğinde ise bağımlılık çoktan yerleşmiş olabiliyor.
Çocuklarda oyun bağımlılığını önlemek için ekran kullanım süresi farkındalığının geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Ebeveynlerin, çocuklarının ekran sürelerini izlemeleri ve belirli sınırlar koymaları gerekiyor. Bu sınırlar tutarlı bir şekilde uygulandığında, çocuklar da bu kurallara uyum sağlıyor. Ancak ebeveynlerin esnek davranması, çocukların sınırları aşmasına neden olabiliyor.
Çocukların ne oynadığını, hangi mesajları aldığını ve ne tür davranışlara maruz kaldığını bilmek, onları büyük risklerden korumak için kritik. Ailelerin, çocuklarının oynadığı oyunları bilmeleri ve içerik denetim programlarını kullanmaları gerekiyor. Bu programlar, çocukların yaş grubuna uygun olarak seçilmeli ve düzenli olarak takip edilmeli. Ayrıca, çocukların VPN veya diğer uygulamalarla riskli oyunlara erişim sağlamalarına izin verilmemeli.
Bir oyunun yasaklanması, ebeveynleri sorunlardan tamamen kurtarmıyor. Bu risk her zaman devam edecek. Bu nedenle, hem ebeveynlere hem de çocuklara dijital medya okuryazarlığı kazandırmak gerekiyor. Bazı oyunlar, sadece eğlence değil, aynı zamanda zorbalık, kötü davranışlar, cinsel içerikli mesajlar ve şiddet içeren davranışlar gibi riskli unsurlar barındırabiliyor. Bir oyunun kapatılması veya erişiminin engellenmesi, benzer içerikli başka oyunların ortaya çıkmasını engellemiyor. Dolayısıyla, bağımlılığı azaltmak için yasaklamalar yeterli değil.