Uzun bir başlık oldu, ossun bee!
Kime ne zararı var?
Dini siyasete alet etmiyoruz ya!
Yukarıdaki efsunlu kelimeyi ne çok duyduk.
Duyarken de ne yalan söyleyeyim Nalan, ne çok duygulandık.
Hislendik,
Sasislendik,
Düz yolda kasislendik.
Niye mi?
Niye olacak canım; Din kurumuna;
bu denli duyarlı,
cacığı bol hıyarlı,
hortumcusu amma az doyarlı bir "sınıfa" sahip olduğumuz içindir hislenmemiz.
Ara not; aksi bir şerh düşülmedikçe yazıdaki "din" ifadesinden İslam anlaşıla.
Dini o kadar kutsallaştırmış ki bu "elankudûn" taifesi, siyasetin ona bulaşmaması için, yada tersinden dine siyasetin bulaşmaması için neler yaptılar neler?
Yıllarca duyduk; İnönü o kadar dinden siyaseti uzaklaştırmıştı ki, Cuma namazını evinde kılarmış, mış, oldu olacak alın size bir mış daha.
Niye devletsel nüfuzunu ve nüfusunu dine aletsel bir saldırı aracı olarak kullanmamak için.
Geçenlerde okudum, okuyunca da;
hayli şaşkına,
sel gibi taşkına uğradım.
Emin Çölaşan'a devlet iki koruma vermiş.
İlk şakın denemem bundan.
Niye ve kimden?
Korunması vacip niceler "Allah korusun Karaman" özel güvenlik birimlerince korunduğu bir ülkede Emin'ciğim'e niye iki koruma?
Niye dört-altı-sekiz değil de iki?
Ben de köşe yazarıyım.
Bazı "elankudûn" zevata göre ismimin kayıtlı olduğu ismi mahfuz ülke istihbaratı bile varmış.
İşte bu Emin'ciğim'in iki koruması Cuma namazı kılmak için izin istemişler. (gazeteler yazdı) Emin'ciğim de işet bu dini siyasete alet etmemek için olsa gerek, şey pardon dini köşe-kapmacaya alet etmemek için korumalarına nazar-gözden korunmalık bir teklif sunmuş.
"Seccade alayım size, cumayı evde kılın."
Çok azı istisna, köşe yazarlarımızın "din bilgisi" için tam bir ölçü olan bir bilgi birikimi, aynı zamanda, her fırsatta din hakkında;
olur-olmaz,
tutar-tutmaz,
yutar-yutmaz ahkam kesen köşe yazarlarının ne kadar;
cahil cühela,
hamam-hela,
oya-tela ve dahi başa bela olduğunun da resmidir.
Sayın Beyaz, Ateş, Yılmaz ve diğer dinsel birikimli köşeci zatlar bu tasnifin dışındadır.
Çünkü onlar yoğun istek üzerine bu işi yapıyorlar.
Her biri yaş haddinden emekli olma noktasına gelmiş bu "ulema", o her eve lazım bilgi birikimiyle göçmesin yazık olur diye köşelendiriliyor.
Millet de ha bire kafasını kaşıyıp, acaba ne kullansam iyi gelir diye kara kara düşünüyor.
Düşünüyor, kaşınıyor, kaşınıyor düşünüyor, bunu kaç yıldır hep yapıyor.
İşe bu radde,
Mesele çıkmaz caddeye,
Mevzuat habbeden kubbeye terfi edinci, bir başka şey daha oldu.
İslam'a bu iktidar kadar müdahale eden bir başka iktidar geldi mi iş başına sizce?
Bana hayır.
İslam'ın içini dışına çıkardılar.
Kur'an kursundan,
İmam-Hatip'e.
Başörtüsünden,
Dinî müfredata kadar ne varsa hepsi hâk ile yeksân edildi.
Hacı efendiler-hocaefendiler, dini bütün beyefendiler;
Sabah ile yar bahçeye giderken amaaaan ammaaaan,
Çamışım torbadan düştü gordum mu?
Tiridine tiridine bandım,
Ampulüne kandım,
Yanar diye sandım,
Kesik çıktı şarkısını okuyor.
Eee, peki, nerede o "dini siyasete alet etmemek için" cumaları evde kılıp, hutbeleri merdiven boşluğunda okuyanlar.
Ve ezan sesi dışarı çıkmasın diye de 5+1 sistemiyle caz dinleyenler nerede?
AB'ye uyum yalanıyla içi dışına getirilen, yani tersyüz edilen, bir başka ifadeyle "hah işte şimdi kuşa benzetin" şekline sokulan din konusunda niye bir şey yapmıyor bu din konusunda çok duyarlı olan zatlar?
Bakın, gözünüzün önünde din bal gibi siyasete alet ediliyor.
Yoksa şu meşhur "kadı hikayesi mi" mesele?
Seni gidi gadi gadi siyah kedi seni.
Kime ne zararı var?
Dini siyasete alet etmiyoruz ya!
Yukarıdaki efsunlu kelimeyi ne çok duyduk.
Duyarken de ne yalan söyleyeyim Nalan, ne çok duygulandık.
Hislendik,
Sasislendik,
Düz yolda kasislendik.
Niye mi?
Niye olacak canım; Din kurumuna;
bu denli duyarlı,
cacığı bol hıyarlı,
hortumcusu amma az doyarlı bir "sınıfa" sahip olduğumuz içindir hislenmemiz.
Ara not; aksi bir şerh düşülmedikçe yazıdaki "din" ifadesinden İslam anlaşıla.
Dini o kadar kutsallaştırmış ki bu "elankudûn" taifesi, siyasetin ona bulaşmaması için, yada tersinden dine siyasetin bulaşmaması için neler yaptılar neler?
Yıllarca duyduk; İnönü o kadar dinden siyaseti uzaklaştırmıştı ki, Cuma namazını evinde kılarmış, mış, oldu olacak alın size bir mış daha.
Niye devletsel nüfuzunu ve nüfusunu dine aletsel bir saldırı aracı olarak kullanmamak için.
Geçenlerde okudum, okuyunca da;
hayli şaşkına,
sel gibi taşkına uğradım.
Emin Çölaşan'a devlet iki koruma vermiş.
İlk şakın denemem bundan.
Niye ve kimden?
Korunması vacip niceler "Allah korusun Karaman" özel güvenlik birimlerince korunduğu bir ülkede Emin'ciğim'e niye iki koruma?
Niye dört-altı-sekiz değil de iki?
Ben de köşe yazarıyım.
Bazı "elankudûn" zevata göre ismimin kayıtlı olduğu ismi mahfuz ülke istihbaratı bile varmış.
İşte bu Emin'ciğim'in iki koruması Cuma namazı kılmak için izin istemişler. (gazeteler yazdı) Emin'ciğim de işet bu dini siyasete alet etmemek için olsa gerek, şey pardon dini köşe-kapmacaya alet etmemek için korumalarına nazar-gözden korunmalık bir teklif sunmuş.
"Seccade alayım size, cumayı evde kılın."
Çok azı istisna, köşe yazarlarımızın "din bilgisi" için tam bir ölçü olan bir bilgi birikimi, aynı zamanda, her fırsatta din hakkında;
olur-olmaz,
tutar-tutmaz,
yutar-yutmaz ahkam kesen köşe yazarlarının ne kadar;
cahil cühela,
hamam-hela,
oya-tela ve dahi başa bela olduğunun da resmidir.
Sayın Beyaz, Ateş, Yılmaz ve diğer dinsel birikimli köşeci zatlar bu tasnifin dışındadır.
Çünkü onlar yoğun istek üzerine bu işi yapıyorlar.
Her biri yaş haddinden emekli olma noktasına gelmiş bu "ulema", o her eve lazım bilgi birikimiyle göçmesin yazık olur diye köşelendiriliyor.
Millet de ha bire kafasını kaşıyıp, acaba ne kullansam iyi gelir diye kara kara düşünüyor.
Düşünüyor, kaşınıyor, kaşınıyor düşünüyor, bunu kaç yıldır hep yapıyor.
İşe bu radde,
Mesele çıkmaz caddeye,
Mevzuat habbeden kubbeye terfi edinci, bir başka şey daha oldu.
İslam'a bu iktidar kadar müdahale eden bir başka iktidar geldi mi iş başına sizce?
Bana hayır.
İslam'ın içini dışına çıkardılar.
Kur'an kursundan,
İmam-Hatip'e.
Başörtüsünden,
Dinî müfredata kadar ne varsa hepsi hâk ile yeksân edildi.
Hacı efendiler-hocaefendiler, dini bütün beyefendiler;
Sabah ile yar bahçeye giderken amaaaan ammaaaan,
Çamışım torbadan düştü gordum mu?
Tiridine tiridine bandım,
Ampulüne kandım,
Yanar diye sandım,
Kesik çıktı şarkısını okuyor.
Eee, peki, nerede o "dini siyasete alet etmemek için" cumaları evde kılıp, hutbeleri merdiven boşluğunda okuyanlar.
Ve ezan sesi dışarı çıkmasın diye de 5+1 sistemiyle caz dinleyenler nerede?
AB'ye uyum yalanıyla içi dışına getirilen, yani tersyüz edilen, bir başka ifadeyle "hah işte şimdi kuşa benzetin" şekline sokulan din konusunda niye bir şey yapmıyor bu din konusunda çok duyarlı olan zatlar?
Bakın, gözünüzün önünde din bal gibi siyasete alet ediliyor.
Yoksa şu meşhur "kadı hikayesi mi" mesele?
Seni gidi gadi gadi siyah kedi seni.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024